Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2021/1089 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 06/09/2019
Davanın Türü: Tazminat (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava, araç kiralama işinde kullanılan davacıya ait kazalı aracın, onarılmak üzere 30/05/2016 tarihinde davalı tamirciye teslim edildiğini, davalının araç onarım bedelini de sigorta şirketinden aldığını, 12/08/2016 tarihli ekspertiz raporunda, meydana gelen hasarın tespit edilerek araç tamir süresi 7 gün olarak belirlenmesine rağmen aracın yaklaşık 7 ay boyunca onarımının çeşitli bahanelerle ertelendiğini, davalının araç kiralama işinde kullanılan aracın onarımını geciktirmesi nedeniyle davacının 7 ay boyunca zarara uğradığını iddia eden davacı vekilinin 1.000,00 TL (bedel artırım dilekçesi ile; 9.229,50 TL) tazminatın 06/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevabında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, aracın 31/07/2015 tarihinde kazaya karıştığını, davacının kazanın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra aracı davalıya teslim ettiğini, bu süre zarfında da zaten aracın kiraya verilmediğini, araç tesliminden sonra sigorta şirketinin 3-4 ay kadar aracın onarımına onay vermediğini, davalının yetkili servis olmadığını, sigorta şirketleri ile iş yaptığını ve işlerinin yoğun olduğunu, aracın 3-4 ay içerisinde onarılamayacağınında davacıya bildirildiğini, kötü niyetli olan davacının 6 ay boyunca araca ihtiyacının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, tamir için 30/05/2016 tarihinde davalıya teslim edilen aracın, onarımının yapılarak 24/12/2016 tarihinde davacıya geri teslim edildiği, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yaptırılan incelemede ve aldırılan raporda, dava konusu aracın, davacı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketin aracı olarak kayıtlı olduğu ve davacı şirketin sadece araç kira gelirlerinin olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre, dava konusu aracın 31.07.2015 tarihinde trafik kazasına karıştığı ve bu trafik kazasının meydana geldiği tarihten önceki normal ticari faaliyetini devam ettirdiği 2014 yılında davacı şirketin 1 yıl içinde elde ettiği araç kira gelirleri üzerinden davacı şirketin ortalama 1 günlük araç kira gelirinin net 52,74.-TL olduğu, davacının hasarlı … plakalı otomobilini onarım için teslim ettiği 30.05.2016 tarihi ile aracın onarılmış halde davalıdan teslim alındığı 24.12.2016 tarihi arasında 175 gün, söz konusu aracın makul onarım süresinin 20 gün olduğu, davacının aracın davalıda onarım görmeden beklemesi sebebiyle araç kiralayamamaktan kaynaklı zarara esas olan süresinin 155 gün olduğu, davacının aracın makul onarım süresi dışında davalıda fazladan beklediği süredeki zararının 8.174,70 TL olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 8.174,70.-TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. Maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1) Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, aşağıdaki bendin kapsamı dışında istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında istinaf başvurusunun reddine,
2) 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde, zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davaya konu aracın 30/05/2016-24/12/2016 tarihleri arasında toplam 175 gün tamir için davalıda kaldığı, bilirkişi raporuna göre, makul onarım süresinin 20 gün olduğu, mahkeme tarafından günlük kazanç kaybı 52,74TL kabul edilerek 155 günlük kazanç kaybının hüküm altına alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporu ile davacının aracının onarımı için gerekli olan süre 20 gün olarak belirlendiğine göre, davacı araç sahibinin bu süre sonunda davalıyı uyarması, şayet araç süresinde tamir edilmeyecekse aracını alarak başka bir tamirciye aracını tamir ettirmesi gerekirken, bunu yapmayarak araç tamiri için uzun süre beklemiş olması oluşan zararın artmasına sebebiyet vermiştir. Aracın onarımı için gerekli süre 20 gün olarak saptandığına göre, yeni bir tamirciyle anlaşılması ve davalıyla olan sözleşmenin feshedilerek aracın yeni tamirciye verilmesi için gerekli makul sürenin de 10 gün olacağı kabul edilebilir. Bu durumda, davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarı toplam 30 günlük kazanç kaybı karşılığı olan 1.582,20 TL olmaktadır. Bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. Bu sebeple, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın düzeltilmesi amacıyla HMK’nun 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Yerel mahkeme kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.582,20 TL tazminatın dava tarihi olan 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3)Alınması gerekli 108,08 TL karar ve ilam harcının, peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 171,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 63,85 TL’nin talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
4)Davacının başvuru harcı ile birlikte peşin ve tamamlama harcı olarak yatırdığı toplam 139,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5)Davacı tarafından harç dışında yapılan 993,80 TL yargılama giderinin 1582 / 9229 oranında davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmının davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
6)Davalı tarafından yapılan 42,40 TL yargılama giderinin 7647 / 9229 oranında davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan kısmının davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
7)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 1.582,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca tarifenin 13/13. Maddesi de dikkate alınarak hesaplanan 1.582,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9)Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının HMK’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
10)Peşin yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 16/11/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.