Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ:ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:05/07/2023
MAHKEMESİ:ANTALYA 8.SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ:10/01/2023
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:25/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:25/12/2023
Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. adına alacaklı …. tarafından Antalya İcra Müdürlüğünün …. takip numaralı dosya kapsamında 8.8000,00 TL bedelli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibe ilişkin ödeme emrinin 23/03/2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkili …. 2019-2020 eğitim öğretim yılları içerisinde Akdeniz Üniversitesi …. Bölümünü kazandığını, halen aynı fakültede eğitim hayatına devam ettiğini, üniversiteye kaydının yaptırıp eğitim hayatına başladığı ilk aylarda Antalya’da bulunan bir yakının yanında ikamet ettiğini, ilerleyen aylarda eşyalı bir öğrencinin evi kiraladığını, bu saikle Antalya ilinde bulunan … , … . Sk. … Si̇tesi̇ … D:…, …. , … …/ Antalya adresli …. emlakçı olarak bildiği … ‘ndan aylık kira bedelinin 1.100,00 TL olan eşyalı evi kiraladığını, tarafların kendi aralarında 1 yıllık kira sözleşmesi ile evin bir yıllık kira bedeline karşılık gelen 13.200,00 TL bedelli 04/12/2019 düzenleme ve 04/10/2020 ödeme tarihli bono düzenleyerek … isimli şahsı da kefil tayin ettiğini, kira sözleşmesinin bir örneğinin müvekkiline verilmediğini, davalı …’nun düzenlenen bonoyu cirolayıp davalı … ‘na teslim ettiğini, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibin … tarafından başlatıldığını, müvekkili … nın kiralamış olduğu taşınmazda ikamet ettiği süre boyunca kira bedellerini ve evin diğer giderleri olan elektrik, su , doğalgaz faturalarını düzenli şekilde ödediğini, evin faturalarını apartmanın kat görevlisi olan şahsa her ay düzenli olarak elden ödediğini, …’nun evin kiralandığı ve emlakçı olarak bildikleri … nun akrabası olduğunu, müvekkilinin evi kiraladığı ilk aylarda kira ödemesini evi kiraladığı emlak dükkanına giderek orada bulunan şahıslara yaptığını, İlk 1.100,00 TL ‘lik kira bedelini 06/01/2020 tarihli … tarafından imzalanan tahsilat makbuzu ile yaptığını, ayrıca Şubat ayında sınavların bitirip fakültenin tatile girmesinden sebeple ailesinin ikamet ettiği Osmaniye iline gelecek olan müvekkili … nın tatilde bulunduğu süre boyunca kira bedelinin ödenmemesinden kaynaklı oluşabilecek mağduriyetin önüne geçmek amacıyla 10/01/2020 tarihli …. tarafından imzalanan tahsilat makbuzuyla 1.100,00 TL ‘lik kira bedelini ödediğini, ailesinin yanına oturmadığı ayın kira bedelini ve kaldığı süre boyunca oluşan fatura bedellerini kat görevlisine teslim ederek döndüğünü, daha sonra Mart ayına ilişkin kira bedelinin yine aynı emlak dükkanına giderek 17/03/2020 tarihli ve .. in imzalı 1.100,00 TL ‘lik tahsilat makbuzu ile kira ödemesini yaptığını, COVİD -19 salgını kaynaklı vakaların Mart ayının ortalarında Türkiye ‘de görülmeye başlaması ile tüm eğitim- öğretim faaliyetlerine ara verildiğini, halende müvekkili ….’nın fakültesinin yüz yüze eğitime başlamadığını, bundan dolayı müvekkilinin kiralamış olduğu öğrenci evini kapatarak ailesinin yanına döndüğünü, haziran ayında …’nun müvekkilini arayarak ” zaten okula gidemiyorsun boşu boşuna kira ödeme ben başkasına kiraya veririm evi isterseniz boşaltın, boşaltmanız sizin faydanıza olur.” diyerek evi boşaltmasını istediğini, müvekkilinin ev sahibinin kendisini düşünerek böyle bir konuşma yaptığını düşünerek bir yıllık kira sözleşmesi imzaladıkları gerekçesiyle mülk sahibini yarı yolda bırakmak istemediğini, müvekkilinin haricen yaptığı araştırmalar sonucunda kiraladığı evin bulunduğu mevkideki evlerin 1-2 ay içinde başka birine kiraya verilmesinin olağan olduğunu öğrendiğini, ödenmemiş 3 aylık kira bedeli ile taşınmazın boşta kalacağı 2 aylık süreyi hesaplayarak toplam 5 aylık kira bedelini ödemek istediğini, davalı …’nun kira bedelini eşi … nun banka hesabına yatırabileceğini söylediğini, müvekkili ile … nun bu konuya ilişkin WhatsApp yazışmasının bulunduğunu, bu görüşmeden yaklaşık bir hafta sonra müvekkilinin Nisan, Mayıs, Haziran ( ödenmemiş kira bedeli) Temmuz ve Ağustos ayları için ise evin boş kalma ihtimali olan 2 aylık süreye ilişkin kira bedeline karşılık gelen 5.500,00 TL ‘yi … Bankası hesabından ” 5 