Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2165 E. 2021/1610 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 12/11/2021

Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … işletme adı ile faaliyet gösterdiğini, işletmede araç kiralama işi ile iştigal etmekte olup davalı … Birliğin araç kiralama talebiyle kendilerine başvurusu üzerine davalıya çeşitli tarihlerde araç kiralandığını, taraflar arasında araç kiralama ilişkisine dair davalı-borçlu ….. ile 23/08/2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi yapıldığını ve çeşitli tarihlerde araç kiralamaları yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya kiralanan araçların kira bedellerinin ödenmesi amacıyla 14/10/2016 tarihli 1.593 TL tutarlı 31/10/2016 tarihli 4.779 TL tutarlı 30/01/2017 tarihli 7.646,40 TL tutarlı 01/02/2017 tarih 4.460,40 TL tutarlı 28/04/2017 tarih 7.221,60 TL tutarlı faturalar düzenlendiğini ve müvekkili şirkete bu faturaların ödemesinin yapıldığını, ancak davalı tarafın devam eden araç kiralama işlemlerine ilişkin düzenlenen 15/06/2017 tarih 3.292,20 TL tutarlı 31/07/2017 taih 6.690,60 TL tutarlı 19/04/2018 tarih 24.233,00 TL tutarlı takibe konu faturalar davalıya elden verilerek ticari defterlerine işlenmesine rağmen davalı-borçlu tarafından müvekkili şirkete bu faturaların ödemesi yapıldığını, buna binaen ödemesi yapılan faturalar hariç tutularak ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan irca takibinde asıl alacak takip ödemesi ve takip sonrası faizler ve diğer feriler usulüne uygun olarak hesaplanmış ve ayrıntıları da açıklanarak takip talebi düzenlendiğini, taraflar arasında ticari nitelikte bir iş ilişkisi olduğu açık olup davalı- borçlunun müvekkili şirkete icra takibine konu edildiği şekliyle borçlu olduğu ticari defter ve kayıtlarının inclenmesi sonucu açıkta anlaşılanacağını, bu nedenlerden dolayı iş bu davanın kabulü ile Denizli 7. icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaına davalı tarafça yapılan haksiz itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalıya yökletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili birlik adına kiralandığı iddia edilen araçların hiç birisinin müvekkili birlik tarafından kullanılmadığını, müvekkili birliğin kendisine yetecek kadar aracı bulunduğunu, araç kiralamalarının başkan tarafından birlikle hiçbir ilgisi olmayan kişiler adına esasen kendi hesabına yapıldığını ancak davacı ve önceki başkan … arasında hukuk dışı ilişkiler nedeniyle birliğin borçlandırıldığını, müvekkili birlik tarafından hiç bir hizmet alımı olmaması nedeniyle işbu borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olup reddine karar verilmesini, bu nedenlerden dolayı haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın reddini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının ,davalıdan 24.233 TL alacaklı olduğu, 3.292,20 TL ve 6.690,60 TL tutarlı olan diğer talep edilen fatura alacaklarının ise davacının ticari defterlerinde ”ödenmiş” olarak kayıt altına alındığı, davacı defterinde davalı lehine kayıt olduğu görüldü. Ödenmiş olarak kayıt edilen faturaların takip tarihi mi yoksa sonrası mı ödendiğine dair ek rapor alındı. davalı kayıtlarına göre ise 33.520,39 TL davacıya borçlu olduğu” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflarca bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu borç için birlik meclisi tarafından alınmış herhangi bir borçlandırma kararı bulunmadığını, birlik adına yaptırılacak işletme, bakım ve onarım hizmetleri, yeni tesis ve rehabilitasyon çalışmaları ile diğer işlerin ihaleyle üçüncü kişilere yaptırılmasına ve Birliğin sulama hizmetinin gerektirdiği bakım ve onarım giderleri için borç kullanımına karar verme görev ve yetkisinin Birlik Meclisinde olduğunu ve Birlik Meclisinin Yönetim Kuruluna ve Başkana sözleşme yapma yetkisi vermesi ile bahsi geçen hususların yaptırılabileceğinin sayıldığını,
6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’nun 9 uncu maddesinin 19/4/2018 tarihli ve 7139 sayılı Kanunun 47. maddesiyle değiştirildiğini, 9.maddenin değişmeden önceki halinde Başkanın görev ve yetkileri maddesinin e) bendinde “Birlik meclisi kararları gereğince yapılan her türlü satın alma ve ihale işlerini bir komisyon marifetiyle yürütmek ve yönetim kurulunun onayıyla sonuçlandırmak.” yazılı olduğunu, birliğin borçlanma usulünün bu şekilde olduğunu, fakat davaya konu borçlara ilişkin birlik meclisinde herhangi bir karar alınmadığını, bununla birlikte müvekkili birlik tarafından davacıdan herhangi bir mal veya hizmet alımı da bulunmadığını, müvekkili kurumun önceki başkanı olan … dönemine ilişkin pek çok usulsüz işlem tespit edildiğini, bununla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve müfettiş incelemesi talep edildiğini, önceki başkanın, birliğin almadığı mal yada hizmet karşılığı birliği fatura yada bono ile borçlandırması sebebiyle önceki dönem borçları incelenmekte, haksız olanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bu hususta birçok menfi tespit davalarının sürmekte ve lehe sonuçlanmakta olan birçok dosyalarının