Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/984 E. 2022/569 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/06/2019
Davanın Türü: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacı iş sahibi tarafından yapılacak iş karşılığı olarak davalı yüklenici şirkete toplam 225.000,00 TL tutarında 8 adet çek verildiğini, davalı şirketin üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, bu nedenle davalı tarafa verilen çeklerin karşılıksız kaldığını, dava konusu yapılan 3 çek dışındaki çek bedellerinin ödendiğini, bedelleri ödenen çekler için ayrıca istirdat davası açılacağını belirterek, davalı tarafa verilen, 31/06/2017 tarihli ….seri nolu 30.000,00 TL bedelli, 31/06/2017 tarihli …. seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 31/07/2017 tarihli …. seri nolu 25.000,00 TL bedelli çeklere istinaden davacının borçlu olmadığını ve çeklerin karşılıksız kaldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacı şirketle, davacı adına düzenlenmiş 08/07/2017 tarihli irsaliyeli fatura ile faturada belirtilmiş olan işlerin yapımı konusunda anlaştıklarını ve karşılığında davaya konu, toplamda 225.000,00 TL bedelli 8 adet çekin alındığını, ilgili çekler için 20/04/2017 ve 15/02/2017 tarihli iki adet tahsilat makbuzu düzenlendiğini, davacı şirkete taahhüt edilen işlerin süresi içerisinde tamamlanarak teslim edildiğini ve dosyaya sunulan faturaların düzenlenerek davacı şirkete gönderildiğini, davacı tarafın davalı ile tam olarak hangi konuda anlaştığını dahi belirtmediğini, 4 ay boyunca davaya konu 5 adet çeki hiçbir mal veya hizmet almaksızın, sadece yazılmaması için ödemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Taraflar arasındaki ihtilaflı hususun; dava konusu senetlerin hangi temel ilişki nedeni ile verildiği, avans çeki olup olmadığı noktasında olduğu, kural olarak çekin hangi hukuki ilişki uyarınca verildiğini ispat ve avans çeki iddiası yazılı delil ile ispata muhtaç olup, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, taraf defterlerinin incelenmesinde dava konusu çeklerin avans olarak verildiği kayıtlı olup, davalı defterlerinde ise mal teslim karşılığı alındığının kayıtlı olduğunun yapılan bilirkişi incelenmesinden anlaşıldığı, davalı şirket yetkilisi çeklerin ….’da yapılan inşaat nedeni ile verilmediğine dair yemin ettiği, davacının dava konusu çekleri hangi hukuki ilişki nedeni ile verdiğini ve avans çeki olduğunu yazılı delil ile ispat edemediğinden davacının davasının reddine, tedbir uygulanmadığından tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının davasının reddine, tedbir uygulanmadığından, tazminat talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili tarafından, mahkemece akdi ilişkinin varlığının ve içeriğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, akdi ilişkinin varlığını davalı tarafın ikrar ettiği, çek bedellerinin ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalının teslim olgusunu ispatlayamadığı, ispat külfetinin davalı üzerinde olduğu gibi gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince, iş bedeli karşılığı olarak davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye verildiği ileri sürülen toplam 80.000,00 TL bedelli 3 adet çekin, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasından kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, bilgileri bildirilen ve toplam bedeli 80.000,00 TL olan 3 adet çekin davalıya verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf, söz konusu çeklerin…’da bulunan ve davalı şirkete ait olduğu belirtilen arsa üzerindeki inşaat işi ile ilgili olarak davalıya verildiğini iddia etmekte, davalı taraf ise bu çeklerin ….’ın çocuklarına ait olan …. Parkı içindeki …Cafe isimli işletmenin tadilat ve imalat işleri karşılığı verildiğini savunmaktadır.
Görüldüğü üzere, davalı karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (çeklerin teslimini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının) ileri sürülenden başka (çeklerin başka bir yerdeki iş için verildiğini) olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrarda) bulunmaktadır. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. (Bkz. HGK’nun 12/03/2003 gün ve 2003/3-118 Esas 2003/158 Karar; 09/06/2004 gün ve 2004/4-362 Esas 2004/347 Karar sayılı ilamları)
Açılan davada ispat külfeti kendisine düşen davacı taraf, dava konusu çeklerin …’daki inşaat işi ile ilgili olarak davalıya verildiğini ve bu çeklerin bedelsiz kaldığını usulünce ispat edemediği, bu konuda davacı tarafın teklif ettiği yeminin davalı şirket temsilcisi tarafından eda edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklananlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 28/04/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.