Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2416 E. 2023/1846 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2022
DAVA : Tasarrufun İptali
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/12/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili ile davalı … vekili ile davalılar …, …, …, … ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya 10. Noterliği’nin düzenleme şeklinde hazırladığı 05/04/2001 tarih ve … yevmiye numaralı belgeyle müvekkili ile davalı … Kooperatifi arasında inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı, davalı … Kooperatifi’nin 2004 yılında başka bir yükleniciyi şantiyeye sokup sözleşmeyi feshettiği, fesih tarihi itibariyle yaptıkları imalatlara ilişkin 2004 yılında mahkeme nezdinde tespit yapıldığı, Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı tespit dosyasına sunulan raporda tespit tarihine kadar davacı şirketin 2.756.450,55 TL alacağı bulunduğu, alacağın tahsili amacıyla Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … , … esas sayılı dosyalarında açtıkları davaların yargılamasının devam ettiği, alacak davasından tedbir konulamadığından davalı borçlu … Kooperatifinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde Antalya İli … İlçesi … Köyü … ada … parsel … blok … ve … bağımsız bölüm numaralı daireleri …’e; aynı yer … blok … , … , … ve … , Blok … , … , … ve … ve … blok … , … , … ve … bağımsız bölüm numaralı yerleri davalı davalı …’e; aynı yer aynı blok … , … , … ve … bağımsız bölüm numaralı yeri davalı …’e; … ada, … parsel … blok … numaralı ve … blok … bağımsız bölüm numaralı yerlerin davalı …’e; tahsis ettiği, yine … ada, … parsel, … blok …, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … ile … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … yine … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … bağımsız bölüm numaralı yerleri ise davalı … Kooperatifine satış gösterdiğini belirterek anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davalı … Kooperatifi adına tescilini ve belirtilen tüm bağımsız bölümler üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili daha sonra duruşma sırasında … ada … parsel … blok … numaralı, … ada … parsel … blok … numaralı ve aynı ada ve parsel … blok … numaralı taşınmazlara ilişkin davayı takip etmediklerini bildirmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar … Kooperatifi, …, …, …, … ve … vekili, davacı tarafın daha önce müvekkili … Kooperatifin hak sahibi diğer üyelere yaptığı tahsisin muvazaalı olduğu iddiası ile Antalya 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … , Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … , … , … ve … esas sayılı dosyalarında müvekkilleri aleyhine dava açıldığı ve bu davaların açılmamış sayılması kararı ile neticelendiği, kooperatif üyesi olan diğer müvekkillerinin yıllarca aidat ödediğini, hak edişleri sebebiyle tahsislerin yapıldığını, muvazaalı devir iddiasının ispatı gerektiğini, bir hak varsa bunun borçlu kooperatife karşı ileri sürülebileceği, davacının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği, inşaatları %40 oranında dahi tamamlanmadan ortada bıraktığı, bu kusurlu hareketleri neticesinde diğer davalı kooperatifin ve müvekkillerinin mağduriyet yaşadığı, davacı yüklenicinin piyasaya olan borçlarının müvekkili kooperatif tarafından ödendiği, dava şartlarının mevcut olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Kooperatifi vekili Av. … 17/09/2010 tarihli dilekçesinde, kooperatifin eski yöneticilerinin davalılara gerçeğe ve mevzuata aykırı şekilde muvazaalı tahsisler yaptığı, hem tescil işlemini yapan yöneticiler hem de bu işlemin tarafı olan davalılar hakkında Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı ve ceza yargılamasına başlandığı, kooperatif genel kurulunun aldığı karar doğrultusunda yapılan suç duyurusu neticesinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı dosyasında soruşturmaya devam edildiğini beyanla davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
… 18/03/2015 tarihli müdahale dilekçesinde, Antalya ili … Köyü … ada … parselde bulunan … blok … bağımsız bölüm numaralı taşınmazı üzerinde hiçbir şerh yok iken bedelini ödemek suretiyle aldığını, kooperatife borcu kalmadığını, tapuların verilmeye başladığında üzerinde ihtiyati haciz şerhi olduğunu öğrendiğini, davalı borçlu kooperatif ve diğer davalı kişilerle alacak verecek işi olmadığını belirterek ihtiyati haciz şerhinin kaldırılmasını istemiştir.
