Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1252 E. 2022/936 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:08/03/2022
MAHKEMESİ :ALANYA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ:06/09/2021
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:19/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:19/04/2022

Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının diş hekimi olduğunu ve kendi kliniğinde serbest olarak çalıştığını, sağlık sorunları ve biraz da işini hafifletmek adına 2017 yılının başlarında kliniği devretmek istediğini, kliniğe devralmak isteyen implant pazarlamacığı işi ile uğraşan … ile bir araya geldiğini, bu nedenle kliniğin davacıdan devrine ilişkin davacı ile davalının 50.000,00-t1 bedel karşılığında kliniğin devrine ilişkin protokolün imzalandığını, davalının implant pazarlamacılığı işi yapmakta olduğu için devraldığı kliniği işletebilmek için diş hekimi … ile anlaştığını, … ….. Hastanesinde çalıştığı için …’nin devraldığı klinikte yasal olarak çalışmadığını, davacının devrettiği ve halen çalışmaya devam ettiği klinikte kayıtsız şekilde diş hekimi çalıştırılmasından ve kendisine yönelik mobbing teşkil eden davranışlardan rahatsız olup ödediği bedeli geri vermek suretiyle kliniği devralmak istediğini davalıya bildirdiğini, davalının devraldığı kliniği davacıya devretmek için yaptığı masrafları gerekçe göstererek 85 000 00-5 karsılığında ortaklığı sona erdireceğini söylediğini, tarafların nihayet 50.000,00 TL karşılığında ortaklığa son vermek üzere anlaştıklarını, davacının davalıya 50.000,00-6 teminat senedi verdiğini, akabinde davacı tarafından davalıya elden 50.000,00-6 verildiğini, davalının imzasını taklit ederek sahte bir senet düzenlendiğini, davacıya düzenlediği sahte senedi verdiğini, davacıya ödeme karşılığında verilmesi gereken asıl senet ile davacı aleyhine 02.05.2018 tarihinde Alanya 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlattığını, davacının kendisine verilen senedi o senet zannettiğini, icra takibine dayanak olan senette, senedin ihdas nedeninin ürün olarak belirtildiğini, eğer davalının belirttiği gibi taraflar arasında senedin veriliş amacının ürün satımına ilişkin ise ürün satışının gerçekleştiğine dair ispat yükünün davalı taraf düştüğünü” belirterek, Alanya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı görünen …’ye davacının borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, yapılan yargılama sonucunda Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 06/09/2021 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi ise … esas … karar ve 08/03/2022 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe:
Dava, Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 06/09/2021 tarihli ilamında ise yukarıda açıklanan karar uyarınca görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde mahkemelerin görevlerinin ancak kanunla düzenleneceği, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde ise ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde ise, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği düzenlendiğinden yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
Yukarıda açıklanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararında, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceği, 01/09/2021 tarihinden önce açılan eldeki davada görevli ve yetkili mahkemenin Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu anlaşıldığından Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 06/09/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davaya Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 06/09/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıda hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) bakılması gerekirken Alanya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK’nın 353/1-a, 353/3 maddeleri gereğince, Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … esas … karar ve 06/09/2021 tarihli görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargı yeri olarak Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olarak belirlenmesine,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.19/04/2022