Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1060 E. 2022/728 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 23/09/2020
Dava Türü: Menfi Tespit ve Alacak (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; taraflar arasında …. / Denizli’de yapımı planlanan besi çiftliği inşaatının yapımına ilişkin 10/06/2017 tarihinde protokol imzalandığı, işin 13/11/2017 tarihinde bitirilmesi gerektiği halde davalı tarafça inşaatın süresinde bitirilmediğini, Tavas Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.iş sayılı dosyasıyla bu durumun tespit edildiğini, ancak davalının eksik ve noksan kalan işlerin listelendiği ancak bedelinin ne kadar olduğunun bilirkişi raporunda belli olmadığını, bu durumda davalıya iş bedeli olarak verilen …. Bankası …. Şubesine ait 15/01/2018 vade tarihli 250.000,00 TL bedelle çek verildiğini , davalının tamamlamadığı yada eksik yaptığı işleri müvekkili tarafından üçüncü şahıslara 722.501,00 TL ödenerek yaptırıldığını, ileri sürerek, davacının davalıya fazladan ödemiş olduğu iş bedelinin tespiti ile 15/01/2018 vade tarihli 250.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini, işin tamamlanmaması nedeniyle uğranılan zarar ile eksik işlerin başka birisine tamamlattırılması nedeniyle davacının uğradığı ve uğrayacağı zararın bilirkişi marifetiyle tespitiyle sözleşmenin 4. maddesi gereği yüklenicinin işi tamamlamamasından dolayı her gün için günlük 1.000,00 TL cezai şart ödemesi ve haksız bir şekilde işi bırakması takdirde 250.000,00 TL cezai şart ödemesi gerekip gerekmediğinin ayrıntılı bir bilirkişi raporuyla ortaya çıkacak olması nedeniyle şimdilik belirsiz alacak olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinde harca esas değer 260.000,00 TL gösterilmiş olup, menfi tespite konu çek bedeli 250.000,00 TL olduğundan davacının dilekçesinin sonuç kısmında 3. bent olarak işin tamamlanmamış olması nedeniyle uğranılan zarar, eksik işlerin başka birisine tamamlattırılması nedeniyle uğranılan ve uğranılacak zarar ile protokolün 4. maddesi uyarınca cezai şart alacaklarının 10.000,00 TL belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan 10/06/2017 tarihli davacıya ait besi çiftliğinin çelik yapı konstrüksiyon işi ile betonarme karkaslarının demir ve beton işçiliklerinin davalı tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak işin yapılabilmesi için ve beton ve demir malzemenin temini, malzeme taşınmasının sağlanması ve şantiyeye elektrik temini edimlerinin davacı tarafından zamanında ve tam olarak yerine getirilmediğini, iş yerinin 15/06/2018 yerine 13/07/2017 tarihinde müvekkiline teslim edilerek işe başlayabildiğini, davacının neden olduğu aksamalar nedeniyle işin yapım süresinin sonbahara kaydığını ve ön görülemeyen hava koşullarına bağlı olarak hava muhalefeti nedeniyle 30 günün üzerinde çalışma yapılamadığını, zeminde tır ve vinç gibi ekipmanların ilerlemesini sağlayacak yolların davacı tarafından hazırlanmadığını, mimari ve statik projeler arasında ciddi ölçü ve kesit hataları olduğunu, bu nedenle davalının yaptığı imalatlarda farklılıklar oluştuğunu, yaklaşık %25 oranında imalat artışı olduğu halde teslim süresine bu artışın yansıtılmadığını, davalının kusuru yada hatası olmaksızın mimari ve statik projeler arasındaki ölçü ve kesit hatalarının revizyonlar ile düzeltildiğini, bu yüzden de zaman kaybı olduğunu, davalı yükleniciden kaynaklanan bir gecikme olmadığını savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; mahallinde yapılan keşifler neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarına