Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/778 E. 2021/1301 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 28/01/2019
Davanın Türü : Tazminat (araç tamirinden kaynaklanan)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacıya ait … plakalı aracın kaza sonrası davalı … tarafından tamir edildiğini, tamir bedelinin kasko şirketi tarafından ödendiğini, aracın tamirinden sonra aracın sürekli yeni arızalar meydana geldiğini ve araç servise götürüldüğünü, oluşan arıza bedellerinin davacı tarafından ödendiğini, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında delil tespiti yaptırdığını, tespit raporunda davalının kusurlu tamirat yaptığının belirlendiğini, kaza sonrası tamirat ve onarımı yeterli titizlikte yapılmadığını, aracın ayıplı hizmet sebebiyle değer kaybettiğini ileri sürerek 15.000,00 TL eksik hizmet bedeli ile 10.000,00 TL ayıplı hizmet sebebiyle oluşan değer kaybının 20/03/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; araç kazası ile davacının talep ettiği bedeller arasında ilişki bulunmadığını, davacının aracı itirazsız teslim aldığını ve uzun süre kullandığını, davacı dışında bir çok servise aracın davalı tarafından götürüldüğünü, kazadan 6 ay sonra yapılan rotbalansın davalıyla ilgisinin olamayacağını, davalı dışındaki servis tarafından düzenlenen oksijen sensörü faturasının kaza ile ilgisinin bulunmadığını, ayrıca birçok arızanın davalıya iletilmesine rağmen yapımına onay verilmediğini, aracın karıştığı kaza sebebiyle değer kaybolmasıyla Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacının dava açtığını, davalı tarafından yapılan işlemlerde ayıp, eksik ve yanlış bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; husumet itirazında bulunarak kaza sonrası yapılan onarım işiyle davalının ilgisinin bulunmadığını, davaya konu olayın imalat hatası olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; davalı …’ nin davacının tazminata dayanak ettiği ayıplı ve eksik hizmetin verilmesi ile bir ilgisinin olmadığı, kendisinin bu araçların satışı ile ilgili Türkiye bayiiliği söz konusu ise de; yetkili servisin hizmetlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından hakkındaki davanın husumet yönünden reddi gerektiği; davalı … yönünden yapılan değerlendirmede ise; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre verilen servis hizmetinin araçta meydana gelen arızalara sebep olmadığı gibi aracın değer kaybına da sebep olmadığının anlaşıldığı, ispat yükü kendisinde olan davacının aracı mahkemenin incelemesine hazır edememesi sebebiyle iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın davalı … yönünden husumet, diğer davalı … yönünden esastan ayrı ayrı reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 30/12/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….