Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2537 E. 2021/1807 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Reddi Hakim
KARAR TARİHİ: 03/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: … reddi hakim talep dilekçesinde özetle; davanın davacı tarafından ortağı olduğu … Şti.’nin feshi talebiyle açıldığını ve dava aşamasında 25.11.2020 tarihli celsenin 2 no.lu ara kararı ile davalı şirkete SMMM …’un yönetim kayyımı olarak atandığını, davalı şirkete atanan kayyımın gorevlerini yerine getirmemesi nedeniyle gerekli işlemlerin yapılması ve kayyımın görevine son verilmesi için defalarca Mahkemeden talepte bulunduğunu, bu taleplerin Mahkeme Başkanı … tarafından reddedildiğini, en son davacı …’ın davalı şirkete ait işyerini her gün açıp çalıştırdığının … D.İş dosyasından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilmesi üzerine 21.06.2021 tarihli dilekçe ile davacının, davalı şirkete ait işyerini çalıştırmaması için gerekli tedbirlerin alınması hususunda kayyıma bir an evvel ihtarname gonderilmesini talep ettiğini, ancak Mahkeme Başkanı …’un ….. tarihinde “Mahkememizin … D. Iş sayılı dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi raporunda davacının şirkete ait işyerinde ticari faaliyet yüruttuğu yonünde delil bulunmadığından talebin reddine” şeklinde karar verdiğini, söz konusu tespit dosyasından …… tarihinde yapılan keşif sonrası düzenlenen tutanakta “… Mah. … Sok. No:… … Denizli adresinde bulunan işyerine gelindi, işyerinin açık olduğunu, işyerinin giriş camında … yazısının yazdığı, keşfe gelindiğinde içeride …’ın bulunduğu…” tespit edilmiş ve tutanak keşif heyetince imza altına alındığını, bu tutanakla davacının davalı şirkete ait işyerinde ticari faaliyette bulunduğunun ortaya çıktığını, şirket ortağı olan ve şirketi temsile yetkili olmayan davacının işyerini ticari faaliyette bulunmak için açtığının açık olduğunu, Yine, tespit dosyasına sunulan 17.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda işyerinde birkaç saat ve demo alyanslar olduğu belirtilmiş ise de ekte sunmuş olduğu ve keşif günu çekilen fotoğraflardan da gorüleceği üzere vitrinde yuzlerce saat ve alyans bulunduğunu, bu durumun da davacının işyerinde ticari faaliyette bulunduğunu kanıtladığını, söz konusu keşifte de tespit edildiği uzere davacının, davalı şirkete ait işyerini hergun açıp çalıştırmakta, keşif tarihinden sonra da çalıştırmaya devam etmekte olduğunu, davacının şirketten kaçırdığı çok miktarda altın ve para bulunduğunu ve davalı şirkete ait işyerinde gizli bir şekilde bu altın ve paraları elinden çıkardığını, kayyım tarafından yönetilmekte olan davalı şirkete ait işyerinin şirketin yöneticisi veya çalışanı olmayan davacı tarafından açılıp çalıştırılmasının hukuka ve şirket menfaatlerıne aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle davacının faaliyetinin engellenmesi istenilmiş ise de Mahkeme Başkanının talebini diğer talepleri gibi hukuka aykırı bir şekilde reddettiğini, yine mahkeme tarafından atanan kayyumun görevini yapmadığı gibi göreve geldiği günden bu yana 9 aydır hiç fatura kesmediğini, davacı şirket ortağı … dan kira almadığı gibi, şirkete ait mülklere zarar veren kiracılar hakkında tespit yaptırıp gerekli hukuki işlemleri de yapmadığını, kira sözleşmelerini usulünce yenilemediğini, kayyımluk görevini ihmal ve ihlal olmasına ragmen taleplerinin red edildiğini. bu durumda Mahkeme Başkanı …’un ve diğer heyet üyesi hakimlerin 23/06/2021 tarihli ara kararı ile iş bu davada tarafsız ve objektif bir şekilde gorev yapmayacağının ortaya çıktığını, Mahkeme Başkanı … ve heyette bulunan tüm hakimlerin süresi içinde reddini talep ettiğini, talebinin kabulüne ve devam için bir başka hakim görevlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HAKİMLERİN MÜTALAALARI: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı … …. tarihli mütaalasında; Asli Müdahil …’ın 29.06.2021 tarihli dilekçesi ile davalı … şirketinin feshi talebiyle açılan davada SMMM …’un yönetim kayyımı olarak atandığını, kayyımın görevini yerine