… vekili 17/04/2015 havale tarihli müdahale dilekçesinde, müvekkilinin emekli öğretmen olduğu, emekli ikramiyesi ve tüm birikimleri ile davalı kooperatiften halen ikamet ettiği daireyi satın aldığı, inşaat devam ederken ödemelerin yapıldığı tapudaki devrin ise inşaatın bitimi ile gerçekleştiği, tapuların toplu olarak verildiği, tapu müdürlüğüne gidilmediğinden üzerindeki şerh ile ilgili bilgilerinin bulunmadığı, tasarrufun iptali davası ile ilgilerinin olmadığını beyanla Antalya ili … ilçesi … Köyü … ada … parselde bulunan … – … bağımsız bölüm numaralı dubleks mesken üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
… vekili 30/06/2017 tarihli dilekçesiyle; Antalya ili … İlçesi … Köyü … ada … parselde kayıtlı … blok … nolu bağımsız bölümün müvekkili tarafından satın alındığı, tapu kaydına göre taşınmaz üzerine 02/05/2006 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, aradan geçen zaman itibariyle ihtiyati haczin öneminin kalmadığı, müvekkilinin mülkiyet hakkının kısıtlandığı, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu beyanla ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tapu kayıtları, resmi tapu senetleri, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … esas, Antalya 6. İcra Müdürlüğünün … talimat, Ankara 15. İcra Müdürlüğünün … (… yeni esas) esas ve Bakırköy 12. İcra Dairesinin … talimat sayılı takip dosyası, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları, mahkememizin … Esas (Yeni Esas … ) sayılı dosyası, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … , … , … , … Esas sayılı dosya suretleri, bilirkişi raporları, keşif tutanakları ve tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince 05/01/2018 gün ve … esas, … sayılı kararla, davalı …’e ait Antalya İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı … Blok … nolu, davalı …’e ait aynı yer … ada … parselde kayıtlı … blok … ve … Blok … nolu taşınmazlar hakkındaki davanın HMK’nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davalılar … Kooperatifi, …, … Kooperatifi, … ve … aleyhine açılan davanın kabulü ile … ada … parsel … blok … ve … ; aynı yer … blok … , … , … ve … , … Blok … , … , … ve … ve … blok … , … , … ve … ; aynı yer aynı blok … , … , … ve … ; aynı yer … ada, … parsel, … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … ile … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … yine … blok … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … numaralı taşınmazlara ilişkin tasarrufların iptaline icra dosyasındaki alacak ve ferilerini karşılayacak şekilde davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına, taşınmazı devreden davalılar yönü ile 52.000,00 TL tazminatın …’ten, 50.000,00 TL tazminatın …’ten tahsili ile davacıya verilmesine hükmolunmuştur.
Bu karara karşı davacı vekili, davalılar … Kooperatifi ile …, … (… ) vekili ve müdahale talep edenler; …, …, …, …, …, …, …, … – … -… – …, …, … – …, …, …, …, …, …, … ve … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin 05/11/2018 tarihli ve … esas, … sayılı kararıyla; hükmün HMK’nın 297 maddesine aykırı biçimde oluşturulduğu, müdahillerin hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiği, toplam 66 adet bağımsız bölüm dava konusu edilmesine rağmen, 63 adet taşınmaz hakkında tasarrufun iptali ile bu taşınmazlar hakkında alacaklıya cebri icra yetkisi verildiği, 3 adet bağımsız bölüm hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, yine davalılar … ve …’ten elden çıkarılan taşınmazlar yönüyle kaim değerin tahsiline karar verildiği, bu şekilde dava konusu edilen bağımsız bölümden fazla karar verilmiş olması suretiyle hükmün karıştırıldığı, elden çıkarılan bağımsız bölümler yönüyle alacaklıya tasarrufun iptali ya da kaim değerin tahsili yönünden tercih hakkının sorulması suretiyle yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerektiği, kaim değerin elden çıkarılan hangi bağımsız bölümler yönüyle olduğunun karara yazılması gerektiği, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … – … sayılı kararıyla aynı davacı tarafından borçlu kooperatif ve … aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığı, davalıların davayı kabul ettiği ve üçüncü kişi davalı … adına kayıtlı … ada … parseldeki … adet bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiği görülmekle bu dosyanın celp edilerek incelenmesi, şayet bu karar takibe konulmuş ve müddabih bağımsız bölümler üzerine icrai haciz konulmuş ise bu kez asıl icra dosyasıyla birlikte bu husus da birlikte değerlendirilerek cebr-i icraya elverişli mal varlığının alacağa karşılamaya yetip yetmeyeceği tespiti ile nihayetinde aciz halinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği, davalıların harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerin sorumluluğunun kendi edindikleri tasarrufa konu taşınmazlarla sınırlı tutulması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve dosya mahkemesine gönderilmiştir.
