Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/905 E. 2021/1119 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 23/01/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Denizli 8. İcra … E.)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle, müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili için Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine vaki davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durmasına karar verildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında davacının verdiği çantaların fason olarak dikilmesi ve işlenmesi işlerinin davalı tarafından yapıldığını, davacının iş bedelini davalının banka hesabına yatırdığını ve davacıya fatura düzenlediklerini, davalının fatura kapsamındaki malları, eksiksiz olarak işleyip davacıya teslim ettiğini, davacının malların teslim edilmediği yada ayıplı olduğuna dair bir ihtarname göndermediğini, davacının yapılan iş bedeli olarak parça parça olmak üzere toplam 117.000,00 TL ödeme yaptığını, karşılığında davacıya toplam 110.752,20 TL ilk faturalar kesildiğini, davacının faturalara itirazının olmadığını, ödeme ve faturalar karşılaştırıldığında, davalının davacıya 6.247,80 TL borcu olduğunu, bu miktar yönünden davayı kabul ettiklerini savunarak, kalan miktar için davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; davacı defterlerinden taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıdan 63.499,80 TL cari bakiye alacağı olduğu, davalının düzenlediği toplam 57.252,00 TL bedelli üç adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturaların icra takibinden sonra davalı tarafından PTT ile davacıya gönderildiği, davacının bu faturalara itiraz etmediği, taraflar arasında sözleşme yada ihtarname olmadığından temerrüt tarihinin takip tarihi olarak kabul edildiği, cevap dilekçesi ekindeki üç adet posta alındısında göndericinin davalı, alıcının ise davacının olduğunun davacı tarafından bilirkişi raporu düzenlenirken kabul edildiğinden mahkeme dışı ikrar olduğu, ikrarın mahkemenin takdirinde olduğundan üçüncü celsede yemin ara kararından dönüldüğü, davalının borcun 6.247,80 TL’lik kısmını ikrar etse de, icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, kabul edilen kısım düşünce kalan 61.252,00 TL yönünden davacı kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına hükmolunması gerektiği gerekçesiyle, davanın 6.247,80 TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Davacı cari hesap ilişkisine dayanarak 67.499,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlatmış, davalının itirazı üzerine takip durmuştur. SMM bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacının toplamda davalıya 117.000,00 TL ödeme yaptığı, davalının 53.500,20 TL fatura kestiği, bu faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu, sonradan davalının kestiği 3 adet toplam 57.252,20 TL miktarlı faturaların ise davacının defterlerine kayıtlı olmadığı belirlenmiştir.
Davalının davacıya gönderdiğini iddia ettiği 57.252,00 TL miktarlı 3 adet faturanın davalı lehine delil teşkil etmesi için davacı defterlerinde kayıtlı olması gerekir. Bu 3 adet faturanın davacı defterlerine kayıtlı olmadığının rapordan anlaşılmış olmasına göre, davalı/yüklenici bu faturalarda yazılı dikilen çantaların /malların davacıya teslimini ispatlamalıdır.
Eser sözleşmelerinde faturaların karşı tarafa gönderilmiş olması işin yapılıp teslim edildiğini ispatı için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK nın 21. maddesinin eser sözleşmelerinde uygulama imkanı bulunmamaktadır. Diğer yandan dosya kapsamında davacının, takipten sonra davalının gönderdiği üç adet faturayı kabul ettiğine ilişkin bir beyanı ya da ikrarı yoktur. Bu nedenle, davalı tarafın yemin deliline de dayandığı gözetilerek, davalının davacıya posta yoluyla takipten sonra gönderdiği 3 adet faturadaki malların davacıya teslim edilip edilmediği hususunda davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken esasa etkili bu deliller değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenlerle davacı vekilinin asıl karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddeleri uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine verilen karara göre de tavzihe yönelik istinaf incelemesine gerek bulunmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel Mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 23/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.