Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2282 E. 2023/1706 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2023
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 29/04/2023 günü davalı …’ın kullandığı araç ile davacının kullandığı aracın çarpışması ile oluşan kazada yaralanan müvekkili için fazla hakları saklı kalmak üzere şimdilik geçici – sürekli iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve tedavi – yol gideri olmak üzere 1.000 TL maddi tazminat ile 300.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsilini istemiş, ayrıca davalı … üzerine kayıtlı mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasını istemiştir.
Davalı … vekili; kazada davacının kusurlu olup kask da kullanmadığı, sürekli iş göremezlik zararının tedavi bitiminde ortaya çıkacağı, istenen manevi tazminatın zenginleşme amacı taşıdığını ve istemlerin tümden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 14/06/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebine konu malvarlığı dava konusu olmadığından istemin reddine karar verilmiştir.
İstinaf eden davacı vekili; ihtiyati tedbir talep edilen aracın kazaya karışan motorlu araç olduğunu, maddi tazminat miktarı belirli olmadığından ihtiyati tedbir talep edildiğini, istemin yanılgılı değerlendirme ile reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması ve talep gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle maddi-manevi tazminat davasında geçici hukuki koruma kararı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353’üncü maddesi uyarınca dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı tarafın eldeki bu dava ile; hükmolunacak tazminat yani para alacağına kavuşmayı hedeflediği, lehine hükmolunacak tazminat alacaklarının tahsilini güvence altına almak olduğu gözetildiğinde davalının malvarlığı yani ihtiyati tedbir konulması istenen malvarlığı uyuşmazlığın konusu değildir. Dolayısıyla haksız fiil nedenli tazminat davalarında istenecek geçici hukuki koruma kararı ihtiyati hacizdir ve şartları bulunduğu takdirde davacı, her zaman mahkemesinden İİK’nun 257 vd. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. HMK’nın 389 ve izleyen maddelerine göre uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığına göre mahkemece yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
İstinaf başvurusunun esastan reddine, alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, istinaf giderlerinin başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, 07/11/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-f madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.