Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/30 E. 2023/1031 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2023

Davacı vekili; davacı sürücü idaresindeki kamyonet ile dava dışı sürücü …. idaresindeki otomobilin çarpışması ile meydana gelen çift taraflı kazada davacının ağır derecede yaralandığını ileri sürerek karşı aracın trafik sigortasından uğradığı maddi zararın tazminini talep etmiş kısmi dava şeklinde şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; trafik polis memurundan alınan kusur raporu uyarınca davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşunda kusuru bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf eden davacı vekili; mahkemece hükme esas alınan raporda kazanın dörtlü kavşakta meydana geldiğini ve raporda davacı yönüne fasılalı kırmızı ışık yandığı belirtilmiş ise de, olay tarihinde davacının seyir yönüne ”fasılalı sarı ışık” yandığını, kamera kaydı vs delillerinin toplanmadığı, eksik inceleme ile kusurun hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve istemin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklı bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, olaya ilişkin 20/11/2016 tarihli kaza tespit tutanağında ; gidiş yönüne göre kırmızı fasılalı trafik lambası yanan kamyonet sürücüsünü kavşakta geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiğinden kazaya kusurla sebebiyet verdiği, diğer otomobil sürücüsünün seyir yönüne sarı fasılalı ışık yandığından geçiş önceliğine sahip olduğu ve kusuru bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan 14/04/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; davacı sürücünün seyir yönüne hitap eden fasılalı kırmızı ışık yandığı, kavşağa giriş yaptığı, aracının sağ ön köşe kısmıyla kavşağa sağ taraftan gelen sigortalı araca çarpması ile sağ ön çamurluk kısmından darbe aldığı, sağdan gelen sigortalı aracarın sol yan ön kısmının hasar gördüğü, olayda kaza tespit tutanağına göre davacının geçiş önceliği kuralını ihlal ettiğinden kazaya kendi kusuruyla sebebiyet verdiği, karşı araç sürücüsüne atfedilecek kusur bulunmadığı yönünde görüş bildirmiş olup, araçların çarpışma noktası kazadan sonra durdukları yer vs ile davalıya ait aracın kavşağa hızlı girdiğine dair bir belirleme bulunmayışı, gerek kaza tespit tutanağı, gerekse bilirkişi raporundaki olayın oluş şekline göre kusur belirlemesinin doğru olarak yapıldığı, mahkemece rapora itibarla karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davacının peşin yatırdığı 179,90 TL harcın mahsubuna, bakiye 80,70 TL istinaf karar harcının 99,20 TL davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/06/2023 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.