Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/891 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 19/07/2019
Davanın Türü : Asıl dava: İtirazın İptali / Birleşen dava ise, menfi tespit (Eser Sözleşmesi) (Antalya 11. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Asıl davada davacılar vekili açtığı dava ile;
Davalıların müteahhitliğini yaptığı inşaatta, davacının 59 adet bağımsız bölümün sıhhi tesisat, seramik montajı işini yaptığını ve davalı tarafa teslim ettiğini, davalıların yapılan işe ilişkin borcunu zamanında ödeyememesi üzerine taraflar arasında borç mutabakat protokolü imzalanarak davalılara 17/06/2010 tarihine kadar ödeme için son kez süre verildiğini, protokol gereğince borçlu davalıların davacıya 203.000,00 TL kayıtsız şartsız borçlu olduklarını belirterek borçlarını ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini, protokolde belirtilen tarihte borcun ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takibinde davalıların haksız ve kötü niyetli şekilde borca itiraz ettiklerini, protokoldeki imzaya ise itiraz etmediklerini belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili açtığı dava ile;
Asıl davada sunulan cevap dilekçesinde belirtilen hususların tekrarıyla, C blok 14 nolu daire yerine C blok 19 nolu dairenin 200.000,00 TL bedel karşılığında davalı … adına tescil edildiğini, bunun dışında davacı şirket tarafından davalı şirkete makbuz karşılığında 116.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu şekilde borcun kapatıldığını ve davacıların davalılara borcunun olmadığını belirterek, davacıların davalılara 203.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesi ile;
Taraf şirket yetkilileri arasında imzalanan sözleşme uyarınca 60 daireden oluşan site inşaatının tüm seramik malzeme ve işçiliği, vitrifiye, duş tekneleri ve kabinleri, banyo dolaplarının davacı şirket tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, işin tahmini bedelinin 225.437,86 TL olarak belirlendiğini, 140.000,00 TL bedel karşılığında C blok 14 nolu dairenin yükleniciye devredileceğini, kalan bakiye hakkında düzenleme yapılmadığını, söz konusu sözleşme ve takibe dayanak yapılan protokolden dolayı davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, evrak teslimine ilişkin metni içeren ve davalı …’in açığa imzasını içeren protokolün … tarafından doldurulduğunu/ doldurtulduğunu ve hukuki sonuç yaratacak duruma getirildiğini, bununla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını, 12/02/2010 tarihinde yapılan son hesapta davalı şirketin 203.648,00 TL borcunun olduğu konusunda mutabakata varıldığını, sözleşme gereği davacıya devredilecek C blok 14 nolu daire yerine davacı tarafın talebi üzerine dava dışı arsa sahipleriyle yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı asıl yüklenici şirkete düşen ve piyasa rayiç değeri 200.000,00 TL civarında olan C blok 19 nolu dairenin davacı adına devir ve tescil edilerek borcun bu şekilde ödendiğini, ayrıca davacıya 103.000,00 TL para ödemesinin yapıldığını belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesi ile;
Asıl davada sunulan dava dilekçesinde belirtilen hususların tekrarıyla, davacının sunduğu 12/02/2010 tarihli hesap mutabakatı ile borcun 203.000,00 TL olduğunun kararlaştırıldığını ve buna istinaden dava konusu protokolün düzenlendiğini, davacının C blok 14 nolu daire yerine C blok 19 nolu dairenin davalı adına tescilinin istenilmesi suretiyle sözleşmenin değiştirildiği iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, C blok 19 nolu dairenin davalı …’e devredildiğinin doğru olduğunu, ancak bu dairenin iş karşılığı değil, kullanılan banka kredisiyle satın alındığını ve satış bedelinin tapuyu devreden …’a banka aracılığıyla ödendiğini, protokolde beyaza imza atıldığı iddiasını kabul etmediklerini ve bu hususun da yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, davacıların sunduğu tahsilat makbuzları toplamının 103.000,00 TL olmayıp, 102.600,00 TL tutarında olduğunu, kendi ticari defterlerinden kayıtlı olan bu tahsilatlar düşüldükten sonra bakiye 203.000,00 TL borcun davalı şirkete ödenmediğini belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi;
