Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/509 E. 2021/1214 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 23/12/2019
Davanın Türü: İtirazın İptali (Antalya 3. İcra … E.)
Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. …K. Say. Dos.
Davanın Türü: Eser Sözleşmesindeki Ayıp Nedeniyle Alacak Talebi, Tespit

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava, taraflar arasındaki davalıya ait aracın iç dizayn ve VİP araç segmentine getirilmesi yönündeki anlaşma gereğince davacı yüklenicinin işi tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, düzenlenen 01/03/2017 tarih ve KDV dahil 77.600,00 TL bedelli faturanın davalıya tebliğ edildiğini, daha sonra davalının talebi üzerine iş bedelinden KDV dahil 6.800,00 TL indirim yapılmış olmasına rağmen davalının bakiye 10.800,00 TL iş bedelini ödemediğini, ödenmeyen bu bedelin taraflar arasındaki 25/04/2017 tarihli mutabakat formundan da anlaşılabileceğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia eden davacı vekilinin davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine, Birleşen dava ise, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davacıya ait aracın iç tasarım işini üstlenen davalı yüklenicinin işi eksik ve ayıplı imal ettiğini, işteki eksik ve ayıpların bedelinin Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında 20.000,00 TL, ayıp giderim süresince aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın ise, 12.000,00 TL olarak belirlendiğini ileri süren davacı vekilinin şimdilik 1.000,00 TL zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Asıl davada davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde bildirilen mutabakat formunun tebliğ edilmediğini, davalının bu formun olmadığını beyan ettiğini, davacının işi eksik ve ayıplı olarak yaptığını, bu eksik ve ayıplar davacıya bildirildiği halde tamamlanmadığını, tespit edilen eksiklikler ve ayıplar bakımından iade faturası kesildiğini, geçen zaman içerisinde aracın kullanımı ile başkaca ayıpların ortaya çıktığını, bakiye bedelin bu nedenle ödenmediğini savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini, birleşen davada davalı vekili davalıya ait aracın iç dizaynı ve VİP araç segmentine getirtilmesi konusunda yapılan anlaşmaya göre işin eksiksiz olarak tamamlanarak davacıya teslim edildiğini, düzenlenen faturanın tebliğ edildiğini, davalı araç sahibi tarafından bildirilen iade faturasının ayıba ilişkin olmadığını, talep üzerine yapılmış ek bir indirim olduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, taraflar arasında davacı şirkete ait aracın iç dizaynın yapım işi konusunda TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, uyuşmazlığın ayıbın varlığı ve bu ayıp nedeniyle davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı noktasında toplandığı, 01/03/2017 Tarih ve 77.600,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın defterlerine kayıtlı olduğu, davacının 01/01/2017 tarihinde davalıya 10.000,00 TL, 10/03/2017 tarihinde havale yoluyla 40.000,00 TL ödeme yaptığı, 31/03/2017 tarihinde davacının 6.800,00 TL bedelli iade faturası düzenlediği, davacının davalıya 09/05/2017 tarihinde havale yoluyla 10.000,00 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, davalının bedel indirimine sebebiyet veren ayıplar ile sonradan kullanım ile ortaya çıktığını belirttiği ayıpların neler olduğunu ortaya koyamadığı ve bu durumu ispat edemediği, araç sahibinin aşamalardaki ve birleşen dosyalardaki iddia ve beyanlarında araçtaki ayıpların baştan beri var olduğunu belirttiği gibi bedel indiriminden sonra ortaya çıkan ayıplar bulunduğunu iddia etse de davalıya bu indirim tarihinden sonra 09/05/2017 tarihinde havale yoluyla 10.000,00 TL ödeme yaptığı, aracı kullanmaya devam ettiği, ara kararına rağmen ikame araç kiraladığına ilişkin bir belge sunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının bedel indirimi ile birlikte aracı ayıplı hali ile kabul ettiği, ayıp nedeniyle talepte bulunulamayacağının anlaşıldığı, diğer taraftan bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre araçtaki ayıpların dava tarihi itibariyle değerinin 4.500,00 TL olduğu, taraflarca kabul edilen indirim bedelinin ise 6.800,00 TL olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde araç sahibinin taleplerinin yerinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davasının kabulü ile, davalının 3. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.800,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak devamına, hüküm altına alınan 10.800,00 TL nin %20 si kadar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyasında açılan davanın reddine karar vermiş, iş bu karar davalı/ birleşen davada davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca davalı iş sahibinin gerek ayıplı iş bedelinden gerekse aracın kullanılmamasından kaynaklanan zararının toplam iade faturasında yazılı bulunan 6.800,00 TL iade fatura bedelini aşmamış olmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlarda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı/ birleşen davada davacı vekilinin hem asıl hem de birleşen dava bakımından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönler bakımından istinafının reddine,
2)İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın belirli olması, varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirmemesi gerekir. Buna göre, davalı/birleşen davada davacı iş sahibinin araçta yapılan iç dizayn işinde ayıp bulunduğunu iddia etmesine ve alacağın varlığının ve miktarının bu nedenle ancak yargılama neticesinde anlaşılacak olmasına göre dava konusu alacağın belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Bu sebeplerle davalı/ birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunu kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın ilgili kısmının düzeltilmesi amacıyla kaldırılarak icra inkar tazminatı konusunda yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Yerel mahkeme kararının; “Hüküm altına alınan 10.800,00 TL nin %20 si kadar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki (2) nolu bendinin ORTADAN KALDIRILMASINA ve HÜKÜMDEN ÇIKARTILMASINA, yerine “Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,” ibaresinin eklenmesine,
2)Asıl dava yönünden istinaf eden … Ltd. Şirketi vekili tarafından yatırılmış 185,00 TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, birleşen dava yönünden yine aynı şirket tarafından yatırılmış toplam 54,40 TL istinaf karar harcının alınması gereken harçtan mahsubuyla birleşen dosya yönünden yeniden harç alınması yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 14/12/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.