Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/942 E. 2022/236 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 08/07/2020
Davanın Türü: Menfi Tespit (Antalya 14. İcra Müd. …. Esas )

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davalının Antalya 14. İcra Müd. …. Esas sayılı dosyasında 15/04/2014 tarihli faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, davalıya borcun bulunmadığını, davalının takibe dayanak yaptığı faturanın iade edildiğini, davacı ile dava dışı iş sahibi arasında …. otelin bir kısım işlerinin yapımı için sözleşme imzaladığını, sözleşme kapsamında kalan kompozit montaj ve kaplama işinin 24/12/2013 tarihli sözleşmeyle davalıya davacı tarafından verildiğini, davalının imalat ve montajı yaptığını ancak işin ayıplı olduğunu, iş sahibine karşı sorumluluğun davacıda olması sebebiyle ayıbın davacı tarafından giderildiğini, davalıya yapılması gereken ödemelerin yapıldığını, davalı tarafın el yazısıyla yazdığı belgeler toplam 1600 m2 iş yaptığını ve aldığı paraları kabul ettiğini, davalının çalıştırdığı işçilerin SGK ödemelerinin davacı tarafından yapıldığının işçilerin SGK kaydının işin aksamaması için davacı adına yapıldığını, SGK ödemelerinin davalıya ödenecek ücretinden kesildiğini, davalının tüm ödemeleri fazlasıyla almış olmasına karşı fatura gönderdiğini, yapılan görüşmede imalat ve işçilik hatalarını karşılama imkanı olmadığını beyan ettiğini ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespit ile kötü niyetli takip sebebiyle tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı tarafından faturanın iade edilmediğini, davacı ile iş sahibi arasında yapılan sözleşmenin içeriğinin bilinmediğini, bu sözleşme sebebiyle doğan ayıptan davalının sorumlu olmadığını, ayıba ilişkin herhangi bir ihtarın yapılmadığını, davalının Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin ….tespit dosyasında açılan dava ile haberdar olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre çalışanların sigortasının davacı tarafından ödenip, yüklenicinin hak edişinden düşüleceğini, önceki yapılan ödemelerde bu bedeller düşülerek ödeme alındığı, davalının iş bedelini alamadığı için faturaları icraya koyduğunu, davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde personele yaptığını belirttiği ödemelerin önceki faturalara karşı yapılmış ödemeler olup dava konusu faturalara ilişkin ödeme yapılmadığını, ileri sürülerek davanın reddi ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; davalı tarafından meydana getirilen imalatın tespit dosyasına göre 1018,34 m2 olduğu, imalat bedelinin m2’si 15,00 TL’den KDV dahil 18.024,62 TL olduğunu, davacının ayıplı iş iddiasını ispat edemediğini, ispat etse dahi açık ayıpta ihbarın süresinde yapılmadığının anlaşıldığı, 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı işçileri için banka kanalı ile 3032,6 TL prim bedeli ödemesi yapıldığı, bu bedelin iş bedelinden düşülmesi gerektiği, prim bedeli dışında davalı işçilerine yapılan 12.728,71 TL’lik ödemenin hangi hukuki ilişkiye göre yapıldığının davacı tarafından ispatlanamadığı, bu bedelin indirilemeyeceği, mali müşavir bilirkişi raporuna göre 01/02/2014 tarihli toplam 3.540,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın defterinde kayıtlı olduğu, bu bedelin davalıya ödendiğinin belirtildiği, davalı vekilinin faturanın kompozit işine ilişkin olduğunu, beyan ettiği bu nedenle 3.540,00 TL’nin yapılan iş bedelinden düşülmesi gerektiği, davacının davalıya11.452,02 TL borcunun kaldığı, takip konusu asıl alacaktan borcun düşülmesiyle davacının 8.711,98 TL asıl alacak sebebiyle borçlu olmadığını, ayrıca işlemiş faizden dolayı 2.767,45 TL davacının borçlu olmadığı, davanın reddedilen kısmı yönünden mahkemece tedbir kararı uygulaması sebebiyle %20 oranında tazminatın davalıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacının davasının Kısmen Kabulu ile; davacının Antalya 14. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasındaki 8.711,98 TL tutarındaki asıl alacak ve 2.767,45 TL tutarındaki işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.479,43 TL nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, red olunan kısım 15.009,72 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabul olan kısım yönünden tazminat koşulları oluşmadığından bu husustaki talebin reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile uyumlu değildir.
Takibin dayanağı olan KDV dahil 20.166,00 TL’lik faturanın KDV dahil kompozit mantolama işi 17.806,20 TL, demir işçiliği kısmı ise 2.360,00 TL olmaktadır. Faturada yazılı demir işçiliğinden dolayı davacının davalıya borcu bulunmadığı mahkemenin de kabulünde olup zaten bu husus istinaf konusu da edilmemiştir. Davalı taraf kompozit kaplama işi nedeniyle KDV dahil 17.806,20 TL alacağını talep etmekte ise de, davacı şirket tarafından davalının işçilerini 12.728,21 TL, davalı yerine SGK’ya ise 3.032,60 TL ödeme yaptığı bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Davacının ödeme yaptığı ve ayrıca iş bedeli karşılığı 3.540,00 TL ödediği bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının yaptığı toplam ödeme 19.300,81 TL olup bu miktar davalının kompozit kaplama işi hakedişinden fazla olduğu anlaşıldığından söz konusu takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı ve davacının takipte kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının menfi tespit talebinin kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın düzeltilmesi amacıyla HMK’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)İlk derece mahkemesi kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın KABULÜ ile, Antalya 14. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3)Taraf vekillerinin yasal koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine,
4)Alınması gerekli 2.144,14 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 536,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.608,11 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5)Davacı tarafından başvuru harcı ile birlikte peşin olarak yatırılan toplam 567,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6)Davacı tarafından harç dışında yapılan 1.409,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı tahsili ile davacıya ödenmesine,
9)Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının HMK’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
10)Peşin yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 01/03/2022 tarihinde HMK 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.