Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/680 E. 2023/358 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023

Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin Reddi Hakim talep dilekçesinde özetle; hakimin reddini gerektiren asıl sebebi 07/10/2022 tarihinde mahkeme esnasında başkanın kararını öğrendiğini ve bunun üzerine ret isteğini mahkemeye bildirdiğini, bilirkişiye gidecek olan dosyasının …’e verilmesini istediğini, fakat mahkeme başkanının iş bu dosyayı … bey’e vermeyelim dediğini, oysa ki, Türk milleti adına yargılama yapan bir yargıç rüşvet denilince resen üzerinde durması gerektiğini, bu konuda tutanak tutarak ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunması gerekirken konunun üzerini kapatmayı tercih ettiğini, daha sonra dosyanın resen bilirkişi olarak SMMM …’a verildiğini, inceleme esnasında delil olarak bildirmiş olduğu Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında verilen ve Yargıtay Onama’sından geçerekte kesinleşen mahkeme kararını Uyaptan mahkemeye gönderdiğini ve bilirkişiden inceleme talebinde bulunduğunu, hatta, bu yönden bilirkişinin aranmasını sayın mahkeme kaleminden de istediğini, kendisini arayacaklarını söylediklerini, kooperatifin faaliyeti kapsamında manipilasyon yapan davalı kooperatif vekili … tarafından kapatılmak istendiğini, lakin kanun ve ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanmadığını, bu konuda Yargıtay denetiminden geçerekte kesinleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasının incelenmesi gerektiğini, mahkemeye beyan ettiğini, son yapılan 07/10/2022 tarihli duruşmada, itirazlar doğrultusunda ek rapor alınması ya da dosyanın başka bir heyete tevdiine gerek olmadığına karar verince, yapılan duruşmada hemen adaletin tesisi için mahkeme başkanı hakkında reddi hakim talebinde bulunduğunu, kooperatifteki usulsüzlüklerin parçası konumundaki kooperatif vekili av. …’dan aldığı yetki belgesi mahkemelerde sözde kooperatifin haklarını savunan, yönetim kurulu başkanı sıfatıyla kooperatif üyesi … firmasından aldığı 17.993 USD’yi zimmetine getiren kendisine ceza veren yargıç hakkında, dolandırıcılık suçlamasıyla hüküm kurduğunu, kararın altında imzası bulunan yargıçın ben hata yapmışım bedelini ödemeye hazırım diye pişmanlığını bizzat şahsına defalarca ifade ettiğini, boş bono teminat senedini kooperatifin menfaatlerini ileri sürerek mahkeme kasasından alarak 28.138 euro doldurup Antalya 5. İcra müdürlüğü … sayılı icra dosyasına konu eden ve daha sonra da usul ve yasaya aykırı olarak kooperatif alacağını temlik alarak alacaklı olduğunu iddia eden ve bu nedenle kooperatiften edindiği evini sattıran davalı kooperatif vekili …’ın koruyup kollayan, sayın mahkeme başkanı hakkında reddi hakim talebinde bulunmak gerektiğini bildirmiştir.