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama üzerine 18/11/2022 gün ve … esas, … sayılı kararında özetle; yargılama sırasında davacı tarafça davalı …’e ait … ada … parsel … Blok … numaralı taşınmaz ve davalı …’e ait aynı yer … ada … parselde kayıtlı … Blok … ve … Blok … numaralı taşınmazlar hakkındaki dava takip edilmediği ve işlemden kaldırıldığı, bu bağımsız bölümler yönünden süresinde dava yenilenmediği için davanın açılmamış sayılmasına, kısa kararda sehven … , … ve … hakkında da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden ve adı geçenler davalı olmadıklarından gerekçeli kararda hükümden çıkarılmalarına, davalılar … Kooperatifi, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , … , …, …, …, … , … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , … , … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, …Ltd. Şti., …(…), …, … (…), …, …, …, …, …, … , …, …, … , … ve … aleyhine açılan dava yönünden ise aynı alacak ve icra takibiyle ilgili olarak bu davadan önce mahkemenin … esas sayılı dosyasında verilen karar gereği alacaklı tarafça davanın kabulüne karar verilen 31 adet taşınmazla ilgili olarak haciz ve satış istenmeden harici devir yapılıp icra dosyasından kısmi tahsilatlar da yapıldığı halde alacaklı tarafça sadece haricen 560.000,00 TL tahsilat bildiriminde bulunulduğu, mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise; haricen devredilen taşınmazların keşif tarihi itibariyle toplam rayiç değerlerinin 3.350.000,00TL olduğu, yine keşif tarihinde icra dosyasında bakiye borç tutarının 2.429.725,19TL olduğu, buna göre de davacı tarafça talep edilebilecek bakiye alacak bulunmadığı gibi, haciz ve satış istemeyen alacaklı tarafın taşınmazları haricen devralıp, herhangi bir tespite dayanmaksızın toplam 560.000,00TL tahsilat beyanında bulunması mahkememizin ve davalı tarafın bağlamayacağı gibi yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda da taşınmazların rayiç değerinin beyan edilenden yaklaşık 2 kat fazla olduğu, buna göre davalı borçlunun aciz halinin bulunmadığı, tasarrufun iptaline karar verebilmek için gerekli olan özel dava şartlarından aciz koşulunun gerçekleşmediğinden bu davalılar yönünden de davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, kısa kararda sehven …’in ismi de yazıldığından ve adı geçen davalı konumunda olmadığından hüküm kısmından çıkarılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava şartı (aciz hali) yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiği, oysa davalı … Kooperatifi hakkında aynı mahkemenin … esasın yürütülen tasarrufun iptali istemli davanın yargılaması sonucunda bu dosyasından verilen kararın aciz hali mevcut olduğu gerekçesiyle Dairemizin … -… E-K sayılı kararıyla kaldırıldığı, dava sürecindeki tüm iddia ve beyanlarını tekrarla, alacak mahsup işleminin yanlış yapıldığı, tahsil tarihine göre terditli hesaplaması gerektiği, taşınmazların rayiç değerinin belirlendiği bu suretle aciz hali tayini noktasında hataya düşüldüğü, intikal eden taşınmazlardan dolayı davacı şirketin takip borcundan mahsup ettiği taşınmazın 28 adet olduğu, ancak hükümde 31 adet yazıldığı, ayrıca taşınmazların birinin üzerindeki tedbir şerhi sebebiyle diğerinin de …’nin satış vermemesinden dolayı 2 adet taşınmazın davacı üzerine de geçmediği, davalı borçlu kooperatifin nakdi ve ayni ödemeleri ve ödemelerin gerçekleştiği tarihe göre bakiye takip alacağının saptanmadığı, davacıya intikal eden taşınmazların devir tarihinde tamam olmadığı, dava şartlarının mevcut olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıya devredilen taşınmazların rayiç değeri, icra takibinin güncel borç tutarı ve bakiye alacak kalmaması, tüm dosya kapsamına göre aciz koşulunun bulunmadığı, davanın reddinin isabetli olduğu, istinaf başvurusunun reddi gerektiği, ayrıca esasa dair hüküm kurulduğu halde maktu vekalet ücreti takdiri yapıldığı, lehlerine nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar …, …, …, …, … vekili istinafa cevap ve istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacağa esas takibin kesinleşmediği, yargılama sırasında da tüm borcun ödendiği, aciz halinin bulunmadığı, bu sebepten davacının istinaf itirazlarının incelenemeyeceği, tasarrufun iptali için ön görülen koşulların bulunmadığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, davacının başvurusunun esastan reddi gerektiği, davanın reddi sebebiyle lehlerine nispi vekalet ücreti