Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1198 E. 2023/552 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 28/05/2021
Davanın Türü : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi)(Denizli 4. İcra … E.)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davalıya ait iş hanındaki ticari iş yerlerine yapılan doğal gaz ve ısıtma tesisat işçiliği nedeniyle ödenmeyen bakiye fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, davalının yapmış olduğu işin bedeli olan 54.000,00 TL’nin (KDV dahil) davacıya ödendiğini, tahsilat makbuzlarında davacı tarafın bakiye alacağı kaldığına ilişkin açıklama bulunmadığı, zira bakiye borçlarının olmadığı, ancak davacının re’sen ilave ücret alabilmek amacıyla 21/02/2018 tarihli faturayı düzenlediğini, faturanın gerçeği yansıtmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın, hukuki niteliğinin fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, toplanan deliller, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; icra ve takip konusu faturalardaki mal/hizmetin davalıya teslim edildiği, sadece faturalarda yer alan üç adet denge kabının takıldığına ilişkin iddianın davacı tarafça ispat edilemediği, bakiye alacağın ise gerek yapılan keşif, alınan tanık beyanları ve incelenen davacı tarafın ticari defterlerin kapsamına göre subut bulduğu kanaatine varıldığı, sübut bulan alacağın taraflarca bilinebilir hesaplanabilir nitelikte olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Denizli 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.139,98 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 9.139,98 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, davanın Denizli Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin doğru olmadığı, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmadığı icra takibine konu olan faturanın tebliğ edilmediği fatura tarihinde yapılıp teslim edilen bir işin bulunmadığı geçersiz faturaya dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı, bildirmiş olduğu tanığın dinlenilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin ve yıllık 9,75 oranında faiz ile takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. Davacı iddiasına göre, taraflar arasında kurulan ilişki eser sözleşmesi ilişkisi olup davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir. Eser sözleşmelerinde akdî ilişkinin varlığı ve işin yapılıp teslim edildiğinin ispat külfeti yükleniciye, eser bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise iş sahibine aittir.
3.2. Somut olayda, davacı, davalıya ait iş hanındaki ticari iş yerine ait doğal gaz ve ısıtma tesisat işini yaptığını iddia etmektedir. Davalı vekili ise cevap dilekçesinde davalıya ait iş yerinde bazı işlerin yapıldığını ve bedelinin ödendiğini bildirdiğine göre taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi ispatlandığına göre, takibin dayanağı faturanın kapsamının ve belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi amacıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporuna dayanılarak sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.3. Her ne kadar davalı vekili davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle kararı istinaf etmiş ise de, işin davalıya ait iş hanındaki ticari iş yerlerinde yapılmış olması nedeniyle davalının tüketici olarak hareket ettiğinden söz etme imkanı bulunmamaktadır. Yapılan işin ve işin yapıldığı yerin niteliğine göre davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğine yönelik davalı vekilinin istinafı yerinde görülmemiştir.
3.4. Tarafların tacir olmaları nedeniyle hüküm altına alınan alacağa, takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesi sonucunu doğuran takibin devamına yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.5. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sabit bulunması ve yapılan işin bedelinin mahallinde keşif yapılarak alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olması ve uyuşmazlığın miktarı itibariyle ödeme iddiasının tanıkla ispatının mümkün bulunmaması nedeniyle davalı tanığının dinlenmemiş olması bir eksiklik olarak değerlendirilmemiştir.
3.6. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönler bakımından reddine,
3.7. İtirazın iptâli davalarında İİK 67/II maddesi gereğince davalı borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Alacağın varlığının, istenebilir olup-olmadığının ve miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ve mahkeme kararı ile saptanmış ise itiraz haksız olmakla birlikte alacak likit olmayacaktır.
3.8. Somut olayda, alacağın varlığı yapılan yargılamada toplanan deliler ve alınan bilirkişi raporu mahkemece değerlendirilerek, yargılama sonucu belirlendiğinden alacağın belirli ya da belirlenebilir olduğundan, başka bir anlatımla likit olduğundan söz etmek mümkün değildir. Nitekim mahkemede yaptığı yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir. Bunun sonucu olarak mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3.9. Yukarıda (3.7. ve 3.8.) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün bu kısmının düzeltilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, hükmün diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının “9.139,98 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki hüküm fıkrasının 1. maddesinin 2. cümlesinin ORTADAN KALDIRILMASINA ve HÜKÜMDEN ÇIKARILMASINA, yerine “Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine” ibaresinin eklenmesine,
2)Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 09/05/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.