MÜTALA: Reddi Hakim Talebine karşı Hakimin Mütaala yazısında özetle; Davalı kooperatif vekili 16/11/2022 tarihili dilekçesi ile, mahkeme başkanı hakkındaki soyut huzurdaki davanın niteliği ile hiç ilgili olmayan iddia ve hatta isnatların HMK 36. Maddesine belirtilen reddi hakim sebepleri ile hiçbir ilgili olmadığını, mahkemede görülmekte olan davanın kooperatifin genel kurulun iptali talebini içerdiğini, dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere, müvekkili kooperatifin 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. maddesi ile 1163 Sayılı Kanunun 81. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereğince “Ana sözleşmede gösterilen işlerini tamamlamış, ferdi mülkiyete geçmiş, konutları ve iş yerlerini (davacı da dahil) ortaklar adına tescil ettirmiş ve amacına ulaşmıştır” ve bu nedenle dağıldığını, davacının reddi hakim talebinin ve davasının reddine karar verilmesini talep ettiğini, Davacı asil …’ın hakimin reddi dilekçesinde belirttiği sebepler HMK 36.maddesinde öngörülen hiçbir sebebe dayanmadığını, mahkeme dosyasının incelenmesinden de görüleceği üzere, hakimin tarafsızlığını bozacak herhangi bir ara kararı, hal ve davranışının olmadığını, dosyada yapılan yargılama faaliyetleri gözönüne alındığında HMK 36.maddesinde öngörülen hakimin reddi nedenleri bulunmadığından davacı asil …’ın reddi hakim talebinin reddine karar verilmesinin uygun olacağı görüşü hususunu bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan 01/12/2022 tarihli ara kararı ile; “1-Mahkeme hakiminin reddi talebinin REDDİNE,
2-Red talebinde bulunan davacı tarafın disiplin para cezası ile cezalandırılmasına YER OLMADIĞINA,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı talepçi istinaf dilekçesinde neticeten HMK uygulamalarına göre ”Reddi Hakim” talebi konusunda karar verilmek üzere dosyanın bir başka mahkemeye, usulen de Antalya 2. Asliye Ticaret Mah.sine gönderilmesi gerekirken usule ve Bangalor yargı etiği ilkelerine aykırı olarak yine aynı mahkemece karar verildiğini,rüşvet iddialarının üzerlerinin örtüldüğünü, bu nedenle ara kararın kaldırılarak reddi hakim talebi hakkında kabul kararı verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurulunun iptali davasıdır. Talep, reddi hâkim istemi hakkında verilen merci kararının kaldırılmasına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 36. maddesinde hâkimin red sebepleri düzenlenmiş olup, anılan hükme göre; “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.
6100 sayılı HMK’nun 36. maddesinde hâkimin red sebepleri düzenlenmiş olup, anılan hükme göre; “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.
6100 sayılı HMK’nun 40. Maddesinde Ret talebini incelemeye yetkili merci düzenlenmiş olup anılan hükme göre; (1) Hâkimin reddi talebi, reddi istenen hâkim katılmaksızın mensup olduğu mahkemece incelenir. (2) Reddedilen hâkimin katılmamasından dolayı mahkeme toplanamıyor ya da mahkeme tek hâkimden oluşuyor ise ret talebi, o yerde asliye hukuk hâkimliği görevini yapan diğer mahkeme veya hâkim tarafından incelenir. O yerde, asliye hukuk hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret talebi, asliye ceza hâkimi varsa onun tarafından, yoksa en yakın asliye hukuk mahkemesince incelenir. (3) Sulh hukuk hâkimi reddedildiği takdirde, ret talebi, o yerdeki diğer sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. O yerde, sulh hukuk hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret talebi, bulunma sıralarına göre; o yerdeki sulh ceza hâkimi, asliye hukuk hâkimi, asliye ceza hâkimi, bunların da bulunmaması hâlinde, en yakın yerdeki sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. (4) Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi, reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.” düzenlemesinin bulunduğu,
Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir; Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması, davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması, davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması, dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” gerekir. Maddede belirtilen haller tahdidi olarak sayılmamakla birlikte hakimin şahsı ile ilgili olan veya kişisel sebeplerle tarafsızlığından şüpheyi gerektiren haller belirtilmiştir.
Somut olayda reddedilen hakimin Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi başkanı … olduğu, HMK’nun 40. maddesi uyarınca reddedilen hakim katılmaksızın mensup olduğu Antalya 1. Asliye Ticaret mahkemesi heyetinin oluşturulduğu ve bu heyetçe hakimin reddi isteminin incelenip karar verildiği anlaşılmakla yasaya aykırılık bulunmadığından davacının bu yöndeki istinaf istemi yerinde değildir.
