Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/645 E. 2022/530 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2021
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 18/03/2022

Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas – ….Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekcesinde özetle; taraflar arasında davalıya ait kolejde spor tesisi, kapalı salon, halı saha, kantin tesisinin yapımı ve işletilmesi konusunda sözleşme imzalandığını, kira süresinin 10+5 yıl olarak kararlaştırıldığını, kira başlangıcının 01.10.2018 bitiminin ise 01.10.2028 olduğunu, yeniden kiralamada önceliğin müvekkiline ait olacağını, müvekkilinin bu anlaşma uyarınca kapalı spor salonu ve teşrifatı, basketbol, voleybol, tenis sahası, halı saha ve soyunma odaları, kafeterya, tel örgüler, büro vs. inşaası yapacağını ve kendisi tarafından yine bir miktar kira karşılığı 10 yıl süre ile kullanılacağını, aynı zamanda tesisi kiralayan koleji de kullanacağını, ancak devam eden süreçte davalının koleji başka birine devrettiğini ve devir alanın önce kapalı spor salonunu, sonra da diğer alanları müvekkiline kullandırmadığını, pandemi süresinde kapalı salonun kiralandığını ve kolej tarafından gelir elde edildiğini, müvekkilinin kiraladığı ve kendi yaptıkları tesise sokulmadığını, bu nedenle büyük maddi ve manevi kayıp yaşadığını, müvekkilinin mevcut zararının belirlenebilmesi adına tarafımızca Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesi …. D. İş- …sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını ancak hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini bildirerek yapılan imalatların değerinin tespiti ile yerin işletmeye alınamaması sebebi ile kazanç kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan inceleme neticesinde; “taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesinde, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği” gerekçesi ile Sulh hukuk mahkemesi yönünden görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafça bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi özetle; mahkemece dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden tarafların gerekirse görev hususundaki delilleri sorulmadan ve toplanmadan yani ön inceleme yapılmadan davaya konu sözleşmenin kira sözleşmesi ile bağlantılı olması gerekçesiyle Sulh Hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karar vermesinin hatalı olduğunu, Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğunun açıkça yazılmış olduğunu, mutlak ticari davaların tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalar olduğunu, nispi ticari davaların ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalar olduğunu, nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada bulunması gerektiğini, yani her iki tarafın da tacir olması ve davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiğini, buna göre dosya incelendiğinde taraflar arasında kira alacağı değil ticari bir alacak olduğunun anlaşılacağını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari bir alacak olduğu gözetilmeden sırf kira sözleşmesi ile bağlantılı olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca tarafların aynı sözleşmelerden kaynaklanan başka bir alacağı için Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile davanın ele alındığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: 01/11/2018 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi, Arabuluculuk tutanağı ve tüm dosya kapsamı
GEREKÇE: Dava, kira sözlemesine istinaden kiralanana yapılan masrafların tespiti ve kiralananın kullanılamaması sebebi ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın görevsizlik sebebi ile usulden reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davaya dayanak 01/11/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi dosya arasında olup davacı bu sözleşmeye istinaden kiralanana yaptığı masrafların tespiti ile karalananın kullanılamaması sebebi ile uğradığı zararın tazminini istemektedir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Sonuç olarak, eldeki davada taraflar arasında imzalandığı iddia edilen yazılı kira sözleşmesine dayanıldığına göre Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair yazılı şekilde karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre kamu düzenini ilgilendirir bir eksiklik de bulunmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına göre kamu düzenini ilgilendirir bir eksiklik de bulunmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/11/2021 tarihli, …. Esas – ….Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esatan REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinafa ilişkin yapılan giderlerin bu yola başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.18/03/2022