Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/854 E. 2022/395 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 04/03/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 2 İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davalı şirketin aldığı tadilat işi için müvekkilinden mimari proje hizmeti aldığını, hizmet bedeli olarak düzenledikleri 53.100,00 TL tutarındaki faturanın davalı tarafından sadece 5.000,00 TL’sinin ödendiğini, kalan kısmının ödenmediği gibi iade faturası düzenleyen davalının müvekkilinin alacağının tahsili için başlattıkları Antalya 2 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine vaki haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın açıldığı mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinini ticaret sicil adresine göre davada Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, faturanın tek başına alacağın varlığını ispatlamadığını, davacı ile davanın mimari danışmanlık hizmeti için 17.000,00 TL + KDV bedelle anlaşma yaptıklarını, davacı tarafın düzenlediği ve takibe konu ettiği faturanın davacı tarafça düzeltileceği belirtildiği halde düzeltilmediğini, kaldı ki davacının proje çizim işini hatalı ve gizli ayıplı olarak yaptığını savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; takibe itiraz dilekçesinde davaya ve takibe konu proje çalışmasının yapıldığı davalı tarafın kabulünde olduğu, dolayısıyla da taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde sözleşme ilişkisi kurulduğu, davacının incelenen ticari defterlerinde 48,100,00 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtların 2016 ve 2017 kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, takibe ve davaya konu faturanın davalı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve süresinde iade edilmediği, 31/12/2016 itibariyle davalının ticari defter kayıtlarında davacıya 42.615,00 TL borcunun mevcut olduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı tarafın vermiş olduğu hizmetlerin bedelinin toplam 39.185,24 TL olduğunun anlaşılması karşısında, davacı tarafından toplam 39.185,24 TL + KDV tutarında imalat gerçekleştirildiği, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.238,58 TL tutarında alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun asıl alacağa yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 41.238,58 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra takip tarihinden önce davalı taraf usulen temerrüte düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin reddine, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davalının koşulları gerçekleşmeyen kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermiş, iş bu karar taraf vekilleri tarafından yazılı gerekçelerle ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Dava, mimari hizmet bedeli alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca istinaf incelemesinin re’sen göz önünde bulundurulacak hususlar dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmasına, takibe konu alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının bulunmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, davacıdan alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalıdan alınması gerekli 2.817,00 TL istinaf karar harcından peşin alınan 205,25 TL harç düşüldükten sonra kalan 2.611,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, tarafların yaptıkları istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 29/03/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.