Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1331 E. 2021/1207 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili Sulh Hukuk Mahkemesini sunduğu dava dava dilekçesi ile: müvekkili ile davalı …A.Ş. arasında 24.09.2019 tarihinde “Otel İşletme ve Kira Sözleşmesi” imzalandığını, kira sözleşmesinin “sözleşme konusu taşınmaz mal ve işletmeler” başlıklı maddesinde 4 adet işletmenin tüm donanımlarıyla birlikte işletmeciye bırakıldığını, gene işletme süresinin başlangıcı başlıklı maddesinde 15/12/2019 tarihinden itibaren 5 yıl süreli olduğu düzenlendiğini, bu sözleşme ayrıca işletmecinin şahsen veya %100 ünün hissedarı olduğu şirketler vasıtasıyla işletmenin yapılacağı düzenlendiğini, sözleşme gereğince müvekkilin işletmeleri 15/12/2019 tarihinde teslim alması gerekli olduğunu, müvekkilinin o tarihte işletmeyi teslim almak istediğini ancak işletmenin kendisine teslim edilmediğini, sözleşme gereğince müvekkilinin %100 hissedarı olan … Emlak şirketine kiralan işletmenin teslimi talebedilince de davalı tarafça müvekkilinin hissedarı olduğu şirkete Ankara 38.Noterliğinden 15/09/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderilerek otellerin teslim edilmeyeceğinin bildirildiğini, kiralananın kiraya veren tarafından teslim edilmesi gerektiği ve hatta bu teslimin de objektif koşullarda kullanıma elverişli bir teslim olması gerektiğini, sözleşme gereği süresi içerisinde teslim borcunu yerine getirmeyen davalının temerrüde düştüğünün aşikar olduğunu, borçlar Kanunu 125.md gereği davalının borcunu ifa etmesine ve gecikme zararını gidermesine karar verilmesini, bu nedenlerle; 24.09.2019 tarihli sözleşme gereği kiralanan işletmelerin müvekkiline tesliminin sağlanması ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla mahkeme tarafından belirlenecek ifa tarihine kadar şimdilik 1.000,00-tl lik gecikme zararının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; açılan davanın, dava konusu iddia ve talebin tamamen maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve kötüniyetli olduğunu, öncelikle dava dilekçesinin görev ve yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan reddi ile dosyanın Serik Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi durumunda, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından, 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-2/SON hükmü uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, 24.09.2019 tarihli otel işletmesi genel koşullar başlıklı anlaşma nedeniyle asıl sözleşmenin kurulmadığının tespitini, şayet ön sözleşmenin kurulmuş olduğu varsayılırsa sözleşmenin haklı nedenle geçmişe etkili olacak biçimde feshi ile davacıya borçlu olmadığımızın tespitine yönelik antalya 1 Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, davanın bekletici mesele yapılmasını, yapılacak yargılama sonucunda davacının açtığı haksız ve yersiz davanın reddini talep etmiştir.
Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12/02/2021 tarih … Esas – … Karar sayılı kararı ile ”somut olayda kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlığın bulunmadığı” gerekçesi ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi mahiyetinde olduğu gerekçesi ile davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ile olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından, yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin tarafların gerçek iradelerinin ne olduğunu, sözleşme ile amaçlanan şeyin ne olduğunu, tarafların sözleşmedeki hangi ifade ile neyi kasttetiği hususlarını incelenmeden verdiği görevsizlik kararının isabetsiz olduğunu, tarafların arasındaki hukuki ilişkisinin, kira sözleşmesine dayalı olmadığını, kanunda ismen düzenlenmemiş, kendine özgü karma sözleşme niteliğindeki Yöneticilik Sözleşmesi hükümlerine tabi olduğunu, iki adet beşyıldızlı otel niteliğinde ticari işletmenin işletilmesini ilgilendiren sözleşmenin esaslı unsarları üzerinde taraflar mutabık kalmadan sözleşmenin varlığından söz edilemeyeceğini, bu bakımdan ortada kurulmuş bir sözleşme bulunmadığından mahkemece kira sözleşmesi varmışçasına verilen görevsizlik kararı isabet olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dava; tapu senedi, marka tescil belgesi, karar defteri, kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
TBK’nın 299 vd. maddelerinde düzenlenen kira sözleşmesi; Taşınır veya taşınmaz bir malın yahut bir hakkın belli bir bedel karşılığında geçici bir süre için kullanılmasını veya kullanımıyla birlikte ondan yararlanılmasını sağlayan anlaşmadır.
Öncelikle, bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında 24/09/2019 tarihinde düzenlenen, 15/12/2019 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli ”otel işletme sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin konusunun, … mah. … cad. No:… Serik/Antalya adresinde bulunan … adıyla faaliyet gösterdiği taşınmaz; … mah. … Cad. No:… Kemer /Antalya adresinde bulunan … adıyla faaliyet gösteren taşınmaz, … Mah. … Mevkii … ada … parseldeki taşınmazda bulunan personel lojmanı, otopark ve diğer arsalar niteliğindeki taşınmaz olan işletmeleri kapsadığı, sözleşmenin işletme bedeli olarak yıllık net karın %78 ine isabet eden rakamın kararlaştırıldığı ve 15/12/2019 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile ödeme şekli ve işletme süresinin düzenlendiği, sözleşmede ayrıca otelin sözleşme anında mevcut tüm üniteleri, tüm makine, tesisat, techizat ve teknik donanımı ve mobilya, mefruşat, alet, edevat ve kullanım malzemeleri ile birlikte faal olarak kiracı sıfatı ile işletmeciye bırakıldığı sözleşmede belirtilerek, davacının kiracı sıfatının ayrıca vurgulandığı anlaşılmıştır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde taraflar arasındaki ”otel işletme sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin süresi, bedeli, belli olan, tüm unsurları itibariyle kira sözleşmesi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurularak kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinaf yasa yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye istinaf gider avansının talep halinde yatıran davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kesin nitelikte verilen dairemiz kararının ilk derece mahkemesince tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.23/09/2021