Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/351 E. 2021/1323 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/09/2020
DAVANIN KONUSU :Mülkiyet (Tespit İstemli)

Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında muhtelif tarihlerde sözleşme imzalandığını, son olarak 25/10/2011 tarihli ve 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının müvekkiline gönderdiği Antalya 11. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshettiğini, feshin haksız olduğunu, müvekkili ile istasyonun eski işleticisi dava dışı … arasında Antalya ili Merkez ilçesi, … köyü … ada, … parselde bulunan arsa niteliğinde taşınmaz üzerinde kurulacak akaryakıt satış ve servis istasyonu için 03/09/2016 tarihinde protokol imzalandığını, protokol kapsamında müvekkilinin …’a bayilik hakkı vereceğini istasyon için yatırım yapacağını arsanın eski maliki ve aynı zamanda …’ın ortaklarından olan …’in de müvekkili lehine 20 yıl süreli intifa hakkının verileceğinin kararlaştırıldığını, protokol kapsamında müvekkilinin 1.529,484 dolar tutarında yatırım gerçekleştirdiğini ve taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 04/06/2006 tarihinden itibaren 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini rekabet mevzuatı gereği müvekkili ile … arasında 23/01/2007 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, …’ın müvekkili tarafından dağıtımı yapılan benzin ve motorini sözleşmede belirtilen miktarda satacağına yönelik taahhüdüne uygun davranmadığını, bayilik ilişkisi başlayalı 2 yıl bile dolmadan istasyonu müvekkilinin bilgisi dışında davalı … şirketine devrettiğini, bunun sonucunda … şirketi ile olan sözleşmenin fesh edilerek davalı … şirketi ile 30/12/2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, rekabet kurumunun görüş değişikliği ile davalı şirket ile müvekkili arasında 25/10/2011 tarihli 1.300.000,00 dolar+KDV hizmet bedelli yeni bir protokolün imzalandığını, müvekkilinin … yeniden 5 yıl süreli bayilik hakkı verecek istasyon için yeniden yatırım yapacak ve davalı şirketin de müvekkilinin dağıtımını yaptığı petrolü satacağı ve istasyon üzerinde müvekkili lehine 5 yıl süreli intifa hakkı vereceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıya 650.000,00 TL artı KDV tutarı tutarında hizmet bedeli ödediğini, kalan tutarın sözleşme kapsamında eski bayinin müvekkiline olan borcuna mahsup edildiğini, davalı şirketin taahhütlerine uygun davranmadığını, 2 yıl bile olmadan müvekkilinin onayı dışında istasyonu 3. Şahıslara devretmek istediğini, müvekkilinin onay vermemesi üzerine gönderdiği ihtarname ile bayilik ilişkisini haksız fesh ettiğini, malikler ile davalı şirket arasında iddia edilen kira ilişkisinin hukuken ölü doğduğunu zira istasyonun intifa hakkının müvekkiline ait olduğunu, kuru mülkiyet hakkına sahip maliklerin davalı şirketi istasyondan tahliye edemeyeceğini, istasyonda davalının dava dışı … ile bayilik sözleşmesi imzaladığını, davalının intifa hakkı müvekkiline ait olan akaryakıt istasyonu üzerinde başka bir dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi imzalamasının aralarındaki protokole aykırı olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmesinin 46. Maddesine göre bayinin feshi tarihini takip eden 2 gün içinde istasyonu müvekkiline teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin istasyonda çok ciddi maliyet gerektiren yatırımlar yaptığını, tapu kayıtlarında müvekkilinin taşınmazlarda intifa hakkının sahip olduğunun görüldüğünü, diğer davalılar … ve …’nun müvekkili ile davalı şirket arasındaki sözleşmeleri garantör sıfatı ile imzaladıklarını, davalının halen taşınmazda faaliyette bulunarak haksız kazanç elde ettiğini belirterek dava konusu taşınmaz yönündeki davalının haksız müdahalesinin menine müvekkili şirketin taşınmazı fiilen kullanamaması işletememesi sebebiyle uğradığı kar kaydının ve diğer zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlandığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :Davacının müdahalenin meni ve ecrimisil taleplerine yönelik açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri :Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davacının kar mahrumiyeti talep edemeyeceğini, davacı tarafın akaryakıt istasyonunun kiraya vererek aslında bu istasyonda bayisi tarafından taahhüt edilen ve satılması halinde elde edeceği kar miktarından daha yüksek bir bedeli tahsil ettiğini, aksi takdirde davacı tarafın kiralama nedeniyle elde ettiği gelirin mahrum kalınan kardan tenkis ettirilmemesinin davacı tarafın iki kez gelir elde etmesine neden olacağını, davacı tarafça iş bu dava konusu olan tazminat taleplerinin teminatı olarak davacıya teminat mektubu verildiğini, ve bu paranın kendisine ödendiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında müdahil kaan akaryakıt şirketiyle müvekkil şirket arasında imzalanan kira sözleşmesi sonrasında müdahalenin menine ilişkin talep konusuz kaldığından konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin haksız olan taraf üzerinde bırakılması gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava Tazminat (Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan) davasıdır.
