Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/537 E. 2022/302 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:16/12/2021
MAHKEMESİ :ELMALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ:04/11/2021
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:21/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:21/02/2022

Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından konulan tedbir kararı nedeniyle Bankanın 165.000,-TL. bedelli çek alacaklısı olduğu Elmalı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından haciz uygulanamadığını, alacağının tahsil edilemediğini dolayısıyla müvekkili Bankanın telafisi imkansız zararı oluştuğunu, davaya konu çekin, müvekkili Bankanın kredi müşteri dava dışı … firmasının lehine keşide edildiğini, firma tarafından müvekkili Bankaya temlik cirosu ile devredildiğini, buna göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran bir kimsenin, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağından, bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse, çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır denildiğini, (Yargıtay 12. H.D. E. … , K. … sayılı kararı),keza, TTK’nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 598. maddesi gereğince bonoyu elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır. TTK’nun 702. maddesi hükmüne göre iptal edilen ciro, yok hükmündedir. Somut olayda, şikayet konusu yapılan takip dayanağı hamiline yazılı çeklerin arka yüzünde beyaz ciroların mevcut olduğu görülmekte olduğunu, bu durumda, alacaklının TTK’nun 595/2. maddesi koşullarında beyaz ciro ile senetteki hakkı eline geçirdiğinden yetkili hamil olarak takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur denildiğini, (Yargıtay 12. H.D. E. … K. … K. sayılı kararı), müvekkili Bankanın iyiniyetli hamil olduğunu, davacı ile dava dışı … ile aralarındaki kişisel defileri, müvekkil Bankaya karşı ileri süremeyeceğini, davacı, müvekkil Bankanın kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığını, kaldı ki müvekkil Banka basiretli bir tacir olduğunu, … ile arasında Kredi Sözleşmesi bulunduğunu, gerçek bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu Banka kayıtlarında mevcut olduğunu, Yargıtay kararları da bu yönde olduğunu, ekte yer alan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi … E. sayılı ve … E. sayılı dosyasına ait karar ı ibraz ettiklerini, yine Yargıtay 12. H.D. … E.-… K. Sayılı kararında da açıkça , bu durumda takip konusu senede, teminatı olduğu iddia edilen kredi sözleşmesinde açıkça atıf olmadığından Mahkemece istemin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir, yönünde karar verildiğini, bunun yanı sıra, yine Yargıtay 12. H.D. … E.-… K. Sayılı kararında da TTK. M. 687 gereğince keşideci borçlu lehdara ve cirantalara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ilerini iyi niyetli hamile karşı ileri süremez denildiğini, somut olayda her ne kadar borçlu lehdar borcu ödenmemesinden ötürü borçlu olmadığını belirtmişsede bu şahsi def’i bonoları temlik cirosu ile devir alan alacaklı iyi niyetli hamil bankaya karşı ileri süremeyeceğini, Yargıtay 19. H.D. … E. Sayılı kararında taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen şahsi defilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddi yönündeki kararın onanmasına karar verildiğini, Yargıtay 19. H.D. … E.-… K. Sayılı kararında da şahsi defilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği belirtildiğini, sonuç olarak Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı kararında da iyi niyetli son hamil müvekkil hakkında hüküm kurulamadığını, mahkememizce izah edilen sebeplerden dolayı iyi niyetli hamil olarak verilen tedbir kararı sebebiyle müvekkili Bankanın zarara uğradığını, bu sebeple tazminat isteminin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından verilen ara karar gereğince anılan dosyaya sunulan 172.000,00-TL. teminatın açtıkları dava sebebiyle iade edilmemesini ve dava açıldığına ilişkin Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına bildirilmesini ,davalarının ve tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava ettiği, yapılan yargılama sonucunda Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 04/11/2021 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ise … esas … karar ve 16/12/2021 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe:
Dava, Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 04/11/2021 tarihli ilamında ise yukarıda açıklanan karar uyarınca görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde mahkemelerin görevlerinin ancak kanunla düzenleneceği, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde ise ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde ise, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği düzenlendiğinden yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
Yukarıda açıklanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararında, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceği, 01/09/2021 tarihinden önce açılan eldeki davada görevli ve yetkili mahkemenin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 04/11/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davaya Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 04/11/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıda hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M/: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) bakılması gerekirken Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK’nın 353/1-a, 353/3 maddeleri gereğince Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 04/11/2021 tarihli görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargı yeri olarak Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.21/02/2022