Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/515 E. 2022/322 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 12/01/2022
DAVANIN KONUSU: Muraazanın Giderilmesi (Kira İlişkisinden Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/01/2022 ara karar tarih ve … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketine ticaret sicili adresinin “… Mah. … Cad. No: …../Antalya ” adresindeki otelin ofis katında bulunduğunu, otelin içinde bulunun ofisin davacı şirketin ticari sicil ve faaliyet adresi olduğunu, davacı şirkete ait tüm fatura, sözleşme, ticari defter ve belgeler, kıymetli evrakları, çelik kasa vs. tüm belge ve demir başlarının bu otel içendeki ofiste bulunduğunu, bu oteli davacı şirketin davalı … Şti’ne kiraya verdiğini, kira sözleşmesine göre de otelin içindeki ofis katındaki ofis odasının kira sözleşmesi dışında tutulduğunu, davacı şirketin fiilen faaliyetini burada sürdürdüğünü, davalı firma ile davacı arasında tahliye ve kira ödemesi yüzünden husumet meydana geldiğini, müvekkili firmaya ofisi kullandırmamaya ve çalışanları içeri almamaya başladığını, güvenlik tarafından müvekkili firma çalışanlarının ve yetkilisinin ofise alınmadığını, başka türlü de ofise girme imkanının olmadığını, müvekkilinin 2020-2021 yıllarında Alanya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiğini ancak hukuki ihtilaf gerekçeli ile takipsizlik kararı verildiğini, ofise girişlerinin engellendiğini, bazı belgelerin kaybedildiğini, müvekkilinin zararının ne kadar olduğunun tespit edilemediğini, müvekkilinin kiracısını şikayet ettiğini, ancak davalı tarafından karşı şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin otele hiçbir şekilde alınmadığını, müvekkilinin üç adet çalışanı ile 04/01/2022 günü otele gittiğini, ancak kiracılar tarafından darp edildiğini ve darp sonucunda dişinin kırıldığını belirterek ofisini kullanım hakkının mülk sahibi davacıda olup olmadığı, davacının kullanımının engellenip engellenmediği hususunda muarazanın giderilmesini, müvekkili şirketin ticari faaliyet adresine şirketin devamı açısından girmesi gerektiğinden tedbiren ofisine girmesi gerekti konusunda tedbir kararı verilerek, tedbirin icra yoluyla infazına karar verilmesini, davanın kabulü ile muarazanın giderilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece; 12/01/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “…mah. … cad. n:… ..antalya” adresindeki otelin ofis katında şirket merkezinin taraflar arası akdedilen kira kontratı dışında tutulduğunun sabit olduğunu, bu adrese müvekkili şirket ve çalışanlarının kullanmasının zaruri olduğundan geçici de olsa dava süresince tedbiren davacının kullanımına izin ve yetki verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin iflas etmemesi ve tüm ticari faaliyetlerinin son bulmaması için tedbirin zorunlu olduğunu, aksi halde müvekkili şirketin ekonomik mahvına sebep olacağını, kaldı ki tedbirin bir hakkın geçici korunmasına yönelik olduğunu talebin işin esasını çözecek şekilde olduğundan bahsedilemeyeceğini, iş bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava; kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan murazanın giderilmesi istemine ilişkin olup istinafa konu karar 12/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar olup davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
HMK’nın 390. maddesine göre ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
İstinafa konu karar ihtiyati tedbir talebine yönelik olup dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir kararının asıl görevli mahkemesinden istenmesi gerektiği temel ilke olup görev hususunun mahkemesince re’sen yargılamanın her aşamasında öncelikle gözetilmesi gerekir.
Somut olayda; taraflar arasında 25/04/2019 başlangıç tarihli 5 yıl süreli turistik otel kiralama sözleşmesi düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin bir maddesinde “Kiracı otel kapsamında asma katta bulunan ve yönetim kurulu başkanı odası olan ofisi kiralayana tahsis etmiş olup iş bu ofis kira sözleşmesinin dışında tutulacak olup, kiralayan bu ofisi tek başına kullanma hakkına sahiptir. Bir başka ifade ile bu ofis kiralamadan hariç tutulmuştur.” hükmünün bulunduğu davacı kiralayanın da bu madde hükmüne dayalı olarak eldeki muraazanın giderilmesi davasını açtığı anlaşılmaktadır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Kira ilişkisinden kaynaklanan eldeki davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olacağı ve görevin kamu düzenine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir isteminin de Sulh Hukuk Mahkemesince karara bağlanması gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesince talebin değerlendirilerek ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin ara kararının HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KABULÜ ile, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesi’nin 18/03/2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın kaldırma kararına uygun şekilde gereğinin yapılarak dava hakkında karar verilmesi için mahal mahkemesine geri gönderilmesine,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin nitelikte verilen kararımızın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-g/c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25/02/2022