Aylık Kira Ücretim ” açıklama kaydıyla … nun hesabına yatırdığını, davalı …’nun kötü niyetli davrandığını, senedi ciro ederek yetkili hamil takip alacaklısı … ‘na verdiğini, müvekkili aleyhine icra takibine başlandığını, kiralanan taşınmazın boşaltılmasının ev sahibin isteği doğrultusunda olduğunu, o tarihe kadar olan ve hatta evin boş kalması sebebiyle uğranılacak zararın ödendiğini, ancak tabibe konu olan senette … nun senedi ciro ederek elden çıkarmış yetkili hamil olan … ‘na vererek müvekkili … hakkında takip yapılmasına sebep olduğunu, tüm bu anlatılanlardan hareketle … nun art niyetli şekilde hareket ettiğinin anlaşılacağını, takip alacaklısı olan … ile ciranta … arasında aralarında bir akrabalık ilişkisi bulunduğunu, …’nun elindeki bonoyu cirolamadan kendisini alacaklı olarak gösterip bir icra takibine başlasaydı müvekkili …. ‘nın elinde bulunan belgelerden başlatılan takibin kötü niyetli ve haksız kazanç elde etme niyetiyle olduğunu, hakkında açılma ihtimali olan menfi tespit davası ile takibin hükümsüz kalacağını, bu durumun önüne geçmek için senedi cirolayarak bonoyu akrabası olan … ‘na verip icra takibine …’ nun başlatmasını sağladığını, … ile … arasında sosyal inceleme raporu düzenlenmesini ve bu tarz ticaret hayatını etkileyen bir iş ilişkisi olup olmadığının incelenmesi talep ettiklerini, davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığını, ticari ilişki bulunmuş olsa bile davalıların müvekkili zarara uğratma kastıyla hareket ettiklerini, bu durumun davalı …’un müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiği rakam ile diğer davalı …’ın … ve diğer borçlulardan alacaklı olduğunu iddia ettiği rakamın birebir aynı olmasından da anlaşıldığını, davalı …’un takip alacaklısı olması halinde kendisi aleyhine açılacak bir menfi tespit davasının sonucunu engellemek için elindeki bonoyu konu ile alakası olmayan, aralarında ticari bir ilişki bulunmayan ve aynı zamanda akrabası olan diğer davalı …’ a cirolayarak müvekkilinden hakkı olmayan bir parayı tahsil etmeye çalıştığını, kira sözleşmesi sebebiyle düzenlenen bonoya ilişkin borcun 8.800,00 TL ‘lik kısmının müvekkili tarafından ödendiğini, geriye kalan kısım için ise borçlu olduğunu kabul etmenin taraflarınca mümkün olmadığını, davalı …’nun evin boşaltılmasını talep ederek müvekkilinin evden ayrılmasına ve kira ilişkisinin sona ermesine neden olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise borç bedelinin 4.400,00 TL olduğunu, takibin bu miktar üzerinden başlatılması gerektiğini beyanla müvekkili adına başlatılmış olan Antalya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin teminatsız ve ya mahkeme tarafından uygun görülecek bir teminat karşılığında durdurulmasına, davalılar aleyhine açmış oldukları davanın kabulüne, Antalya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibin iptaline, müvekkili lehine takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, yapılan yargılama sonucunda, Antalya 8.Sulh Hukuk Mahkemesi 10.01.2023 tarih ve … esas … karar sayılı kararı ile davaya bakmakla görevle ve yetkili mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise 05.07.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile davaya bakmakla görevle ve yetkili mahkemenin Antalya 8. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle karşı görevsizliğine karar verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe:
Dava, Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının dava dilekçesi içeriği ve talep sonucuna göre kira ilişkisi nedeniyle verilen kambiyo senetlerden dolayı borçlu olmadığı tespitini talep ettiğine göre bu haliyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu görülmekle Antalya 8.Sulh Hukuk Mahkemesi 10.01.2023 tarih ve … esas … karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıda hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M/:
1-Davaya Antalya 8. Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği halde davanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK.nın 353/1-a, 353/3 maddeleri gereğince Antalya 8.Sulh Hukuk Mahkemesi 10.01.2023 tarih ve … esas … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargı yerinin Antalya 8. Sulh Hukuk mahkemesi belirlenmesine,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 8.Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.25/12/2023
…