Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1248 E. 2023/461 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 08/04/2021
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Denizli 3. İcra Müd. … E.)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davalı şirketten satın alınan iki adet kompresör hakkında; arızalı ürünler olması nedeni ile 22/07/2014 tarihli sözleşme ile bakım, garanti ve tamirat ile bakiye iş bedeli hususunda sözleşme yapıldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile arıza yapan kompresörler nedeni ile iş durma zararı ve tamir zararı oluştuğundan tespit dosyasında belirlenen zararlarının giderimi için Denizli 3. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile takip yaptıklarını, davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar erilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine itirazlarını tekrarla davacının davalıdan kompresör satın almadığını, davalının sadece bakım servis ve revize hizmeti verdiğini, davacının davasının reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, dosya kapsamına aldırılan makine mühendisi bilirkişi raporlarında davacıya ait dava konusu kompresörlerin davalının tamir ve bakım hizmeti sonrasında garanti süresi içerisinde arızalandığını, dava konusu kompresörlerin mekanik kısımlarında vida grubunda tekniğine uygun revizyon ve bakım gerçekleştirilmemesi kullanım sırasında mekanik arızalanma meydana geldiğini, yüklenici konumunda olan davalının üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etme borcunu gereği gibi yerine getirmeyerek basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranmadığından oluşan zarardan TBK nun 471/2 maddesine göre sorumlu olması gerektiğini, meydana gelen arızalarda davacı tarafından ikame kompresör kiralanarak üretime devam edildiği bu haliyle üretim kaybından bahsedilemeyeceğini, davacının yalnızca kompresör kiralama bedelini talep edebileceği anlaşılmış olup davanın kısmen kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulduğunu, her ne kadar davalı vekilince taraflar arasında sözleşmenin akdedilmediğinden bahisle davanın reddi talep edildiğini, aldırılan 03/01/2018 havale tarihli SMMM bilirkişi raporu ile uyuşmazlık konusu sözleşme hakkında davalı tarafın zımni kabulü olduğunun anlaşıldığını, bu husustaki itirazlara itibar edilmediğini, İİK.’nun 67/2 maddesi; “bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmünü içerdiğini, YHGK.’nun 17/10/2012 tarih ve 9-838 E, 715 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, genel bir kavram olarak “likid (liqiude) alacak”; “tutarı belli (muayyen), bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır.” Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekli olduğu, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunduğu, başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerektiği, bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemeyeceği, (YHGK.’nun 14.07.2010 gün ve 19-376 Esas 397 Karar sayılı ilamı) takip konusu alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile belirlenmesi nedeniyle alacağın likid olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin ise davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu sabit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine dair davanın kısmen kabulü ile davalının Denizli 3. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 3.540,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İcra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin yasal koşullar oluşmadığından reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, üretim durması nedeni ile oluşan zararlarından da davalının sorumlu olduğunu, mahkemenin bu zararlar yönünden vardığı sonucun hatalı olduğu gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, kabul edilen kısmın ispatlanamadığı gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Davacı taraf 22/07/2014 tarihli sözleşme ile bakım, garanti ve tamirat konularındaki anlaşmaya göre davalının tamir hizmetini ayıplı giderdiği, bu nedenle ikame kompresör temin etmek zorunda kaldıkları ve bu süreçte iki defa üretim durmasının sözkonusu olduğunu ve üretim durmasından kaynaklanan zararları da olduğu iddiası ile yaptırdığı delil tespitine istinaden icra takibi başlatmış ve davalının itirazı üzerine de iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
3.2.Mahkemece alınan ilk rapor ve ikinci rapor davacının ve davalının cari hesap ilişkisine dair olup, cari ilişkide davalının davacıdan 15.000,00 TL alacaklı olduğu tarafların bu açıdan kayıtlarının uyumlu olduğu bildirilmiş olup, bu raporlarda tamiratın ayıplı yapılıp yapılmadığı, iş durması vb. kayıplar ile ikame kompresör kiralanması konusunda bir inceleme yapılmadığı görülmektedir.
