Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1017 E. 2022/723 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 24/03/2021 (Ek Karar Tarihi: 26/05/2021)
Davanın Türü: Menfi Tespit

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile, uçak yıkama, temizlik işi konusunda taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, ortaklık için bankadan çekilen kredinin ortaklık hesabına yatırıldıktan sonra peyder pey davalı tarafından kendi hesabına aktarılarak kullanıldığını, davalının çekilen krediyi kendisinin ödediğini ileri sürerek davacı aleyhine başlattığı icra takibinin usulsuz tebligatla kesinleştirildiğini ileri sürerek, icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının Aralık 2012 ayında kano ve rafting sporu alanında yatırım yaptığı ve faaliyette bulunduğu, finansal sıkıntıları olduğunu söyleyerek müvekkiline ortaklık teklif ettiği, işletme projesini göstererek müvekkilini ikna ettiği, 19/12/2012 tarihinde taşınmaz kiralama ihalesine ikisi adına girmek isteğiyle müvekkilinden para istediği, müvekkilinin 18/12/2012 tarihinde 53.175,00 TL’yi davacı adına para gönderdiği, akabinde davacı ile adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, davalının defalarca para istemesi nedeniyle müvekkilinin peyder pey davacıya para gönderdiğini, ancak davacının ihaleye tek başına girip taşınmazları kiraladığının sonradan öğrenildiğini, müvekkilinin bu şekilde dolandırıldığını, suç duyurusunda da bulunduklarını, alacağın bir kısmının tahsili için takip başlattıklarını savunarak, davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; dava her ne kadar kredi borcundan borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmışsa da. anılan kredi taraflar arasındaki adi şirket adına çekildiği, uyuşmazlığın da adi şirkete ilişkin borçların kime ne oranda ait olacağı noktasında toplandığı,bu haliyle davanın konusu adi şirkete ilişkin olup ,adi şirketten kaynaklı davaların çözüm yeri ise asliye hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Karar dava taraflarına usulune uygun tebliğ edilerek 04/05/2021 tarihinde kesinleşmiş ve mahkemenin 26/05/2022 tarihli ek kararı ile HMK’nın 20/1. maddesinde öngörülen 2 haftalık süre içerisinde taraflarca görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından görevsizlik kararı üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin 19/04/2021 tarihli talep dilekçesinin kararı veren mahkeme yerine sehven Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası içerisine 19/04/2021 tarihinde uyaptan gönderildiğini, bu nedenle ek kararın kaldırılması gerektiği gibi nedenlerle davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. maddesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
İlk derece mahkemesi, HMK’nın 20. maddesi uyarınca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için süresi içinde dilekçe verilmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacı vekilinin sunduğu dilekçe ve belgelere göre, davacı vekilinin söz konusu dosyanın esas numarası ve taraf bilgilerini yazarak, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben 19/04/2021 tarihli dilekçeyi düzenlediği, dilekçenin sehven başka mahkemeye gönderildiğini iddia etmektedir.
Tarafların sehven yaptığı işlemlerin düzeltilmesi mümkündür. (HMK 183. m.) Sehven veya maddi hataya dayalı işlemlerin karşı taraf lehine hak kazandırması söz konusu olmaz. Bu nedenle davacı vekilinin iddialarının gerçekliği, başka bir deyişle, sehven Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen dilekçenin UYAP’a veriliş tarihi ve işlem aşamaları incelenmek suretiyle, bu dilekçenin iddia edildiği gibi doğru bir şekilde düzenlenmesine rağmen, sadece UYAP’tan başka bir mahkemeye gönderildiğinin anlaşılması durumunda, dilekçenin süresinde olduğunun kabulü ile dosyanın mahkeme kararında belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple, davacı vekilinin ek karara yönelik istinafının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, ek kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkemenin 26/05/2021 tarihli ek kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 14/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.