Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/3329 E. 2022/2569 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ekonomik olarak dava harç ve masraflarını karşılayacak gelirinin mevcut olmadığını, bu bahisle müvekkilinin dava harç ve giderlerinden muaf tutularak adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu Alanya İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı takip dayanağı 5.000,00 TL miktarlı 10/06/2019 tanzim tarihli 20/06/2020 vade tarihli senet ile 5.000,00 TL miktarlı 05/03/2020 tanzim ve 08/09/2020 vade tarihli senetlerin teminat senedi olduğunu, yargılamayı gerektirdiğinden kambiyo yoluna özgü takip yapılmasının usul ve esas açısından hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, zira dosya ve senet alacaklısının davacının kiralık olarak oturduğu ikametgahındaki dairenin bağımsız bölümünün kiraya vereni/ev sahibi olduğunu, davacının ise kiracı olduğunu, işbu senetlerin de kira sözleşmesi imzalanırken kira sözleşmesinde eşyalı olarak kiralanan konuttaki eşyaların kullanım teminatı olarak verildiğini, takip konusu senetlerin açıkça teminat senedi olmasına rağmen davalı tarafından kötüniyetli olarak kambiyo takibi yapıldığını beyanla kira sözleşmesi ve senet örneği ile takip dosyası nazara alındığında mevcut takip dayanağı senedin teminat senedi olduğundan kambiyo vasfında olmadığı gibi yargılamayı gerektirmekte ve teminat senedi de adi senet hükmünde olduğundan senedin kambiyo vasfında olmadığına ve takibin iptaline, teminat senedi olan senetler ve açılan takiplerden dolayı borçlu olmadıklarına ve kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine, davacı ve/veya davalıdan herhangi birinin talebi halinde dava dosyasının görevli Alanya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının yasa ve hukuka aykırı olduğunu, zira mahkeme tarafından dava konusunun menfi tespit davanın kambiyo senetlerine ilişkin olduğunu, senetlerden kaynaklı olduğu hususu nazara alındığında dosyanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini ve görevsizlik kararının yasa ve hukuk aykırı olduğunu, mevcut davanın Menfi Tespit davası olduğunu ve TTK’nın 4-5-776. Maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğunu, hakkın senede dayalı olması nedeniyle tarafların tacir olup olmadığına ve ticari borçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın Ticaret Mahkemesini görevli olduğundan ve de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinini (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiş olması ve de Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olduğunu, 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde Ticaret Mahkemesi yetkili kılındığı dikkate alındığında, yerel mahkemenin mevcut gerekçe ile Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli olduğu gerekçesi ile Görevsizlik Kararı vermesinin yasa ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Dava; dava dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Dava, kira sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği ileri sürülen bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine, davacı ve/veya davalıdan herhangi birinin talebi halinde dava dosyasının görevli Alanya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
Öncelikle, bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Olayımıza gelince; davacı, davaya konu bonoların kira ilişkisi sebebi ile verildiğini ve Alanya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 5.000,00 TL bedelli 10/06/2019 tanzim tarihli 20/06/2020 vade tarihli senet ile 5.000,00 TL bedelli 05/03/2020 tanzim tarihli 08/09/2020 vade tarihli senetten dolayı borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 12.06.2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında, yine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 09.09.2014 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında benzer şekilde “Davacı vekili dava dilekçesinde kira bedelleri karşılığı verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ederek davayı da dilekçesinde kiraya veren olarak bildirdiği davalıya yöneltmiş olup, bu durumda kira sözleşmesinden dolayı verilen senet nedeni ile 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan eldeki davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.” denilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında ilk derece mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddi ve görevsizlik kararı ile dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine göndermesi kararı verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinafa ilişkin yapılan giderlerin bu yola başvuran davacı taraf üzerinde bırakılmasına, bakiye istinaf gider avansının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
5-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 23/12/2022

….