göre ,10.06.2017 tarihli protokole göre işe başlama tarihinin 15.06.2017 tarihi olduğu,sözleşmenin 4. maddesinde inşaatın bitim sözleşme tarihinden itibaren 150 gün (13.11.2017) olarak belirlendiği, davaya konu olan besi çiftliği inşaatında sözleşmede taahhüt edilen miktarlar ile projede gözüken ve yerinde yapılan miktarlar arasında metraj açısından farklılık bulunmakta olup iş artışının söz konusu olduğu, mevcut sözleşmede iş miktarları ve iş tutarı esas olduğundan yüklenicinin yapmış olduğu iş miktarları ve iş tutarının esas alınacağı, iki taraf arasında düzenlenen sözleşmede kalıp demir beton işçiliği için 4.300,00 m3 imalat yapılması taahhüt edilmiş olup …. Şirketi belgelerinde 21.07.2017 ile 28.12.2017 tarihleri arasında …. Ürünlerine dökülen beton miktarının 5.295,50 m3 olduğunun tespit edildiği, besi çifliği inşaatında 2017 yılı içerisinde dökülen beton miktarı sözleşmede taahhüt edilen miktardan % 22 daha fazla olduğu, davaya konu işin sözleşmesi 15.06.2017 tarihli olup … Müdürlüğü tarafından gönderilen resmi yazıda sigorta başlangıç tarihinin 13.07.2017 gösterildiği, davalının taşeron olup çelik imalat dışında kalan işlerin malzeme temini ve alt yapı ve hafriyat aşamasındaki gecikmelerden tümüyle sorumlu tutulmaması gerektiği, dosyaya sunulan bir kamera kaydı veya şantiye defteri kaydı olmadığından mevcut belgeler ve sunulan resimler dikkate alındığında, bu işte kış şartları, alt yapı yollarının zamanında yapılmaması ve elektrik trafosu nedeniyle oluşan gecikmeden dolayı yaklaşık 30 gün ilave süre verilmesi gerekeceği, bu durum dikkate alınacak olursa işin tamamlanma tarihinin 13.01.2018 olacağını, davalı tarafından besi çiftliği inşaatında yapılan imalatların miktarı esas alınarak sözleşmedeki birim fiyatlarla 28.12.2018 tarihine kadar gerçekleşen imalat bedelinin 2.751.684,14 TL olduğunu, sözleşmede taahhüt edilen iş bedelinin 2.754.705,64 TL olduğunu, sözleşmede yapılacak iş tutarı ile davalı yüklenici tarafindan yapılan iş tutarı sonucu işin tamamlanma oranının % 99,89 olduğunu, buradan anlaşılacağı üzere yüklenicinin sözleşmede taahhüt edilen edimini genel anlamda yerine getirmiş olduğunun tespit edilmesi karşısında, dava tarihi itibari ile davalıdan kaynaklı gecikme olmadığı anlaşılmakla davacının cezai şart talebinin ve 15/01/2018 tarihli 250.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerinin reddi ile tespit edilen eksik iş bedeli olan 3.021,50 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, belirsiz alacak davası açmalarına rağmen, kendilerine zorla harç tamamlattırıldığını, davalının süresinden sonra cevap verip, delil bildirdiğini, iddiaları ve Tavas Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Değişik iş numaralı tespit dosyasındaki rapor dikkate alınmadan rapor hazırlandığını, yeniden rapor alma taleplerinin kabul edilmediğini, bunun üzerine …. Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyelerinden rapor aldıklarını, bu raporda hatalı ve eksik işlerin belirlendiğini, itirazlarının karşılanmadığını, sundukları uzman görüşünün de değerlendirilmediği gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca davalı şirketin dosyadan fotokopi almasının dava dilekçesinin Tebligat Kanununa göre usulünce tebliği anlamına gelmemesine, davacı tarafın tek taraflı hazırlattığı teknik danışmanlık raporunun bağlayıcı bir yönünün bulunmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK’nun 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacının yaptığı istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.