Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2049 E. 2022/2132 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’in davalı … sahibi olduğu … Şti. ye ait … adlı kafenin kiralanması için davalı taraf ile 22/10/2020 tarihli kira sözleşmesini ve onun eki niteliğindeki Demirbaş malzeme listesini imzaladıklarını, sözleşmenin teminatı olarak 100.000,00-TL’lik senedin müvekkili ve annesi tarafından sözleşmeyi imzaladıkları gün imzalanarak teslim edildiğini, müvekkilinin kiraladıkları işyerini bir süre işlettiğini ve daha sonra pandemi sebebiyle işyerini daha fazla işletemeyeceğini görünce davalı taraf ile anlaşarak işyerini teslim ettiğini, senedin düzenlenme tarihi ile kira sözleşmesinin düzenlenme tarihinin aynı olduğunu, senedin tarafları ile sözleşmeyi imzalayan tarafın da aynı kişi olduklarını, bu sebeplerden kötüniyetle açılan takibin durdurulmasını, iptalini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı İcra Dosyasına Konu 22/10/2020 Keşide Tarihli 26/10/2020 Vade Tarihli 100.000,00-TL Bedelli senedin teminat senedi olduğunun tespitine ve teminat senedi ile Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin iptalini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına dayanak teşkil eden senetten dolayı ve müvekkillerin kiralamış oldukları işyerinden dolayı takip tarihi itibarı ile muaccel bir borçlarının da bulunmaması dikkate alınarak müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespitini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın davaya süresi içerisinde cevap vermediği anlaşılmıştır.
İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kira ilişkisinden kaynaklanan davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davaya ilişkin sunulan dava dilekçesinde kendisinin vekil olarak gösterildiğini ancak mahkeme tarafından vekil kaydının yapılmadığını, bu nedenle dava dilekçesinin asile tebliğinin yapıldığını, davalı asile tebligat yapılmış olduğundan davalı tarafın cevap verme hakkının kısıtlandığını, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı neticesinde görevsiz mahkemeye dava açan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini, bu hususta karar verilmediğini, hakkında dava açılan davalı tarafın hak ve menfaat kaybının olduğunu, davalı taraf lehine hükmedilmesi gereken Avukatlık vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dava;Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı, senet örneği, takip talebi, banka haciz yazıları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Dava, kira ilişkisi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların davalı ile 22/10/2020 tarihli kira sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin teminatı olarak 100.000,00 TL lik teminat senedinin aynı gün imzalanarak davalıya teslim edildiğini, bir müddet iş yerini işlettiklerini ancak daha sonra davalı taraf ile anlaşarak iş yerinin teslim edildiğini, ancak kötü niyetli olarak senedin takibe konulduğunu belirterek bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini talep ettiğine göre, bu durumda kira sözleşmesinden dolayı verildiği iddia edilen senet nedeni ile 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan eldeki davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında ilk derece mahkemesince Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ayrıca görevsizlik kararı ile birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nın “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder” hükmü uyarınca yargı yolu ile görevsizlik kararı sonucu verilen red kararları henüz davayı esastan sonuçlandırmadığından davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine de o mahkemece hükmolunmalıdır.” şeklinde düzenlenmiş olup görevsizlik kararı sonucunda dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine görevli mahkemece hükmedileceğinden yerel mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinafa ilişkin yapılan giderlerin bu yola başvuran davalı taraf üzerinde bırakılmasına, bakiye istinaf gider avansının istek halinde yatıran davalıya iadesine,
5-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 10/11/2022