Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/653 E. 2021/872 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 10/03/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Antalya 1. İcra Müd. Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davalıya satılan mal ve hizmet karşılığı düzenlenen 46.863,70 TL ‘lik faturanın davalıya teslimine rağmen ödenmemesi ve faturaya da itiraz edilmemesi üzerine, alacağın tahsili için başlattıkları Antalya 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki davalının haksız borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili ile … ve kardeşi … arasında mermer alımı ve montajına yönelik ticari ilişkin kapsamında ,… ile sözleşme imzalandığını, akabinde 20.000,00 TL’lik çek teslim edildiğini, davacı tarafın temin ettiği mermerlerin ve işçiliğin ayıplı olduğunun uygulama sırasında anlaşıldığını, uyarılara rağmen davacı tarafından ayıbın giderilmediği gibi 20.000,00 TL’lik çeklerinin de iade edilmediğini savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir
İlk derece mahkemesi; davacı vekilinin 02/04/2019 tarihli celsede, 16/06/2016 tarihli sözleşme dışında taraflar arasında başka bir ticari ilişki bulunmadığını, faturanın da bu ilişki kapsamında düzenlendiğini beyan ettiği, ancak daha sonra müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, sadece davalıya mal satan kişi olduğunu beyan etmesinin çelişkili olduğu, dava ve takip konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması hususu ve dava konusu edilen 46.863,70.-TL’ lik bedel ile teslimi gerçekleşip yerinde montajı yapılmış olan 63.854,60.-TL’lik imalat bedelinden, 15.700,00.-TL’ lik ayıplı imalat bedeli mahsup edildiği takdirde elde edilen 48.154,60.-TL’ lik bedelin birbirine yakın bir değerde olduğu, davacı vekilinin duruşmadaki eser sözleşmesi dışında başka bir ticari ilişki bulunmadığı yönündeki beyanlarının somut olaya uygun olduğu ve bu beyanlara itibar edilmesi gerektiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 46.863,70.-TL’ lik talebinden 20.000,00.-TL’ lik ödendiği ihtilafsız çek bedeli mahsup edilmek suretiyle kalan bakiye 26.863,27.-TL üzerinden takibin devamına, alacağın miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının kötü niyetli olduğuna dair bir ispat olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermiş, iş bu taraf vekillerince yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 10/06/2016 tarihli sözleşmesinde, yüklenici-davacı tarafın, davalı işverenin inşaatına mermer temin edip mermer montajı yapacağı, iş bedelinin %30 ‘unun nakden kalanının daire verilerek ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının her türlü delille ispatının mümkün olmasına, eksik ve ayıplı işlerin işin tamamından indirilerek ve ödeme de dikkate alınarak belirlenmesinde ve tarafların defterlerine kaydettiği fatura esas alınarak sonuca gidilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklanması ve alacağın muayyen olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı verilmemesinde ve davacının takipte kötü niyeti ispatlanamaması nedeniyle davanın kötü niyet tazminatı talebi de reddedilmesinde usule aykırılık bulunmamasına göre mahkemenin vardığı sonuçta, istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, davacıdan alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalıdan alınması gerekli 1.835,03 TL istinaf karar harcından peşin alınan 458,76 TL harcın mahsubuyla, bakiye 1.376,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, tarafların yaptığı istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 28/09/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.