Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2037 E. 2021/1615 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:10/11/2021

MAHKEMESİ :KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ:10/09/22021
DAVANIN KONUSU:Konkordato (Adi Konkordatodan Kayn. (İİK 285 İla 308/h))
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:17/12/2021

Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 30/12/1993 tarihinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil ve 10/01/1994 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek … Köyü …’da kurulduğunu, müvekkili şirket kendi üretim seralarında domates üretimi gerçekleştirip iç piyasa ve ihracata satışı, sera malzemeleri ile inşaat malzemeleri satışı yaptığını, şirket ana sözleşmesinde belirtilen alanlarda faaliyet gösterdiğini, şirketin 30.09.2015 tarihi itibari ile kayıtlı sermayesi 6.000.000,00-TL olup, tamamının ödendiğini, şirket ortağının sermaye taahhüt borcu bulunmadığını, müvekkilleri … , … ve müvekkili olmayan … ‘ın şirketin ortağı olup, müvekkillerin şirketin tüm faaliyetlerini idare ettiklerini, her iki şirket ortağı müvekkiller hakkında, alacaklıların haciz yolu ıle yapacakları takibin şirketin ticari faaliyetlerini sürdürmesini engeller nitelikte olacağını, şirket ortağı müvekkillerinin, şirketin faaliyetleri için ihtiyaç duyulan banka kredilerine müştereken ve müteselsilen kefaletleri sebebi ile borçlanmış durumda olduklarını, esasen bu borcun şirketin borcu olup; konkordato kurumundan beklenen amacın gerçekleşmesi halinde borçların tamamının ödenmiş olacağını, konkordato sebebi ile müvekkil şirketin koruma altına alınması durumunda, şirket alacaklılarının, müvekkillerden .. , .. , … , … hakkında başlatmaları muhtemel olan icra takiplerinin şirketin faaliyetlerinin engellenmesi sonucunu doğuracağından, konkordatodan beklenen amacın sekteye uğrayacak, dolayısıyla bu durumun şirketin faaliyetlerinin devamını da engelleyeceğini, bu sebeplerle konkordato başvurusunda talep etmiş olduğumuz tüm hukuki koruma tedbirlerinin müvekkil …. ,….. , … ve müvekkil … hakkında da uygulanmasını talep ettiklerini, öncelikle, İİK m.286 hükmüne göre konkordato talebinin içermesi gereken Konkordato Ön Projesi ile diğer tüm belgelerin işbu dilekçe ve ekinde eksiksiz olarak sunulduğu dikkate alınarak, İİK. m. 287 uyarınca müvekkiller …. Ticaret İnşaat ve San. Ltd. Şti., …, … , …. , … (gerekirse müvekkillerin ya da geçici komiserin talebi ile iki ay uzatılmak kaydıyla) tensiple birlikte derhal üç aylık süre ile geçici mühlet verilmesine, ve geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla, Mahkeme tarafından tayin edilmek üzere bir geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine;
A)İİK m. 288 uyarınca geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurduğundan, geçici mühlet kararı ile birlikte iik m. 294 hükmünde belirtilen kesin mühletin sonuçlarına hükmedilmesi ve bahsi geçen hükmün gereği olarak, Sayın Mahkemece verilecek geçici mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmaması ve evvelce başlamış takiplerin durması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmaması, geçici mühlet içinde ihtiyati haciz kararlarının uygulanması halinde bunun durdurulması ve kaldırılması, geçici mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin durması ve müvekkil şirketin malvarlığının korunmasına yönelik diğer tedbirlerin alınmasına yönelik karar verilmesine;
Tedbir kararının verilmesinden sonra İİK “nun 88. Maddesi kapsamında paraların haaczedilmesi yada bankada bloke edilmesi muhafaza tedbirlerinden olduğu, aynı kanunun 89.maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamesi ve paraların ödenmesi takip işlemi olduğundan, haciz ihbarnamesinin gönderilmesi nedeniyle 3. Kişilerdeki alacakların ve haczedilen malların alacaklısına ödenmemesine, paraların muhafaza ve bloke altına alınmamasına, şirket hesapları üzerindeki blokelerin de üçüncü kişilerdeki hak alacak hak ediş ve blokelerin kaldırılmasına, müvekkil şirketin üçüncü kişilerdeki hacizli hak,alacak,hak ediş ve blokelerin şirket yetkilisine teslimine,
Müvekkillerce sözleşmelerin ifası için (mal ve hizmet alımları dahil olmak üzere verilmiş olan teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren önlenmesine,
Bankalarca müvekkil şirkete ve müvekkil şirket yetkililerine verilen teminat mektuplarının süresinin sona ermesi durumunda, bankaların müvekkil sirkete ve müvekkil şirket yetkililerine sözleşme ile tayin ve tahsis ettikleri limit dahilinde vermiş olduğu teminat mektuplarıın süresini uzatmasına yönelik tedbiren, hüküm kurulmasına, konkordato sebeb ile karşılıksız işlemi yapılmamasına dair tedbir kararı verilmesine ve ilgili kararın banka genel müdürlüklerine bildirilmesine; Mahkeme gerekli görürse bankaların çekin arkasına “’İşbu çekin keşidecisi hakkında, -Mahkemenin ilgili dosyası belirtilmek suretiyle geçici mühlet kararı verildiğinden çek hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır.” şeklinde bir şerh düşülmesine ilişkin bankaların genel müdürlüklerine yazılmasına;
Konkordatonun ruhu gereği konkordatoya tabi alacaklılarda ayrım yapılmasının alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olması sebebiyle geçici mühlet kararından itibaren alacaklılar ve 3. kişiler nezdinde müvekkillerin jğan ve doğacak alacakları üzerine bankaların ve ger alacaklıların haciz, bloke, takas ve mahsup uygulanamayacağına dair tedbir kararı verilmesine,