takdiri yapılması gereken yerde maktu vekalet ücreti verildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunda bulunan davalıların iddialarına göre aciz halinin bulunmadığı kabul edilse dahi dava şartı yokluğundan verilen usulden ret kararı sebebiyle nispi değil maktu vekalet ücreti takdiri gerektiğinden yürürlükteki AAÜT uyarınca belirlenen vekalet ücretinin hatalı olduğu yönündeki davalıların iddiasının yersiz olduğunu beyanla davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, …, … , … vekili, davalı … vekili, davalı … vekili, davalılar …, …, … vekili ve davalı … vekilinin ayrı ayrı sunduğu benzer mahiyetteki istinafa cevap dilekçelerinde özetle; tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz halinin dava şartı olduğu ve somut uyuşmazlıkta dava koşulunun gerçekleşmediği, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı kooperatif ile akdettiği sözleşme uyarınca yapmakta olduğu inşaatın tamamlanmasının ve edimini yerine getirmesinin engellendiğini, bunun üzerine yapılan imalatların bedelini tespit ettirdiğini, yüklenici karı olmadan 2.356.450,55TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, yüklenici kârı için açılan davaların Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … esas sayılı dosyalarında devam ettiğini iddia ederek ve alacağınım tahsilinin engellenmesi için davalı kooperatifçe davacı yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerin üçüncü şahıslara devredildiği ileri sürerek davalılar arasındaki taşınmaz tahsisi ve satışına ilişkin muvazaalı işlemlerin iptali ile kooperatif adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yürütülen yargılama neticesinde verilen nihai kararda, bir kısım taşınmazlara yöneltilen dava cihetiyle açılmamış sayılmasına, diğer taşınmazlar cihetinden ise özel dava koşulu olan aciz halinin somut uyuşmazlıkta bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili, davalı … vekili, davalılar …, …, …, … ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dairemizin 05/11/2018 gün ve … esas, … sayılı kararıyla; Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas-… karar sayılı dosyasına göre aynı davacı tarafından davalı borçlu kooperatif ve dava dışı … aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığı, davalıların davayı kabul ettiği ve üçüncü kişi davalı … adına kayıtlı … ada … parseldeki … adet bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiği görülmekle, bu dosyanın celp edilerek incelenmesi, şayet bu karar takibe konulmuş ve dava konusu edilen bağımsız bölümler üzerine icrai haciz konulmuş ise bu kez asıl icra dosyasıyla birlikte bu husus da birlikte değerlendirilerek cebr-i icraya elverişli mal varlığının alacağa karşılamaya yetip yetmeyeceği tespiti ile nihayetinde aciz halinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi istenilmiştir.
İlk derece mahkemesince, yine mahkemelerinde yargılaması yapılan … esas sayılı dava dosyasında alınan 18/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılarak, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2010 gün ve … esas, … sayılı kararına konu dava dışı toplam 31 adet bağımsız bölümün 24/07/2020 (keşif) tarihi itibariyle toplam değerinin 3.350.000,00 TL, aynı tarih itibariyle takip alacak miktarının 2.429.725,19 TL olduğu, bu haliyle alacaktan fazla tahsilat yapıldığı gerekçesiyle davalı borçlunun aciz halinin oluşmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, aynı alacağa ilişkin olarak farklı bağımsız bölümler nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasında Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2020 gün ve … esas, … sayılı kararıyla da aynı bilirkişi raporuna atıf yapılarak dava usulden reddedilmiş ve bu karar Dairemizin 10/11/2021 gün ve … esas, … sayılı kararıyla “takip dosyasının incelenmesinde yine icra müdürlüğünce Dairemize verilen 21/10/2021 tarihli cevaptan o tasarrufun iptaline konu dosyadaki taşınmazlar üzerinde cebri icra yapılmadığı, karardan hemen sonra adedi 20.000,00 TL sayılarak alacaklıya devredildiği ve alacaklı vekilince de karardan 01/11/2010 tarihinde karardan hemen sonra icra dosyasının 560.000,00 TL harici tahsilat olarak beyan edildiği görülmektedir. Bu durumda takip dosyası kapsamı, alacağın güncel olarak 3.150.361,27 TL üzerinden devam ediyor oluşuna göre fiili haciz tutanakları 2004 sayılı İİK’nın 105. maddesine göre aciz belgesi vasfındadır.” olduğu gerekçesiyle esası incelenmeden kaldırılmıştır.