3.3.Heyette makine mühendisi ve tekstil mühendisi bilirkişinin de bulunduğu heyetten alınan 19/04/2019 tarihli ilk raporda kompresörlerin ayıplı olduğunu, sözleşmeye rağmen kompresörlerdeki sorunun giderilemediğini, motorun tekrar sarımı için rapor tarihi itibariyle 3 iş günü zamana ve 3.500,00 TL + KDV maliyete gereksinim olduğunu, 17/05/2014 tarihinde toplamda üç vardiyada 22,5 ton üretim yapması gerekirken 10.758 kg üretim yaparak 11.742 kg üretim kaybı yaşadığını, 10/09/2014 tarihinde ise 16:00-24:00 ve 24:00-08:00 vardiyalarında yaşadığı üretim kaybının ise normal durumda yapabileceği üretimden o gün yapmış olduğu üretim çıkartılarak 12.157 kg olarak hesaplandığını, davacının 06/03/2015 icra takip tarihi itibariyle kompresörün ayıplı ve hatalı olması nedeniyle uğradığı gelir kaybı zararının 14.140,20 TL olduğu hesaplanmış, alınan ek raporda 41.615,75 TL olduğu ve son ek raporda da 41.615,75 TL olduğu belirtilmiştir.
3.4.Mahkemece farklı bir makine mühendisi bilirkişiden alınan tek kişilik bilirkişi raporunda 22/07/2014 tarihli sözleşme nedeniyle davalının kompresörlerinin mekanik kısımlarında kompresör vida grubunda tekniğine uygun revizyon ve bakım gerçekleştirmediği ve sonucunda da kullanım sırasında tekrar mekanik arızalanma meydana geldiği bu itibar ile ayıplı hizmeti olduğu, kompresörün üretim yeri, yılı, kullanım süresi gibi parametrelerin dosya kapsamında görülmediği, işletmede kullanım sırasında yıpranmaya bağlı bakım ve revizyon gerektiği, bu işlerin yapılmasına dair sözleşme ile tarafların anlaştıkları, sözleşmede belirtilen bakımların yapıldığı, hayatın doğal akışı içinde revizyon sonrası kompresörün ortalama 8000 – 10000 saat sorunsuz çalışması gerekir iken bundan çok daha kısa sürede yeniden arıza baş gösterdiği, bu sebeple kompresörlerde üretim hatasından söz etmenin mümkün olmadığı, davalı sözleşmeye uygun hareket etmiş olsa, revizyon ve bakımları tekniğe uygun şekilde yapmış olsa idi söz konusu arızaların yeniden meydana gelmeyecek olduğu hususu görüş olarak bildirilmiştir.
3.5.Davalı tarafça sözleşmenin imzalayan kişinin şirket yetkilisi olmadığı yönündeki savunmanın tarafların cari hesap ilişkileri incelendiğinde sözleşmenin hayata geçirilmesi, bakım ve onarım hizmeti verilmesi karşısında dinlenebilir olmadığı, fiilen uygulanan bir sözleşmenin olduğu, buna göre davalının iki adet kompresörün tamir ve bakımını üstlendiği ve tamir ettiği ürünlere 1 yıl da garanti verdiği kabul edilmelidir.
3.6. İlk derece mahkemesince kompresör kiralanması nedeni ile iş durmasının söz konusu olmadığı gerekçe gösterilerek davacının takipte talep ettiği bu alacak kalemi yönünden dava reddedilmiş ise de, varılan bu sonuç doğru olmamıştır. Kompresör arızası nedeni ile üretimin durması başka bir kompresör kiralanmak suretiyle giderilebilcekse kiralama ve kompresör değişiminin bir süreye ihtiyat duyacağı açıktır. Kiralama ve değişim için ne kadar süreye ihtiyaç bulunduğu, bundan kaynaklanan üretim kaybının ne kadar olacağı konusunda bilirkişiden rapor ya da ek rapor alınmalı, ayrıca raporlar arasındaki çelişkiler de giderilerek sonuca gidilmelidir.
3.7. Yine ilk derece mahkemesince davacının sadece kompresör kiralama bedelini talep edebileceği yönünde kısmen kabul kararı verilmiş ise de, eldeki dava itirazın iptali davası olup, takipte Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D.İş numadalı dosyası dayanak yapılarak oluşan zararların tahsili istenmiştir. Dayanak tespit raporunda makinenin tekrar sarım bedeli ve üretim kaybı hesabı yapılmıştır. Ayrıca kompresör kiralama bedeli hesaplanmamıştır. Dolayısı ile ikame kompresör kiralama bedeli takibin ve dolayısı ile itirazın iptali davasının konusunu oluşturmamaktadır. İtirazın iptali davası, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, talebi aşar şekilde hüküm kurulması, HMK 297. maddeye uygun düşmemektedir.
3.8. Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/4,6 maddeleri uyarınca, esası incelenmeden kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2)Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 18/04/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.