Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1620 E. 2023/1063 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2023

Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2023 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …. yaz tatilini geçirmek için geldiği Antalya’da …. Otomotiv Rent A Car Oto Kiralama şirketinden davalı …. vasıtasıyla araç kiraladığını, kira sözleşmesini imzaladığı sırada kendisine bononun üst tarafı gizlenerek ayrıca dava konusu senede de imza attırıldığını ve neticede senet sonradan doldurularak icra takibine girişildiğini, davaya konu senet üzerindeki imza haricindeki hiçbir yazı ve rakamın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı ile araç kiralama işi haricinde hiçbir ticari geçmişinin olmadığını, Almanya’da ikamet eden müvekkilinin davalı ile davaya konu bonoda yazılı şekliyle 80.000,00 TL tutarında nakdi bir alışverişinin olmasının mümkün olmadığını, araç kiralama bedelini de karşı tarafa ödediğini, belirterek, Serik İcra Dairesi’nin … E.sayılı icra takip dosyası sebebiyle müvekkilinin borcu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıyı eşinin Almanya’daki amcası vesilesi ile tanıdığını, amcasının tavsiyesi ve yardımcı olun demesi üzerine müvekkilinin davacıyı havaalanında karşıladığını, davacının “80.000TL’ye ihtiyacım var, arsa alacağım, kur bu hafta yükselecek hemen vereceğim” demesi üzerine, arada amcasının da olması vesilesi ile güvenip verdiğini, buna binaen aralarında senet yapıldığını ve davacının “ben hiç senet doldurmadım yanlış yapmayayım” demesi üzerine daha sonradan bulunulan yere gelen davacının arkadaşının senedi doldurduğunu, müvekkilinin alacağına binaen haklı olarak Serik İcra Dairesinin …. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın esastan reddine, yer yönünden iş bölümü kapsamında Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olması nedeniyle de dosyanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın araç kira sözleşmesi nedeniyle verilen bonodan kaynaklandığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine, davacı veya davalıdan herhangi birinin talebi halinde dava dosyasının görevli Alanya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu 80.000,00-TL tutarındaki bononun davalı tarafa “Araç Kiralama” işiyle ilgili olarak verilmediğini, bononun tamamıyla dava dilekçelerinde de belirttikleri şekilde usul ve yasaya aykırı olarak elde edildiğini, kira sözleşmesini imzaladığı sırada kendisine bononun üst tarafı gizlenerek ayrıca dava konusu senede de imza attırıldığını ve neticede senet sonradan doldurularak icra takibine girişildiğini, davaya konut senet üzerindeki imza haricindeki hiçbir yazı ve rakamın davac ….e ait olmadığını, dolayısıyla dava konu sahte bono,nun kira sözleşmesi ile ilgili bir bono olmadığı için işbu davanın gerekçeli kararda belirtildiği şekliyle kira alacağından doğan bir borç olarak algılanması ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönündeki kararın yerinde olmadığını belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Dava; icra takip dosyası, bono örneği, kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Dava, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaya bakmaya görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği karar karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Ancak dairece kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen nazara alınır.
Somut olayda davacı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunmadığı, davacının dava dışı rent a car şirketi ile araç kira sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşme imzalanırken söz konusu senedin de hileli davranışla kendisine imzalatıldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan bono üzerinde yapılan incelemede, davaya ve takibe konu senedin keşidecisinin davacı …. lehtarının …., bedelin 80.000,00-TL, tanzim tarihinin 13/06/2022, vade tarihinin 18/06/2022 olduğu, bedelin nakden alındığının belirtildiği anlaşıldığından uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı konusunda hiçbir şüphe yoktur.
Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781 – K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473 – K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89 – K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155- K:2014/660; 18.02.2015 gün ve E:2013/19-1362 – K:2005/826 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Hemen belirtmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir. Bonoda zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik unsurlar da vardır.
Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir. Yerleşik Yargıtay kararlarında ve öğretide de kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar.
Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Zira bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle, bir illete bağlı olması gerekmez.
Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel def’i nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.
Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.
Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir.
Somut olayda, davalının bahsi geçen araç kira sözleşmesinin tarafı olmadığı açıktır. Kaldı ki davacı taraf icra takibine konu edilen bononun kira sözleşmesine teminat olarak verilmiş bir bono olduğunu da iddia etmemiştir. Davaya konu bononun kendisine hileli davranışlarla imzalatıldığı, üzerinin sonradan doldurulduğu iddiasında bulunmuştur. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemesince re’sen yargılamanın her aşamasında öncelikle gözetilmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece, davaya konu senedin araç kira ilişkisine istinaden düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerektiği değerlendirilmiştir. (Emsal Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarih 2015/4649 Esas 2015/9059 Karar, 31/01/2017 tarih 2016/14272 Esas 2017/637 Karar sayılı ilamları)
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2023 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın kaldırma kararına uygun şekilde gereğinin yapılarak karar verilmesi için mahal mahkemesine geri gönderilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.10/05/2023