Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1125 E. 2023/610 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 27/05/2021
Davanın Türü : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 9. İcra … E.)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davacı yüklenici ile davalı iş sahibinin, davalı şirkete ait işletmenin izolasyon işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, davacı yüklenici tarafından 2 adet hak edişe istinaden düzenlenen 2 adet fatura bedelinin ödemesinin yapılmasına rağmen, restaurant kısmına ilişkin işlerin yapımı nedeniye düzenlenen ve davalıya gönderilen 05/02/2018 tarih ve 304.480,37 TL bedelli faturanın 8 günlük itiraz süresi dolduktan sonra davacı şirkete iade edildiğini, Antalya 10. Noterliğinin 05/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fatura bedeli olan 304.480,37 TL’nin ödenmesinin ihtar edildiğini, buna karşın davalının ödeme yapmadığı gibi alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, davalıya yapmış olduğu işe karşılık toplam 85.171,16 TL ödeme yapıldığını, bunun dışında taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen takip dayanağı faturanın süresinde iade edildiğini, ispat yükünün davacı tarafta bulunduğunu, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, davalı taraf icra dosyasında yetki itirazında bulunmuş ise de, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 50. maddesi göndermesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesi gereğince davalının ticaret sicilinde kayıtlı adresinin Antalya olması nedeniyle icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkili olduğu sonucuna varılarak davanın esastan incelendiği, her ne kadar davalı taraf, davacının davaya konu ettiği fatura bedellerine ilişkin olarak aralarında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmadığını iddia etmiş ise de, taraflar arasında 01/02/2016 tarihli eser sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin konusunun otelin “su parkı ve çarşı kısmı izolasyon işleri” olduğu, bu işlerin yapılıp hak edişlerinin onaylanıp bedellerinin ödendiğinin sabit olduğu, davaya konu olan işlerin ise varlığı ihtilafsız bu sözleşmenin 7. Maddesinden sonra düzenlenen “sinema altı ofisler izolasyon işleri” ile sözleşmede geçmeyen restoran kısmındaki izolasyon işlerine ait olduğu ve bu işlerin asıl sözleşmeye bağlı ek işler niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, zaten davalı tanıklarının beyanlarının da bu işlerin davacı tarafından yapıldığı ancak beklenen şekilde istekleri karşılamadığı şeklinde olduğunun anlaşıldığı, yine mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile sinema ve restoran binalarında izolasyon işlerinin yapıldığının belirlendiği, bilirkişiler … ve İnşaat Mühendisi … tarafından düzenlenen raporlarda takibe ve davaya konu fatura içeriğinde detay bulunmamasına rağmen iş kalemi bazında davacı tarafın yaptığı işlerle uyumlu olduğu, irsaliyeler ile teslim edilen malzemelerin hakediş birim fiyatları üzerinden toplam tutarının 311.062.33TL olacağının belirlendiği, başka bir ifade ile davacı tarafın takibe ve davaya konu eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini ispat ettiği, dava konusu eserde ayıp bulunduğu da yine bilirkişi heyet raporları ile belirlendiği, iş sahibi davalının ise süresinde ayıp ihbarında bulunduğu yönünde bir iddiada bulunmadığı, esasen cevap dilekçesinde dava dışı olan 30/04/2017 ve 24/08/2017 tarihli faturalar dışında taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığının ileri sürüldüğü, davalı iş sahibinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 475. maddesinde belirtilen seçimlik haklarını kullandığına dair bir iddiasının da bulunmadığı, başka bir ifade ile davacı yüklenici tarafından yapılan eserde onarım yapılmasına dair irade açıklaması da olmaması nedeni ile eser bedelinden bir indirim yapılmasının da mümkün olmadığı, davacı talep edilecek iş bedelinin takip talebinde talep edilen miktardan fazla olması nedeni ile taleple bağlı kalınarak davanın kabulünün gerektiği, yapılan yargılamada alacağın varlığı ile miktarı alınan bilirkişi raporlarıyla saptanabildiğinden alacağın likit olmaması sebebiyle koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, davalının Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, likit olan alacak bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığı, gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.İtirazın iptâli davalarında İİK 67/II maddesi gereğince davalı borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Alacağın varlığının, istenebilir olup-olmadığının ve miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ve mahkeme kararı ile saptanmış ise itiraz haksız olmakla birlikte alacak likit olmayacaktır. Somut olayda alacağın varlığı ve miktarı yargılamada toplanan deliler ve alınan bilirkişi raporu mahkemece değerlendirilerek yargılama sonucu belirlendiğinden alacağın belirli ya da belirlenebilir olduğundan, başka bir anlatımla likid olduğundan söz etmek mümkün değildir. Bunun sonucu olarak mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.2.Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 23/05/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.