olduğunu, …, Birlik Meclisi ve Yönetim Kurulu Karar Defterlerinde dava konusu alacakla ilgili Başkana verilen bir yetki kararı da bulunmadığını, ilamda, bilirkişi tarafından sunulan raporlarda defter incelemelerindeki borç belgelerinin yeterli görüldüğünü, meclis kararlarında borçlandırma yetkisi kararlarının olmamasının dikkate alınmadığını belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davalı-borçludan alacağı nedeniyle faturaya bağlı Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı-borçlu aleyhine taraflarınca ilamsız icra takibi yapılmış olup davalının 07/11/2018 tarihli itiraz dilekçesi sonucu icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiğini, daha sonrasında taraflarınca itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece, konuyla alakalı bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, 07/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, 15/06/2017 tarihli 3.292,20 TL tutarlı fatura ve 31/07/2017 tarihli 6.690,60 TL tutarlı faturaların, müvekkili şirketin kayıtlarında ödenmiş olarak gözükmesinden bahisle, davalı-borçlu tarafın müvekkili şirkete olan borcunun 24.233,00 TL olduğu kanaatine varıldığını, yerel mahkeme de bu kanaat doğrultusunda, takiplerine konu miktarın, 11.132,74 TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının müvekkili şirketten alınarak davalı-borçluya verilmesine hükmettiğini,
Ancak müvekkili şirketin kayıtlarında ödenmiş olarak gözüken söz konusu faturaların, sehven yapılan hata sonucu ödenmiş olarak gözüktüğünü, nitekim davalı-borçlunun ticari defter ve kayıtlarındada bu tutarların ödenmediğinin açıkca anlaşıldığını, kaldı ki dava dilekçelerinde de davalının ticari defter ve kayıtlarını da delil olarak gösterdiklerini, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında da söz konusu miktarın taraflarına ödenmediğinin açık olduğunu, ayrıca söz konusu raporlarda borçlunun temerrüde düştüğü tarihin 26/10/2019 icra takip tarihi olduğu ve taraflarınca icra takibine konu edilen alacağa ilişkin olarak talep edilen faizin yersiz olduğu ve takip tarihinden itibaren yasal faiz işlemesi gerektiği yönünde tespitte bulunduğunu, mahkemenin de bu yönde karar verdiğini, icra takibine konu alacak, fatura düzenlenmesi ve düzenlenen faturaya itiraz edilmemesi ile birlikte muaccel hale geldiğini, bu nedenle icra takibine konu faturaların düzenleme tarihi itibariyle taraflar arasındaki borcun muaccel hale geldiği ve davalı-borçlunun bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünün açık olduğunu, davalarının tüm ferileriyle kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davalı tarafın istinaf dilekçesinde söz konusu borçtan sorumluluğunun olmadığı yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, iyiniyetli üçüncü kişi olarak söz konusu ticari işlemi gerçekleştirdiğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına davalı-borçlu tarafça yapılan haksız itirazın iptali ile takibin tüm alacak yönünden devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kira Sözleşmeleri, Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen fatura bedelleri yönünden yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Öncelikle, bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Olayımıza gelince; Davacı takip ve davaya konu fatura alacaklarının kira ilişkisinden kaynaklandığını iddia etmektedir. Davalı taraf ise yapılan kiralamaların derneğin önceki başkanının şahsi işlemi olduğunu, derneğin her hangi bir kiralama yapmadığını, araç kiralamaya ihtiyacı bulunmadığını savunmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 12.06.2019 tarih ve 2017/8954 Esas 2019/5334 Karar sayılı ilamında, yine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 09.09.2014 tarih ve 2014/5804 Esas 2014/9463 Karar sayılı ilamında benzer şekilde “Davacı vekili dava dilekçesinde kira bedelleri karşılığı verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ederek davayı da dilekçesinde kiraya veren olarak bildirdiği davalıya yöneltmiş olup, bu durumda kira sözleşmesinden dolayı verilen senet nedeni ile 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan eldeki davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.” denilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında ilk derece mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddi ve görevsizlik kararı ile dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılan inceleme sonucunda; taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesince verilen hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince görev yönünden KABULÜNE, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi kapsamında süresinde ilgililerce talepte bulunulması şartıyla, kayıtların kapatılarak görevli ve yetkili Denizli nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama ve istinaf giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- Taraflarca yatırılan istinaf harcının istek halinde kendilerine iadesine,
5- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde ve 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.12/11/2021