getirmemesi nedeniyle mahkemeden bulunduğu tüm taleplerin Mahkeme Başkanı tarafından reddedildiğini, Mahkeme Başkanı ve diğer heyet üyesi hakimlerin tarafsız ve objektif şekilde görevlerini yapmadığından bahisle reddi hakim talebinde bulunduğunu, hakim olarak göreve başladığı 01.12.1999 tarihinden bu yana görevli olduğu mahkemelerdeki tüm dosyalarda büyük bir titizlik ve tarafsızlık ile çalıştığını, 29.06.2021 tarihli dilekçede somut olarak bir ret sebebi gösterilmediğini, 6100 sayılı yasa madde 36’da belirtilmiş olan; ‘Tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması’ koşulunun derdest dosya açısından gerçekleşmemiş olup Mahkeme Başkanı olarak verdiği esasa ilişkin kararlar ve ara kararlar yönünden kanun yolları açık olduğundan asli Müdahil …’ın Hakimin reddi talebinin yerinde olmadığına dair mütala vermiştir.
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi Üye Hakimi … mütaalasında; HMK’nun 36. maddesi kapsamında red sebepleri sayıldığını, ancak bu sebeplerin sınırlı olarak sayılmadıklarını, aksine hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması genel olarak hakimin reddi sebebi kabul edilmiş olup, dosya kapsamında hakimlik mesleğine uygun düşmeyen bir yanılgıya, hataya düşülmediği, tarafsızlığa zarar verecek mahiyette ara kararının ya da işlemin bulunmadığını, asli müdahilin 29/06/2021 havale tarihli hakimin reddi talepli dilekçesi ile bu konuda olumsuz düşünülecek bir belge sunmadığı anlaşılmakla, hakimin reddi talebinin soyut iddia niteliği taşıması ve dosyanın geldiği aşama itibariyle HMK’nun 36. maddesi kapsamında hakimin reddi sebeplerinin oluşmaması nedeniyle hakimin reddi talebinin yerinde olmadığına dair mütalaada bulunmuştur.
Deniz Asliye Ticaret Mahkemesi üye hakimi … mütaalasında özetle; Hakimin reddini düzenleyen, HMK’nın 36/1. maddesinde, “Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde, taraflardan birinin hakimi reddedebileceğinin” düzenlenmiş olduğu, ayrıca yasa koyucunun bazı durumların varlığını hakimin reddi için gerekli neden olarak gördüğü ve HMK’nın 36/1. maddesinde 5 bent halinde bu halleri saymış olduğunu, bunların;
a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması,
b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması,
c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması,
ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması,
d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” olduğu anlaşılmıştır şeklinde olduğunu,
HMK’nun 36. maddesi kapsamında red sebepleri sayıldığını, ancak bu sebeplerin sınırlı olarak sayılmadıklarını, aksine hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunmasının genel olarak hakimin reddi sebebi kabul edilmiş olup, dosya kapsamında hakimlik mesleğine uygun düşmeyen bir yanılgıya, hataya düşülmediği, tarafsızlığa zarar verecek mahiyette ara kararının ya da işlemin bulunmadığını, asli müdahilin 29/06/2021 havale tarihli hakimin reddi talepli dilekçesi ile bu konuda olumsuz düşünülecek bir belge sunmadığı anlaşılmakla, hakimin reddi talebinin soyut iddia niteliği taşıması ve dosyanın geldiği aşama itibariyle HMK’nun 36. maddesi kapsamında hakimin reddi sebeplerinin oluşmaması nedeniyle hakimin reddi talebinin yerinde olmadığına dair mütalaada bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece 14/07/2021 tarihli ara kararı ile; “Asli Müdahil …’ın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı … ve 23/06/2021 tarihli ara kararda heyette bulunan hakimler … ve …’e yönelik REDDİ HAKİM TALEBİNİN REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asli Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle: reddi hakim talebinin reddine karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, iş bu davanın davacı tarafından davalı müvekkilinin de ortağı olduğu … Şti.’nin feshi talebiyle açıldığını ve dava aşamasında 25.11.2020 tarihli celsenin 2 no.lu ara kararı ile davalı şirkete SMMM …’un yönetim kayyımı olarak atandığını, davalı şirkete atanan kayyımın görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle gerekli işlemlerin yapılması ve kayyımın görevine son verilmesi için defalarca Mahkemeden talepte bulunduklarını, taleplerinin mahkeme heyeti tarafından hep reddedildiğini, en son davacı …’ın davalı şirkete ait işyerini her gün açıp çalıştırdığının … D.