Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/939 E. 2022/414 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 19/06/2020
Dava Türü : İtirazın İptali (Antalya 8. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen şov ve gösteri hizmeti karşılığında işin mahiyeti gereği Euro üzerinden faturaların tanzim edildiğini, davalının borcunu zamanında ödememesi üzerine kur farkı faturası düzenlendiğini ve davalı şirkete e-fatura olarak gönderildiğini, davalının kanuni sürede itiraz etmediği fatura alacağının tahsili için başlattıkları icra takibine karşı borçlu davalının kötüniyetle itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve beyanda bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesi; Davacının kur farkı fatura alacağına istinaden ilamsız takiplere mahsus icra takibi yaptığı, borçlunun kısmi itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile dava açtığı, takibe ve davaya konu faturaların sol alt köşesinde Euro cinsinden bedel, sağ alt köşesinde ise TL karşılığının yazdığı, davacı ve davalı tarafın tüzel kişi tacir olduğu, ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatının mümkün olduğu, ticari defterlerin kesin delillerden olduğu, ticari defterlerin sahibi lehine ve aleyhine delil olabileceği, davacı tarafın ticari defterlerini 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun “Türkçe tutma ve Türk Parası kullanma zorunluluğu” başlıklı 215. maddesi gereğince Türkçe tuttuğu ve Türk parası karşılığının işlendiği, davacı …Ltd. Şti.’nin davalı … Şti.’ye verdiğini iddia ettiği dava konusu alacak bedeline ait düzenlediği faturaları 2017 yılı Ticari e-defterlerine kayıt ettiği, 31/12/2017 kapanışı olarak 2018 yılı açılışına 8.197,57 TL davalıdan alacaklı olduğu, döviz cinsinden ise 2.065,66 Euro davalıdan alacaklı olduğu, davacı … Şti.’nin davalı … Şti.’ye verdiğini iddia ettiği dava konusu alacak bedeline ait düzenlediği faturaları 2018 yılı Ticari e-defterlerine kayıt ettiği, 31/12/2018 Kapanışı olarak 2019 yılı açılışına 7.037,72 TL davalıdan alacaklı olduğu, döviz cinsinden ise 753,81 Euro davalıdan alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği, tarafların Ağustos/2017 dönemine ait 3 adet fatura toplamı olan KDV’siz 6.201,00TL Form Bs ve Form Ba beyanlarını karşılıklı olarak usulüne uygun olarak birbirleri ile uyumlu beyan ettiği, tarafların 06-07-09/2017 dönemi KDV’siz beyanları 5.000,00TL ve üzerinde olmadığı için beyan zorunluluğu bulunmadığının yine mali müşavir bilirkişi raporu ile belirlendiği, davalının dava ve takibe konu fatura içeriğinde düzenlenen hizmetlerin alınmadığı noktasında bir itirazının bulunmaması, faturalarda açıkça Euro cinsi alacağında ayrıca yazması, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun “Türkçe tutma ve Türk Parası kullanma zorunluluğu” başlıklı 215. maddesi gereğince faturaların ve ticari defterlerin Türkçe tutmuş ve Türk parası karşılığının yazılması nedeni ile davacının ticari defterlerine göre “7.037,72TL” alacağının bulunduğunun belirlenmesi nedeniyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerektiği, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmuş, borçlunun ise süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olması, icra inkar tazminatı talep edilmiş olması ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönününde karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalının Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 7.037,72TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, 2004 Sayılı İİK’nun 67 maddesi uyarınca asıl alacağın % 20’si oranında tespit edilen 1.407,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulmadığı, eksik ve niteliksiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, kur farkı ödeneceğine dair taraflar arasında anlaşma yada bu yönde teamül bulunmadığı gibi gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesine istinaden düzenlenen kur farkı bedeli faturasına dayalı alacağın tahsili için yürütülen ilamsız icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulması için yerel mahkemece kanun gereği davacı tarafa süre verilmemiş olmasına, davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesi ekinde bu tutanağı dosyaya sunmuş olması itibariyle dava şartı noksanlığının giderilmiş bulunmasına, cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini dosyaya ibraz etmemesine ve bilirkişi raporuna itirazda bulunmamış olmasına, HMK’nın 357. maddesine göre re’sen göz önüne alınacak hususlar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve delillerin istinaf aşamasında ileri sürülmesinin de mümkün bulunmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 480,71 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 121,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 359,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 31/03/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
….