Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2274 E. 2023/2054 K. 29.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2023 – Ara Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/12/2023
YAZIM TARİHİ: 02/01/2024

Davalı … ın kullandığı araç ile davacı … nin kullandığı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı … nin cismani zarara uğradığından bahisle maddi ve manevi tazminat istemli davada davacılar vekili ayrıca davalı gerçek kişilerin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş; mahkeme 13/10/2022 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebini 112.000 TL üzerinden teminatsız olarak kısmen kabul etmiş; davacılar vekili bu karardan sonra sunduğu dilekçesinde, ihtiyati haczin 712.000,00 TL üzerinden tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiş; mahkeme 22/02/2023 tarihli ara kararında durum ve şartlarda herhangi bir değişiklik olmadığından itirazın reddine karar vermiştir.
Davacılar vekili istinafında; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve davacıdaki maluliyet oranı da nazara alındığında ihtiyati haczin dava değeri üzerinden kabulü gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile 712.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, trafik kazası nedenli maddi ve manevi tazminat istemli davada verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 352’nci maddesi uyarınca dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-HMK’nın 396 maddesinin 1’inci fıkrasına göre durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. 2’inci fıkrasına göre ise bu hallerde itiraza ilişkin 394’üncü maddenin 3’üncü ve 4’üncü fıkrası kıyasen uygulanır. HMK’nın 394’üncü maddesinin 3 ve 4’üncü fıkraları ise kabul edilen isteklere ilişkin “itiraz” yolunu düzenlemektedir. Mahkemece 13/10/2022 tarihli ara karar ile teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar vermiş, davacılar vekili ise haczin tüm dava değeri üzerinden verilmesi gerektiğini ileri sürerek itiraz etmiş, mahkeme ise durum ve şartlarda herhangi bir değişiklik olmadığından itirazın reddine karar vermiş, davacılar vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, ortada istinafı kabil bir ara karar yoktur. Şöyle ki davacı tarafa, ihtiyati haczin kısmen kabulüne kısmen reddine dair ara kararı istinaf etmesine cevaz verecek herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Sadece ihtiyati haciz talebinin reddi durumunda İİK’nın 258/son ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddi halindeyse İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Yine ihtiyati tedbirler açısından da paralel düzenlemeler mevcuttur.
2-HMK’nın 341/1 maddesine göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Açıklandığı üzere davacılar vekilinin yasa yoluna getirdiği ara karar istinaf edilebilir nitelikte olmadığından başvurunun HMK’nın 352’inci maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 352 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Kabul edilen adli yardım talebi nedeniyle istinaf harçları konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 29/12/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.