İş dosyasından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilmesi üzerine 21.06.2021 tarihli dilekçe ile davacının, davalı şirkete ait işyerini çalıştırmaması için gerekli tedbirlerinin alınması hususunda kayyıma bir an evvel ihtarname gönderilmesini talep ettiklerini, ancak Mahkeme Başkanı …’un 23.06.2021 tarihinde “Mahkememizin … D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi raporunda davacının şirkete ait işyerinde ticari faaliyet yürüttüğü yönünde delil bulunmadığından talebin reddine” karar verdiğini, oysa söz konusu tespit dosyasından 14.05.2021 tarihinde yapılan keşif sonrası düzenlenen tutanakta “… Mah. … Sok. No:… … Denizli adresinde bulunan işyerine gelindi, işyerinin açık olduğu, işyerinin giriş camında … yazısının yazdığı, keşfe gelindiğinde içeride …’ın bulunduğu…” tespit edildiğini ve tutanağın keşif heyetince imza altına alındığını, bu tutanakla davacının davalı şirkete ait işyerinde ticari faaliyette bulunduğunun ortaya çıktığını, şirket ortağı olan ve şirketi temsile yetkili olmayan davacının işyerini ticari faaliyette bulunmak için açtığının açık olduğunu, tespit dosyasına sunulan 17.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda işyerinde birkaç saat ve demo alyanslar olduğu belirtilmiş ise de sundukları ve keşif günü çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere vitrinde yüzlerce saat ve alyans bulunduğunu, bu durumun da davacının işyerinde ticari faaliyette bulunduğunu kanıtladığını, kayyım tarafından yönetilmekte olan davalı şirkete ait işyerinin şirketin yöneticisi veya çalışanı olmayan davacı tarafından açılıp çalıştırılmasının hukuka ve şirket menfaatlerine aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle davacının faaliyetinin engellenmesi istenilmiş ise de Mahkeme Başkanı ve heyetin talebini diğer talepleri gibi hukuka aykırı bir şekilde reddettiğini, hakimin ret sebeplerinin HMK’nun 36. Maddesinde sayıldığını, mahkeme heyeti tarafından atanan kayyumun görevini yapmadığı gibi göreve geldiği günden bu yana 9 aydır hiç fatura kesmediğini, davacı şirketin ortağı …’dan kira almadığı gibi şirkete ait mülklere zarar veren kiracılar hakkında tespit yaptırıp gerekli hukuki işlemleri de yapmadığını, kira sözleşmelerini usulünce vermediğini, kayyumluk görevini ihmal ettiğini ve bu sebeple kayyumun görevine son verilmesi taleplerini de mahkeme heyetinin hep reddettiğini, mahkeme heyetinin, kayyumun görevini ihmal etmesine rağmen gereğini yapmayarak şirket menfaatlerinin zarara uğramasına neden olduğunu, bilindiği üzere hakimin reddi sebeplerinin çekinme sebepleri gibi tahdidi olmadığını, belirtildiği üzere davaya konu şirketin menfaati doğrultusunda en son yapmış oldukları haklı taleplerinin dahi mahkeme heyeti tarafından keşif tutanağına ve fotoğraflara rağmen reddedildiğini, mahkeme heyetinin işbu davada tarafsız ve objektif bir şekilde görev yapmadığından reddi hakim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki söz konusu ara karalarına karşı kanun yoluna başvurulabilecek olmasının mahkeme heyetinin tarafsız davrandığı sonucunu doğurmayacağını, yine reddi hakim taleplerinin soyut iddia niteliğinde de olmadığını, zira dosya kapsamında yaptıkları tüm itirazların somut delillerle desteklenmiş olup, asıl mahkeme heyetinin soyut gerekçelerle taleplerini reddettiğini, açıklanan nedenlerle reddi hakim talebinin reddine ilişkin 14.07.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve reddi hakim talebinin kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
GEREKÇE:
Talep, reddi hâkim istemi hakkında verilen yerel mahkemenin 14/07/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 36. maddesinde hâkimin red sebepleri düzenlenmiş olup, anılan hükme göre; “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.
