Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/889 E. 2023/428 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:16/02/2023
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :ANTALYA 14.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ:20/09/2022
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:24/03/2023

Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Antalya 4. Noterliğinin 22/05/1996 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme ile davalı taraflara ait Antalya … mahallesi … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davacı tarafın yüklenici olarak inşaat yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşme uyarınca davacı-yüklenici tarafından edimin yerine getirildiğini, genel iskan alma seviyesine getirildiğinde ise 1998-99 depremleri nedeniyle yasal ve idari olarak inşaatlar ile ilgili birçok sorunun çıkmış olduğunu, davalı arsa sahiplerinin bu durumu göz ardı ederek tazminat davaları açtığını, davalı arsa sahipleri tarafından sözleşme imzalanırken verilen vekaletnamenin azilname ile ortadan kaldırılmış olması nedeniyle davacı kooperatifin tam bir aciz içerisine düştüğünü, davalıların başka bir yüklenici firma ile anlaştıklarını belirterek sözleşmenin davalı arsa sahiplerince haksız ve sözleşmeye aykırı olarak feshedildiğinin tespitine, davacı-yüklenici tarafından yapılan inşaatlar nedeniyle ortaya çıkan davalıların nedensiz zenginleşmesi sonucu davacının uğradığı maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyerek avans faizi ile tahsiline, kusurlu fesihte kar payı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe:
Dava taraflar arasındaki inşaat sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceği hususundaki değerlendirme Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince anılan Kanun’da düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticarî dava sayılır. Buradan hareketle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticarî davanın kapsamı içerisine, Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan davalar da dâhildir. Mutlak ticarî davaların belirlenmesinde aranan kriter kanunî düzenleme olup tarafların sıfatları ile yargılama konusu işlemin niteliği bu belirlemede önem arz etmemektedir. Bu itibarla Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince anılan Kanun’da düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının, tarafların tacir olup olmadıklarına veya dava konusunu oluşturan vakıanın ticarî iş olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava sayılacağı açıktır. 1163 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’da yer alan yasal düzenlemeler ile anılan düzenlemelere ilişkin kanun koyucunun iradesini ortaya koyan gerekçeler nazara alındığında; kooperatiflerin nitelikleri itibariyle ticaret şirketi ve bir ticarî işletmenin işletilmesi kriterinden bağımsız olarak tacir oldukları açıktır. Bu açık kanun hükümleri karşısında ticaret siciline tescili zorunlu olan, ancak bu şekilde tüzel kişilik kazanabilen, ticarî defterler tutan, ortaklarının sermaye koyma borcu bulunan, şirketler ile birlikte düzenleme yapılıp birleşme, bölünme ve tür değiştirme şartları düzenlenen ve iflasa tabi olan kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir sayılmaları gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.11.2022 tarih ve 2020/(23)6-470 Esas, 2022/1516 Karar sayılı ilamı)
Somut olayımıza gelince; davacı …. …. Kooperatifi’nin TTK kapsamında tacir/ticaret şirketi; davalı …’nin de tacir/ticaret şirketi olduğu, dolayısıyla eldeki davanın tarafları tacir olup uyuşmazlığın da tarafların ticarî işletmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla davaya bakma görevinin ticaret mahkemesine ait olduğunun kabul edilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davaya Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği halde Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve …. Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M/: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davaya Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bakılması gerektiği halde davaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK.nın 353/1-a, 353/3 maddeleri gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargı yeri olarak Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin belirlenmesine,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.24/03/2023