Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1743 E. 2023/1045 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023

Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/03/2023 tarih ve …. D.iş …. Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin Manavgat/ Antalya adresinde bulunan …..adlı işletmenin sahibi olduğunu, işletmenin bulunduğu …. olarak nitelendirilen yerde yaklaşık 50 dükkan buluduğunu, söz konusu dükkanların davalı tarafa ait olduğunu ve belirtilen çarşıya tek elektrik hattı geldiğini, tek sayaç bulunduğunu daha sonra diğer tüm dükkanlara süzme sayaç ile elektrik verildiğini, davalı tarafın süzme sayaçtan geçen elektrik ile ilgili hesaplamayı yapıp müvekkile faturalandırdığını, ancak davalı taraf ile müvekkil arasında işletmenin boşaltılmasına ilişkin husumet bulunduğunu ve taraflar arasında davanın devam ettiğini, kiraya veren davalı tarafın, müvekkilini hukuki olarak iş yerinden çıkartamadığı için ana elektrik hattına bağlı olan müvekkilinin süzme sayaç bağlantısını kestiğini müvekkilin kirasını ve elektrik parasını ödemiş olduğu işletmesinde şu an elektriksiz kaldığını, davalı tarafın amacının müvekkili zor duruma sokarak müvekkilin işyerini boşaltmasını sağlamak olduğunu, belirterek; işletmenin kesilen elektriğinin bağlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Talep edenin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini,
Nitekim 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak nitelendirilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedürün açıklandığını, müvekkili, … Mah…. Mevkii … Cad. …. .Sok. No:……..(“….”) ….- ANTALYA adresinde bulunan …. adlı işletmenin sahibi olduğunu, müvekkilinin işletmesinin bulunduğu …. olarak nitelendirilen yerde yaklaşık 50 dükkan bulunduğunu, söz konusu dükkanların davalı tarafa ait olduğunu, belirtilen çarşıya tek elektrik hattı gelmekte olup, tek sayaç bulunmakta daha sonra diğer tüm dükkanlara süzme sayaç ile elektrik verildiğini, ay başı ve ay sonu ise süzme sayaç miktarları hesaplanıp elektrik bedeli davalı tarafa ödendiğini, ancak davalı taraf ile müvekkili arasında işletmenin boşaltılmasına ilişkin husumet bulunmakta ve taraflar arasında dava devam ettiğini, kiraya veren davalı taraf, müvekkili hukuki olarak iş yerinden çıkartamadığı için ana elektrik hattına bağlı olan müvekkilinin süzme sayaç bağlantısını kestiğini, müvekkili kirasını ve elektrik parasını ödemiş olduğu işletmesinde şu an elektriksiz kaldığını, davalı tarafın kötü niyetli hareket ettiğini, amacının müvekkilini zor duruma sokarak müvekkilinin işyerini boşaltmasını sağladığını, müvekkili düzenli olarak elektrik fatura bedelini davalı tarafa ödediğini, söz konusu yer turizm bölgesi olup yeni başlamış olan sezonda müvekkilinin zor durum altında bırakıldığını, müvekkiline burada haksızlık yapıldığını, Enerji kesildiği için müvekkilin uğrayacağı zararın katlanarak arttığını, müvekkili işletmenin faal olabilmesi için bu yıl işletmeye yatırım yaptığını, masraf yaptığını, ayrıca iş yerinde bir çok personel çalıştığını, mevcut durumda haksız bir şekilde kesilen elektrik nedeniyle hem işletmenin faaliyeti devam etmesinin mümkün olmayıp hem de işletmede çalışan kişilerde işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan ihtiyati tedbir istemine yönelik olup, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesince görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacı (talepte bulunan) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin birşeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Öncelikle, bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 390. maddesine göre ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında işyeri kira sözleşmesi bulunduğu, talepte bulunanın ise kiracısı olduğu, dükkanın ana elektrik akımına bağlı olan süzeme sayaç bağlantısının kiraya veren tarafından kesildiğinden bahisle kesilen elektiriğin bağlanması yönünde ihtiyati tedbir talebi verilmesi sebebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
İstinafa konu karar ihtiyati tedbir talebine yönelik olup ihtiyati tedbirin dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden istenmesi gerektiği temel ilke olup görev hususunun mahkemesince re’sen yargılamanın her aşamasında öncelikle gözetilmesi gerekir. Yukarıda sayılan yasal düzenlemeler gereğince uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Hukuk Mahkemesi olduğundan ihtiyati tedbir isteminin de Sulh Hukuk Mahkemesinden talep edilmesi ve ilgili mahkemece karara bağlanması gerektiğinden Asliye Ticaret mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır. Bu nedenle talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Talepte bulunan (Davacı) vekilinin Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/03/2023 tarih ve …. D.iş …. Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinafa ilişkin yapılan giderlerin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.10/05/2023

…..