Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1059 E. 2023/486 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/04/2021
Davanın Türü: Alacak (Eser Sözleşmesi)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin işi bitirerek davalı iş sahibine teslim ettiğini, davalının 35.000,00 TL ödeme yapmış olmasına rağmen bakiye iş bedelini ödemediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL (Islah ile 58.117,05 TL)’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, taraflar arasında eser sözleşmesinin varlığında uyuşmazlık bulunmadığı, tarafların sözleşmede bedel belirlemedikleri, işin niteliğinin genel hatları ile ortaya konulduğu, dava konusu yerde iş bedelinin tespiti için keşif yapılarak asıl ve ek raporlar ile yapılan işin bedelinin tespit edildiği, davalı taraf her ne kadar yapılan bir kısım malzemenin talep edilen nitelikte olmadığını öne sürse de bahsi geçen malzemelerin sözleşmenin kabulününden imtina edilmesini gerektirecek nitelikte olmadığı, davalı tarafından herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığı ve işin bu haliyle kabul edildiği; bilirkişi tarafından yapılan değer tespitinin de yapılmış ve var olan malzemeler dikkate alınarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 58.117,05 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede bedelin götürü bedel olarak kararlaştırıldığı ve böylesine teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren işin mimari projeye dayanmadan yapıldığı iddiasının doğru olmadığı, eserin ayıplı olarak meydana getirildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, işin hangi yılın piyasa rayicinin dikkate alınarak hesaplandığının belli olmadığı, ayrıca tarafların üzerinde anlaştığı dosyada mevcut fiyat listesindeki değerlerin dikkate alınmaksızın fazla hesaplama yapıldığı, rayiç bedele KDV eklenmesinin doğru olmadığı gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. Taraflar arasında, davalı iş sahibine ait işletmenin zemin kaplaması, kitaplık, seperatör vs. yapımı konusunda sözlü eser sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İş bedeli konusunda ise taraflar arasında anlaşmazlık bulunmaktadır. Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde işin yapıldığı yılın mahalli rayicine göre iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Bu belirleme yapılırken tarafların iddia ve taleplerinin sınırlarına da dikkat edilmesi gerekir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Bu hususlarda dikkate alındığında ilk derece mahkemesince yapılan keşif neticesinde alınan ve eserin mevcut hali ile tespit edielrek piyasa koşulları araştırılarak düzenlendiği belirtilen bilirkişi raporu ve ek raporunun hükme alınmak suretiyle sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.2.6100 Sayılı HMK’nın 141/1. maddesinde tarafların yargılamada iddia ve savunmalarını ne zamana kadar değiştirebilecekleri düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. Yine HMK’nın 141/2. maddesinde, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir.
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka defi denir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı “savunmanın genişletilmesi yasağı” ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıbın varlığı ve bunun ileri sürülmesi defi niteliğinde olup itiraz niteliğinde olmadığından ileri sürülmedikçe bunun bilirkişiler ve mahkemece itiraz gibi nitelendirilerek kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir (Yargıtay 15. HD’nin 17.09.2013 gün, 2013/2829 Esas – 2013/4913 Karar sayılı ilamı ile benzer içtihat ve uygulamaları). Eldeki davada davalı iş sahibince süresinde davaya cevap verilerek eserin ayıplı olduğu ileri sürülmediğinden, eserin ayıplı olarak ifa edildiğine yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir.
3.3.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bilirkişi rapor ve ek raporunda, dosyada detaylı bir projeye rastlanmaması, 3D çizimlerin ve fotoğrafların ise boyut ve niteliklerinin belirtilmemesi nedeniyle değerlendirmeye alınmadığı yönündeki tespit dikkate alındığında bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.4.İş bedelinin serbest piyasa rayicine göre hesaplandığı durumlarda iş bedelinin içerisinde KDV de bulunduğundan, bulunan iş bedeline ayrıca KDV eklenmemesi gerekir. Bu kural, serbest piyasa rayicine göre hesaplanan iş bedelinin içerisinden KDV bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, bilirkişi tarafından iş bedeli ve KDV’nin ayrı kalemler halinde hesaplanmak suretiyle serbest piyasa rayicine göre iş bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.5. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gerekli 3.969,97 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 992,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.977,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 25/04/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.