Asli Müdahil … vekilinin hakimin reddi talebinin incelenmesinde;
Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir; Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması, davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması, davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması, dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” gerekir. Maddede belirtilen haller tahdidi olarak sayılmamakla birlikte hakimin şahsı ile ilgili olan veya kişisel sebeplerle tarafsızlığından şüpheyi gerektiren haller belirtilmiştir.
Her ne kadar reddi hakim tarafında bulunan taraf, Ticaret Mahkemesi heyetinin ara kararları nedeniyle hakimin reddi talebinde bulunmuş ise de; Yargıtay’ın süreklilik kazanmış uygulamaları ile şekillendiği ve kabul edildiği üzere, mahkeme ara karar ve usul işlemleri ret sebebi teşkil etmeyecektir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/5743-8382 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/8956-10840 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/6745-4877 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/3562-4911 E.K. Sayılı ilamı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/9586-10900 E.K. Sayılı ilamı ile benzer sayısız ilamı) Yargılama sırasında mahkeme heyeti davanın ne şekilde yürütüleceği, hangi usul hükümlerinin uygulanacağı, hangi yasal maddeye göre davanın yürütüleceği konusunda her türlü kararı verebilir. Buna müdahale mümkün değildir. Mahkeme hakiminin bu kararlarından dolayı taraflı davrandığını ileri sürmek mümkün değildir. Zira bu nitelikteki karar ve usul işlemleri hüküm ile birlikte kanun yolu denetiminde değerlendirme konusu teşkil edecektir. Aksinin kabul edilmesi halinde mahkeme hakimi tarafından herhangi bir tarafın talebi hakkında verilen her olumlu-olumsuz ara kararın hakimin reddi sebebi sayılabileceği, bunun ise yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve yasa koyucunun amacına uygun bir uygulama olmayacağı açıktır.
Somut olayda red sebebi olarak ileri sürülen hususlar asıl kararla birlikte istinaf yada temyiz kanun yolunda ileri sürülmesi gereken hususlar olup ilgili hakimlerin tarafsızlığına gölge düşürecek herhangi bir görüş açıklama, yol gösterme vs eylemi iddia ve ispat edilememiştir.Ret sebeplerinin HMK’nun 36. maddesinde sayılı sebeplerden olmamasına, dosyaya bakan mahkeme heyetinin verdiği usul ve esasa ilişkin kararlarına yönelik asıl dava dosyasında verilecek hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecek olmasına, ayrıca davaya bakan heyetin taraflı davrandığına ilişkin bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre reddi hâkim talebinde bulunan tarafın istinaf talebi yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle istinaf talebi hususunda aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2021 tarihli … Esas sayılı, ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan Asli Müdahil … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Talepçi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dairemiz kararının yerel mahkemece taraflara tebliğinin sağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 43/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/12/2021