Yargıtay’ın süreklilik kazanmış uygulamaları ile şekillendiği ve kabul edildiği üzere, mahkeme ara karar ve usul işlemleri ret sebebi teşkil etmeyecektir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/5743-8382 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/8956-10840 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/6745-4877 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/3562-4911 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/9586-10900 E.K. Sayılı ilamı ile benzer sayısız ilamı). Yargılama sırasında mahkeme heyeti davanın ne şekilde yürütüleceği, hangi usul hükümlerinin uygulanacağı, hangi yasal maddeye göre davanın yürütüleceği konusunda her türlü kararı verebilir. Buna müdahale mümkün değildir. Mahkeme hakiminin bu kararlarından dolayı taraflı davrandığını ileri sürmek mümkün değildir. Aksinin kabul edilmesi halinde mahkeme hakimi tarafından herhangi bir tarafın talebi hakkında verilen her olumlu-olumsuz ara kararın hakimin reddi sebebi sayılabileceği, bunun ise yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve yasa koyucunun amacına uygun bir uygulama olmayacağı açıktır.
Ret talebinde bulunan davacı,Türk Milleti Adına yargılama yapan bir yargıcın rüşvet denilince resen üzerinde durmalı, bu konuda tutanak tutmalı ve Antalya C. Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunulması gerekirken konunun üzerini kapatmayı tercih ettiğini belirterek hakimin reddi yoluna başvurmuş ise de talepçinin dilekçesinde de belirttiği üzere “Antalya Adliyesinde Ticaret Mahkemelerinde Bilirkişilik yapan aldığım duyumlar ve kanaatimce 5.000 – 6000 Dolara bilirkişi raporu yazan, bu nedenle hakkında rüşvet suçundan dolayı CİMER’den suç duyurusunda bulunduğum SMMM … gibi bilirkişilere dosyanın verilmemesini, dosyanın emekli Sayıştay Denetçilerinden Rapor alınmak üzere Ankara’ya gönderilmesini” talep ettiğini, mahkeme başkanının hiç düşünmeden sanki bu olaydan önceden haberdarmış gibi “… bey, Senin dosyanı …’a vermeyelim, … Vermeyelim” dediğini beyan etmiştir. TCK’nun 278. maddesinde işlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi hakkında ceza hükmünün düzenlendiği, TCK’nun 279. maddesinde ise kamu görevlisinin kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip yetkili makama bildirmesi gerektiğinin düzenlendiği,bu bağlamda kamu düzenini ilgilendiren rüşvet gibi bir suçun işlendiğini öğrenen ve bu konuda somut delili olan herkesin kamu görevlisi olup olmadığına bakılmaksızın suçu bildirme yükümlülüğü olduğu,bu kapsamda talepçinin de herkes gibi delilleriyle birlikte C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunabileceği, ancak hakimlik görevini icra eden birinin davacının dilekçesinde geçen ve yukarıda yazılı olduğu üzere davacının soyut duyumlarından ve tahminlerinden hareket ederek suçu öğrendiğinden bahsedilemeyeceği gibi böyle soyut iddialarla C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmamasının da hakimin reddi sebebi olmayacağı anlaşılmıştır.
Olayımızda reddi hakim talebinde bulunan davacının red sebebi olarak ileri sürdüğü hususlarda; ilgili hakimin tarafsızlığına gölge düşürecek herhangi bir görüş açıklama, yol gösterme vs eylemi iddia ve ispat edilmediği, ret sebeplerinin HMK’nun 36. maddesinde sayılı sebeplerden olmadığı, dava dosya hâkiminin verdiği usul ve esasa ilişkin kararlarına yönelik asıl dava dosyası ile birlikte istinaf/temyiz kanun yollarına başvurabileceği, ayrıca davaya bakan hâkimin taraflı davrandığına ilişkin bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının reddi hakim talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddi gerekir.
Açıklanan nedenlerle istinaf talebi hususunda aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/12/2022 tarihli … Esas sayılı hakimin reddine yönelik ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan talepçi davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90-TL maktu karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Talepçi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dairemiz kararının yerel mahkemece taraflara tebliğinin sağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 43/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/02/2023