Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/02/2021
Davanın Türü: Tazminat (Eser Sözleşmesi)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, taraflar arasında 09/08/2017 tarihli aliminyum cephe ve PVC doğrama başlıklı sözleşme yapıldığını, davalının işi yaptığını ancak işin teslim alınmadığını, davalının sözleşmeye aykırı imalat yaptığını, yapılan işin ayıplı olduğunu ileri sürerek işin sözleşmeye uygun hale getirilebilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 20.000,00 TL’nin (ıslahla 57.044,15 TL) tespit raporunun davalıya tebliğ edildiği 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, sözleşmeye göre iş bitiminden bir ay sonra kesin kabulün yapılacağını, ürünün tesliminden 2 yıl geçtikten sonra ortaya atılan iddiaların usul ve yasaya aykırı olduğunu, zaman aşımının gerçekleştiğini, silikon cephelerde … marka kullanıldığını, ancak firmanın Türkiye de … marka olarak hizmet verdiğini, kendilerine herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını, faiz talebinin haksız olduğunu, davacının talep ve onayı doğrultusunda değişiklik yapıldığını, ilave iş talebi nedeniyle 10.318,00 TL bakiye alacağın kaldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, sözleşmeye göre iş tesliminin mevcut olmadığı, dava tarihi itibariyle zaman aşımının gerçekleşmediği, bilirkişi raporuna göre cephede bulunan cam ve aparatların sözleşmeye uygun olarak yapılmadığı, keşif sırasında fiilen yapılan uygulamada camların ayıplı olduğunun tespit edildiği, camların ve mekanizmanın yeniden sökülüp yapılması gerektiği, ön cephede sözleşmeye uygun makas kullanılmadığı, mekanizma ayarlarının yeniden yapılması gerektiği, piyasa araştırmasına göre hesaplama yapıldığı, binada yapılacak tadilat bedelinin 48.342,50 TL + KDV olduğu, davalı tarafın davacının onayı ile değişiklikler yapıldığı iddiasının ispatlamadığı, eserin ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 57.044,15 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, wattsap yazışmalarının hükme esas alınmadığını, sözleşmede ön yan ve arka cephe ayrımı yapılmaksızın ve renk belirtilmeksizin, iç cam sinerji – dış cam reflekte temperli ve rodajlı cam olacağının belirtildiğini, davacıya tüm numunelerinin gösterildiğini ve onayının alındığını, davacının ve mimarı ….un onayı ile belirlenen nitelik ve renkte cam takıldığını, ayıptan söz edilemeyeceğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına yönelik itirazın incelenmediğini,18 adet PVC’nin kapanmaması bakımından herhangi bir arıza bildirimi, ayıp ihbarı yapılmadığını, arızanın kullanıp kaynaklı olup olmadığının belli olmadığını, bilirkişi raporunda sözleşme birim fiyatlarının dikkate alınmadığını, roto markası yerine makaslarda …. marka kullanılmasının aynı şirket garantisi altında olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, sözleşmeye uygun takılan ve ihtilaflı olmayan aksesuar bedellerinin raporda belirtilmediği gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
Davacı vekili, katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde, tespit dosyaları sebebiyle yapılan yargılama giderinin mahkemece hükümde dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bu yönde düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş giderim bedelinin tahsili davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Taraflar arasında 09/08/2017 tarihli davacıya ait binanın alüminyum silikon cephe, PVC doğrama, kompozit kaplama işinin yapımı için sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre işin 15/09/2017 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinin 97.000,00 TL olduğu, davalı tarafından 3 adet fatura ile toplam KDV dahil 119.770,24 TL’lik fatura düzenlendiği, son fatura tarihinin 07/10/2017 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
3.2. Dosyada yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile yargılama öncesi alınan tespit raporlarına göre davalı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan nitelik ve markada cam takmadığı, pencereler kullanımı zorlaştıran ayıplı imalatlar bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf davacı tarafın onayı ile farklı nitelikte cam taktığını ispat edememiştir. Bu konuda davalı tarafça dayanılan watsap mesajları ve davalı tanıkların beyanları da ispata yeterli bulunmamaktadır.
3.3.Dava dilekçesinde açıkça işin yapıldığının belirtilerek davacının yerinde yaptığı incelemelere göre, ayıpların belirlenerek tespit talebinde bulunulduğunun ileri sürülmüş olmasına göre yapılan işin son fatura düzenlendiği tarihi itibari ile (07/10/2017) teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Davacı tarafından Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasında 20/09/2018 tarihi itibariyle tespit talebinde bulunulduğu, raporun davalıya tebliğ edildiği, eldeki davanın da 03/05/2019 tarihinde açıldığının anlaşılmış olmasına göre davanın işin niteliği gereği (taşınır mal) 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf cevaba cevap dilekçesinde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıbın gizli ayıp olduğunu, hataların davalıya birkaç kez bildirildiğini ileri sürmüştür. Keşif sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre, yapılan işle ilgili sorunların kendilerine söylendiği belirtilmiş ayrıca alınan tespit raporuda davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporlarında her ne kadar eserdeki ayıbın gizli ya da açık ayıp olup olmadığı yönünde bir belirleme yapılmamış ise de davalı tanıklarının beyanlarına göre eserdeki sorunların iletildiği anlaşıldığından davacı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığının kabulü gerekmektedir.
3.4. Davalı taraf cevap dilekçesinde fazla imalat nedeniyle ödenmeyen 10.318,00 TL bakiye alacağın kaldığını savunmuş ise de davacı sözleşme kapsamında yapımı gerçekleştirilen işler nedeniyle ayıp giderim bedeli talep etmektedir. Ayrıca davalı taraf bakiye alacağın mahsubu yönünde savunma da ileri sürmeyip bu konudaki talep ve dava haklarını saklı tutmuştur. Bu durumda sözleşme dışı fazla imalat nedeniyle davalının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının araştırılması sonuca etkili olmayacaktır.
3.5.Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre mahkemenin vardığı sonuçta davalı vekilinin istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
3.6. Davacı vekilinin istinafı yönünden ise, dava öncesi yapılan tespit giderleri yargılama giderleri kapsamında yer almaktadır. Mahkemece yargılama giderleri hesaplanırken dava öncesi yapılan tespit giderleri yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmemiştir. Bu sebeple davacı vekilinin istinafının kabulü ile HMK’nın 353/1/b-2 maddesi gereğince kararın düzeltilmek amacıyla kararın bu kısmının kaldırılarak, hükmün diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
3.7. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın düzeltilmesi amacıyla HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün 6. maddesinin hükümden çıkartılarak kararın diğer bölümleri aynı kalmak kaydıyla bu kısımla ilgili yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının; “Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.932,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki (6) nolu bendinin ORTADAN KALDIRILMASINA ve HÜKÜMDEN ÇIKARTILMASINA, yerine “davacı tarafça dosya kapsamında yapılan posta, tebligat ve bilirkişi giderinden oluşan 1.932,00 TL, … D.İş dosyasında yapılan 1.301,50 TL keşif, tebligat ve bilirkişi gideri; … D.İş dosyasında yapılan 1.018,50 TL keşif, tebligat ve bilirkişi gideri toplamından oluşan 4.252,32 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ….” ibaresinin eklenmesine,
2)Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
3)Davalıdan alınması gerekli 3.896,68 TL istinaf karar harcından peşin alınan 790,02 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.106,66 TL’nin ilk derece mahkemesince davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4)Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 27/04/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
…