HMKnun 342-e maddesine göre istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinin de zorunluluk bulunduğu, yine HMK.nun 355. Maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir.
Bir kısım davalı vekili ve davacı vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesinin 18/05/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararının Dairemizin 12/04/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş ve ilk derece mahkemesince yargılamaya devam edilerek verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dosya dairemize gönderilmiştir.
Davacı şirket ile davalı … arasında Antalya ili Merkez ilçesi, … Köyü … ada, … parselde bulunan arsa niteliğinde taşınmaz üzerindeki akaryakıt satış ve servis istasyonun işletilmesi için 25.10.2011 tarihli ve 5 yıl süreli akaryakıt bayiliği sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davalı şirketin işletme ve satış ve diğer yükümlülüklerinin yanında rekabet hukuku düzenlemelerine uygun olarak 5 yıl süreyle davacı lehine taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis etmeyi üstlendiği, davalı …’nun sözleşmeyi garantör sıfatı ile imzaladığı, diğer davalının sözleşmede imzasının bulunmadığı, 26.10.2011 tarih … yevmiye nolu resmi senetle taşınmaz malikleri tarafından daha önce 04.09.2006 tarihli resmi senet ile davacı lehine 20 yıl süreyle tesis edilmiş intifa hakkının resmi müddet haricindeki diğer şartlar aynı kalmak kaydıyla 25.10.2011 tarihinden itibaren 5 yıl süre olarak yeniden düzenlenip davacı lehine yeni bir intifa hakkının tapuya kayıt ve tescil edildiği, davalı şirket tarafından Antalya 11. Noterliğinin 20.06.2013 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile mülk sahipleri tarafından başlatılan tahliye istemli icra takibi üzerine taşınmazı tahliye etmek zorunda olduğundan bayilik ilişkisinin sona erdiğinin belirtildiği,ihtarnamenin 24.06.2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği görüldüğü, intifa hakkında dolayı taşınmazdan yararlanma haklarının davacıya ait olup, taşınmazın kuru mülkiyete sahip olan malikler tarafından kiraya verilemeyeceği, yapılan bir kira sözleşmesi varsa de bunun geçersiz olup davalı şirketin bunu gerekçe göstererek çektiği ihtarname ile sözleşme ilişkisinin sonlandırmasının haksız olduğu, bayilik sözleşmesinin haksız olarak fes edildiği 24/06/2013 tarihinden istasyonun davacı şirket tarafından … ile kira sözleşmesi imzalanmak suretiyle yararlanmaya başladığı tarihi olan 02/09/2014 tarihine kadar olan döneme ilişkin kar kaybı zararı bulunduğu, yerel mahkemece aldırılan 17/11/2019 tarihli ek raporda 24/06/2013 tarihten 02/09/2014 tarihine kadar dönem için kar kaybının 437.805,00 TL olduğunun tespit olduğu ve tespit edilen bu miktarın davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazdaki istasyonun dava dışı … Tarafından işletilmesi nedeni ve davalıların bu taşınmazda vaki tecavüzlerinin bulunmaması nedeniyle açılan müdahalenin meni ve ecrimisil talepleri yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunup taraf vekillerinin istinaf talepleri yerinde olmadığı görülmekle talep vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/:
1-Bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’ nın 353/1-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 29.906,45 TL istinaf karar harcından peşin alınan 7.477,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 22.429,45‬ TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçları hazineye irat kaydına,
5-İstinaf yargılama giderinin taraflar üzerine bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 361/1 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2021

….