Asıl dava ile davacı alacaklı itirazın iptali davası açtıktan sonra, davalı- takip borçlularının, aynı ticari ilişkiye ve delillere dayanılarak borçlu olmadıklarının tespiti için (birleşen dosya ile) menfi tespit davası açtıklarının görüldüğü, aynı konuda itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasında herhangi bir hukuki menfaat bulunmadığından, birleşen davanın usulden reddine karar vermek gerektiği, (Yargıtay 19. HD 2016/255 E-2016/14131 K sayılı emsal kararı) (Birleşen dosyada … aleyhine açılan davanın; bu davalının takip alacaklısı olmaması ve ticari ilişkinin- sözleşmenin sadece davacı ve davalı şirketler arasında kurulması nedeniyle pasif husumet ehliyeti yokluğundan- usulden reddi gerekirken, sehven her iki davalı aleyhine açılan davanın hukuki menfaat yokluğundan reddine karar verilmiştir.) protokolde bahsi geçen dairenin borç tasfiyesi ile ilgisinin bulunmadığı, dairenin ücreti verilmek suretiyle satın alındığı protokol metni içeriğinden ve …’ın çekmiş olduğu konut kredisine ilişkin banka kayıtlarından anlaşıldığı, asıl davada davalı/ birleşen davada davacı …’in protokolü şirket yetkilisi sıfatıyla imzaladığı, herhangi bir kefaletinin de bulunmadığı, yine ticari ilişkinin sadece davacı ve davalı şirketler arasında yapılan eser sözleşmesi ile kurulduğu, dolayısı ile mutabakat protokolüne ve eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı olarak açılan itirazın iptali davasında, davalı …’in pasif husumet ehliyeti bulunmadığının anlaşıldığı, tarafların incelenen ticari defterlerine göre, her iki şirketin ticari defterlerinin açılış tasdikinin bulunduğu, ancak kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, dolayısı ile TTK hükümlerine göre usulünce tutulmadıkları, HMK 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin içerdiği kayıtların sahibi aleyhlerine delil oluşturacağı, davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketten 200.411,26 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirkete 215.011,14 TL borcunun olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki 17/06/2010 tarihli protokole göre ise bu tarih itibariyle bakiye borcun 203.000,00 TL olduğu, söz konusu protokol nedeniyle özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından … (…) ve …’ın sanık sıfatıyla yargılandıkları, … ile …’nin davada katılan sıfatıyla yer aldıkları, yapılan yargılama sonucunda sanıkların beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay 15. CD’nin … E-… K sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinin anlaşıldığı, kesinleşen beraat kararına göre davacı şirketin mutabakat protokolünde sahtecilik yaptığının ispat edilememesi nedeniyle, bu yazılı belgeye itibar edilerek davacının davalı şirketten 203.000,00 TL alacaklı olduğu, protokolde belirtilen ödeme tarihi olan 17/10/2010 tarihinden takip tarihi olan 22/06/2010 tarihine kadar işlemiş avans faizinin 203.000,00 TL x 5 gün x 16 faiz oranı/ 365 x 100 hesabıyla 456,26 TL olduğu, davacının ise takip talebinde 451,11 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğunun görüldüğü, davalı şirket aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulüne ve likit olan alacak nedeniyle takip tarihinde yürürlükte olan İİK 67 madde hükümlerine göre davalının % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davada; Davalı … (mirasçıları) aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan- usulden reddine, davalı … İnşaat..Ltd Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile; davalının Antalya 11. İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, hüküm altına alınan alacak (203.451,11 TL) üzerinden hesap edilecek % 40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, iş bu karar asıl dava yönünden davacı … vekili ve davalı … vekili, birleşen dava yönünden ise davacı … vekili tarafından yazılı gerekçelerle ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Asıl dava, İİK’nun 67. maddesi uyarınca, davacı yüklenicinin eser sözleşmesi nedeniyle bakiye iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle yürüttüğü ilamsız icra takibine vaki davalıların itirazının iptali istemine, birleşen dava ise, İİK’nun 72. maddesi uyarınca, asıl davanın dayandığı icra takibine konu alacak nedeniyle davacı iş sahibi şirket ve yetkilisinin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asıl dosya üzerinden açılan itirazın iptali davası, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Yukarıda açıklananlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, asıl davada verilen karar yönünden her iki taraf vekilinin, birleşen davada verilen karar yönünden ise, davacı şirket vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1) Asıl davada verilen karar yönünden her iki taraf vekilinin, birleşen davada verilen karar yönünden ise, davacı şirket vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2) Asıl davada davacıdan alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 14,90 TL harcın asıl dosya davacısından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3) Asıl davada davalıdan alınması gerekli 13.897,74 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.485,00 TL harç düşüldükten sonra kalan 10.412,74 TL harcın asıl dosya davalısı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4) Birleşen davada davacı şirketten alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 14,90 TL harcın birleşen dosya davacısı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.