Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 20/11/2023
Dava dışı ….’ün maliki, davalı şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ….plakalı aracın 01/11/2015 tarihinde davacı idaresindeyken Denizli ili, …. ilçesinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana gelmiş, bu kazada dava dışı üçüncü kişiler …. ve …. yaralanmıştır.
Davalı sigorta şirketi dava dışı zarar görenlere ödeme yaptığından ve araç sürücüsünün kaza anında yasal sınırın üzerinde promille alkollü olduğundan bahisle mutazarrırlara yaptığı tediyenin araç sürücüsü davacıdan ve dava dışı sigortalı malikten rücuen tahsili için Denizli 5. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasında 163.599,57 TL takip çıkışı miktar üzerinden 03/03/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmıştır.
Davacı vekili, dayanak sigorta poliçesinin sigorta şirketiyle aracın maliki arasında düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmenin tarafı bulunmadığını, trafik kazası neticesinde yaralanan üçüncü kişilere zararları sebebiyle yapılan tediyelerden dolayı müvekkiline rücu edilemeyeceğini belirterek müvekkili aleyhinde başlatılan ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi, alacağın %20’si oranında davalı alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduktan sonra, davacının kaza anında alkollü olduğu, kazanın da yine davacı sürücünün tam kusuru neticesinde meydana geldiği, bu kazada araç içerisinde bulunan ve üçüncü kişi konumunda olan dava dışı …. ve …. isimli mutazarrırlara kurumlarına yapılan başvuru neticesinde tazminat ödemesi gerçekleştirildiği, sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olması sebebiyle meydana gelen zararın teminat kapsamı dışında kaldığı, takibe konu alacağın kısmen halefiyete kısmen ise iç ilişkiye dayandığını, davacının haksız fiili neticesinde meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerektiği, sigorta aleyhine iş bu davanın açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sigortalı araç içerisinde yaralanan üçüncü kişilere davalı sigortanın ödeme yaptığı, mutazarrırlara yaptığı tediyenin tahsili için araç sürücüsü ile sigortalısına icra takibi başlatığı, kaza sırasında sürücünün alkollü olması hasebiyle davalı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunduğu, ancak bu hakkını poliçenin tarafı olan sigortalıya karşı kullanabileceği ve sözleşmede taraf bulunmayan araç sürücüsüne rücu edemeyeceği ve araç sürücüsü aleyhinde başlatılan takibin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Denizli 5. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu benimsenerek alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekili müddeti içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dosyanın henüz ön inceleme aşamasındayken ve eksik inceleme ile karara bağlandığını, icra inkar tazminatının yasal koşulları oluşmadığı halde inkar tazminatına mahkum edilmelerinin de usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davacı, davalı nezdinde sigortalı vasıtayla yasal sınırın üzerinde alkollü vaziyette seyir halindeyken tek taraflı trafik kazası yapmış, kaza neticesinde araç içerisinde bulunan dava dışı üçüncü kişiler yaralanmış ve davalı sigorta şirketince poliçe kapsamında zarar görenlere daimi maluliyetleri sebebiyle iş göremezlik zararı adı altında tazminat ödemesi yapılmıştır. Davalı şirket araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğundan bahisle mutazarrırlara yaptığı tediyenin rücusu için dava dışı sigortalısı ile davacı araç sürücüsü aleyhinde Denizli 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davacı, iş bu dava ile mezkur icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş, ayrıca davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
2-İİK’nın 67/2. maddesi; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermekte olup, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edileceği belirtilmiştir.
3-Bu açıklamaya, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre davalının poliçe sözleşmesinin tarafı olmayan davacı sürücüye rücu hakkının olmamasına, halefiyet ilkesine göre de davacıdan tazminat istenememesine, yine sigorta sözleşmesinin akidini bilmesine göre kötüniyet tazminatına mahkum edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf itirazları yerinde değildir ve tümden reddi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalının peşin yatırdığı harcın mahsubuna, bakiye 9.036,97 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 21/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.