Davacı alacaklı, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2010 gün ve … esas, … sayılı kararına konu taşınmazların 28 adedinin müvekkiline ya da müvekkilinin gösterdiği kişilere devredildiği, davalı borçlu ile yapılan mutabakat çerçevesinde her bir bağımsız bölüme 20.000,00 TL değer biçildiği ve devredilen taşınmazlar karşılığı 560.000,00 TL tahsilatın takip dosyasına beyan edildiği, bir adet taşınmazın davalı … tarafından satış izni verilmemesi, iki adet taşınmaz üzerinde de Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan davacının uhdesine geçmediğini beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince, aynı mahkemenin … esas sayılı dava dosyası için hazırlanıp eldeki bu dava için de hükme esas alınan 18/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre bahsi geçen 31 adet bağımsız bölümün takip dosyasına tahsilat beyanının bulunduğu 01/10/2020 tarihi itibariyle rayiç değeri 1.028.164,00 TL’dir.
İlk derece mahkemesince, davacı alacaklının takip borcuna mahsuben tapuda üzerine devraldığı dava dışı taşınmazların değerinin; edinim tarihi yerine, bu tarihten sonraki bir tarih olan 24/07/2020 tarihindeki rayiç değere göre belirlenmesi doğru sonucu ulaşılmasına engel olmuştur. Davacıya devredilen taşınmazların, devir kararının alındığı tarih itibariyle rayiç değerinin dikkate alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonraki bir tarihe göre rayiç değeri üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemi kabul edilmiştir.
Dairemiz kararının gerekçesine bir kısım davalı vekillerinin vekalet ücretine yönelen istinaf itirazları şimdilik incelenmemiştir.
Bilindiği üzere, 7251 Sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra a-6 ıncı bendinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş” olması halinde kararın esasının incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Deliller toplanmış olmasına rağmen delilleri değerlendiren bir karar verilmemiş olması (somut olayda olduğu gibi sadece dava şartı yönünden karar verilmesi), delillerin kısmen eksik toplanması ve bu kısmının değerlendirilmemesi, hükmün esasını etkileyen en önemli delilin toplanmaması madde kapsamında değerlendirilmelidir. Karşılaştırılmalı hukukta bu konu örneğin İsviçre’de “…önemli vakıaların tamamlanması gerekiyorsa…”, Alman Hukukunda ise “…eksiklik nedeniyle kapsamlı ya da çok emek harcayarak delil toplanması gerekiyorsa…” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Eksik inceleme ile karar verilmesi hem yukarıda gösterilen düzenlemelere, hem de 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde yer verilen Hukuki Dinlenilme, Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde hüküm altına alınan Adil Yargılanma Haklarına aykırılık teşkil eder. 6100 Sayılı HMK’nun 30. maddesinde belirtilen Usul Ekonomisi İlkesi gözetilerek veya üstü kapalı buna dayanılarak Adil Yargılanma ve Hukuki Dinlenilme Hakkı bertaraf edilemez.
Hal böyle olunca açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-6) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı … vekili ile davalılar …, …, …, … ve … vekilinin istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı, 18/11/2022 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-6) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı … vekili ile davalılar …, …, …, … ve … vekilinin vekillerinin istinaf başvurularının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 179,90 ‬TL istinaf karar harcının davacıya; 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 179,90 TL istinaf karar harcının davalı …’a; yine 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 179,90 TL istinaf karar harcının davalılar …, …, …, … ve …’ne; istekleri halinde iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil/ iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08/12/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.