Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2022/136 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 18/06/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser sözleşmesi) (Ant. 9. İcra Dairesi … E. )

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacının davalı hakkında Antalya 9. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasında 01/06/2015 tarihli 70.800,00 TL bedelli faturanın bakiyesi olan 35.400,00 TL asıl alacak ve 11.879,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.279,11 TL’lik alacağın tahsili için ilamsız takip başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının davalıya ait otelin 1 adet mendirek ile 2 adet iskelesinin yasal hale getirilmesi için …ve uygulama imar planlarının onaylatılması işlemini 120.000,00 TL + KDV karşılığı üstlendiğini, anlaşmaya göre 30.000,00 TL ‘nin sözleşmenin imzalanması ile 30.000,00 TL’nin Bakan olurunun alınması ile, 30.000,00 TL’nin Bakanlığın plan teklifine kurum görüşüne göndermesi ile ve kalan bedelinde iş bitiminde ödendiğini, davacının dilekçe vererek işlemleri başlattığını, ilgili bakanlığın imar plan teklifi ile ilgili kurum görüşünün alınması için ilgili kurumlara yazı yazdığını, bu nedenle 30.000,00 TL + KDV’nin hak edildiğini, davacının 60.000,00 TL + KDV olmak üzere fatura kestiğini, hak edilen bedelin ödenmediğini, imar planları hakkında dava açıldığını, bu nedenle sürecin teknik olarak ilerlemediğini, davalının Çed yönetmeliğine uygun proje tanıtım dosyası hazırlamadığını, kurum görüşlerinin son aşamaya geldiğini, açılan davalar sebebiyle plan onay sürecinin devam etmediğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üstlendiği edimleri yerine getirmediğini, sözleşme konusu işi davalının kendisinin gerçekleştirdiğini, davacının edimlerini 2 sene içinde tamamlaması gerektiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra müspet bir eylemin gerçekleşmediğini, işlemlerin başvuru aşamasında bırakıldığını, davacıya sözleşme imzalanmasıyla birlikte 30.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının bakanlık teklifini kurum görüşlerine gönderebilmesi için bakan oluru gerektiğini, davacının sözleşme gereği işlemleri takip etmediğini, davalının imar barışından faydalanarak mendirek ve iskelelerinin yapı kayıt belgelerini aldığını, sözleşmeden itibaren 2 yıl içerisinde bitirmesi gereken işi 6 yıldır sonuçlandıramadığını ve 2018 yılında davalının yapı kayıt belgesi alarak işi sonuçlandırdığını ileri sürerek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; taraflar arasında, davalıya ait Bodrum …. Köyü …. mevkiindeki … Otel’in 1 adet mahmuz (mendirek) ve 2 adet iskelesinin yasal hale gelmesi amacıyla 1/5000 ölçekli …. İmar Planı ile 1/1000 Ölçekli Uygulama planlarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurum görüşleri alınarak onaylatılması için teklif başlıklı 06/09/2012 tarihli sözleşme imzalandığı, teklifin ücret ve ödeme kısmında toplam ücretin 120.000,00 TL ve KDV olacağı, ücretin; sözleşme imzalandığında 30.000,00 TL avans ödemesi yapılacağı, ön izin sözleşmesi için Bakan oluru çıkınca 30.000,00 TL, Bakanlık plan teklifini kurum görüşlerine gönderince 30.000,00 TL, plan onaylanınca işin biteceği ve bakiye bedelin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafça davacıya 30.000,00 TL avans ödemesinin yapıldığı hususlarında ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirip getirmediği, getirmesi halinde alacağın miktarı hususlarında toplandığı, 28.02.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda, 1. aşamanın sözleşme imzalanarak gerçekleştiği, 2. aşamanın ön izin alınmadığı için gerçekleşmediği, 3. aşamanın plan teklifinin kurum görüşlerine gönderildiğinden gerçekleştiği, 4. aşamanın planın onaylanmaması nedeniyle gerçekleşmediği, yatırımcıların tercihine göre ön izin alınmadan da planlama sürecinin başlatılabileceği ve plan teklifinin kurum görüşlerine gönderilebileceği, ancak plan onayı öncesinde mutlaka ön izin alınması gerektiği, nihai olarak ön izin belgesi olmadan planın onaylanamayacağı ve işin bitirilemeyeceğinin belirtildiği, icra takibine konu olan alacağın davacı vekilinin 07/04/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde de belirtildiği üzere 3. aşama olarak belirlenen işin yapılması nedeniyle ödenmesi gereken alacak ve KDV’si olduğu, ancak ön izin alınmaması nedeniyle plan teklifinin kurum görüşlerine gönderilmesinin bir anlam ifade etmeyeceği, netice itibariyle plan onaylanmadığından işin bitirilemediği, bu nedenle davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği kanaatine varıldığı, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebine ilişkin de davacının takibinde kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle; davacının davasının reddine, şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 10/02/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.