Müvekkiller aleyhine açılması muhtemel icra takiplerinde Geçici Mühlet kararından itibaren İ.İ.K’nun 89. Maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmemesine, bu tarihten sonra haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, müvekkillerin 3.kişilerdeki doğmuş ve doğacak alacaklarını tebliğ alan müvekkillerin alacaklı olduğu kişilerin müvekkile olan borçlarını ihtarname sebebi ile blokede tutmaları halinde, blokenin kaldırılarak iş bu alacağın
müvekkillere ödenmesine ve bu paranın konkordato komiseri denetiminde ticari faaliyetler doğrultusunda kullanılmasına;
Müvekkillerin, bankalara vermiş olduğu müşteri çeklerinin banka tarafından tahsili halinde; bankaların, şirketin nakit akışında yer alan çek bedellerinin.,7101 sayılı Kanuna aykırı biçimde, müvekkillerin bankaya olan borcundan mahsup etmemelerine dair tedbir kararı verilmesine,
İİK m.296 uyarınca, müvekkillerin taraf olduğu sözleşmelerde hüküm bulunsa dahi, iş bu sözleşmelerin, müvekkillerin Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna, özellikle Fethiye Tapu Müdürlüğüne, Kaş Tapu Müdürlüğüne, Antalya/Kaş İlindeki tüm icra müdürlüklerine ve diğer lazım gelen yerlere bildirilmesine;
B-İkinci aşamada ve geçici mühlet içinde: İİK m. 289/1 hükmü uyarınca Sayın Mahkemece verilen geçici mühlet içinde olmak kaydıyla, Mahkemenin tayin ettiği geçici komiser ile alacaklıların konkordato talebine ilişkin beyanları dikkate alınmak suretiyle, müvekkiller tarafından teklif edilen konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde, müvekkillere alacaklıları ile konkordato yapabilmesi için bir yıl süre (gerektiğinde altı ay uzatılmak kaydı ile) ile kesin mühlet verilmesine ve kesin mühlet kararı ile birlikte geçici komiser ya da komiserlerin görevlerinin devamı ile İİK m. 294 vd. hükmünde belirtilen kesin mühletin tüm sonuçlarına hükmedilmesine;
C-Üçüncü aşamada /e kesin mühlet içinde: İİK m.308/h hükmü uyarınca Konkordato projesi kapsamında olmayan rehinli alacaklılar ile kesin mühlet içinde borçların yapılandırılması için anlaşma yapma imkanı da getirilmiş olduğundan, bu çerçevede, rehinli alacaklılar ile görüşülerek 2004 sayılı İcra İflas Kanunumun 308/h maddesi uyarınca “Rehinli alacaklılarla müzakere ve harçların yapılandırılması” işlemimi gerçekleştirilmesine çalışılacaktır. Böylelikle, Mahkeme tarafından verilecek kesin mühlet zarfında, müvekkillerin rehinli alacaklıları ile anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet etmesi ve bu konuda rehinli alacaklılar ile müzakere yapılmasının sağlanmasına;
b)Sayın Mahkeme tarafından verilecek kesin mühlet içinde ve Mahkemenin görevlendirdiği komiser nezaretinde yapılacak alacaklılar toplantısı ve İİK hükümlerine göre işletilen yasal prosedürün tamamlanmasının ardından, İİK m. 305 hükmü uyarınca konkordato projesinin tasdiki için belirtilen şartların yerine getirildiği Mahkeme tarafından tespit edildiği takdirde, İİK m. 300 hükmü uyarınca konkordatonun tasdikine,
c)Konkordatonun tasdiki kararı ile birlikte, İİK m. 306 uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerini getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilmesine ve İİK m.307 uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenmesine ve 307. maddede yer alan şartları taşıyan müvekkil şirketlerin finansal kiralama konusu mallarının iadesinin karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, yapılan yargılama sonucunda Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi… esas … karar ve 10/09/2021 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Antalya Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi ise … esas … karar ve 10/11/2021 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe:
Dava, Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan İİK 285 ila 308/h) istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar ve 10/09/2021 tarihli ilamında ise yukarıda açıklanan karar uyarınca görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde mahkemelerin görevlerinin ancak kanunla düzenleneceği, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde ise ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde ise, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği düzenlendiğinden yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir. Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
Yukarıda açıklanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararında, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceği, 01/09/2021 tarihinden önce açılan eldeki davada görevli ve yetkili mahkemenin (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar ve 10/09/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davaya Kaş Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) bakılması gerekirken Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin … … esas … karar ve 10/09/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıda hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M/:
1-Davaya Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bakılması gerektiği halde davanın Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, HMK’nın 353/1-a, 353/3 maddeleri gereğince Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar ve 10/09/2021 tarihli görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargı yeri olarak Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine,
Dair, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine dosya üzerinden oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.17/12/2021