Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1989 E. 2023/1563 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2023
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 13/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili özetle; müvekkili şirketin … Müdürlüğüne başvurusu sonucu Antalya İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, … Ada, …. parsel, 9600.88m2’lik arazinin 26/03/2014 tarihinde müvekkili şirkete tahsis edildiğini, arsa tahsis bedeli 576.052,80 USD’nin tamamının ödendiğini, davalı … Müdürlüğünün 15/03/2023 tarihli, …. sayılı yazısı ile müvekkili şirkete yapılan sanayi parseli tahsisinin Yönetim Kurulunun 13/03/2023 tarihli YK …. sayılı kararı ile iptal edildiğinin öğrenildiğini belirterek, sözkonusu kararın iptali ile ayrıca dava konusu parselin müvekkili dışındaki firmalara tahsisinin durdurulmasına, ilgili yönetim kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 13/04/2023 tarihli ara karar ile; 3.kişilere tahsisin engellenmesine yönelik tedbir talebi yönünden; HMK’nun 389. Maddesi dikkate alınarak dava konusu parselin 3. kişilere tahsisi halinde davacının iş bu dava ile elde edebileceği hak ve faydanın tehlikeye gireceği gözetilerek davacının talebinin kabulü ile; takdiren 50.000TL teminat mukabili uyuşmazlık konusu parselin 3. kişilere tahsisinin engellenmesine karar verilmiş, dava konusu tahsis işleminin iptaline ilişkin davalı yönetim kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik tedbir talebi yönünden; kararın icra edilebilir nitelikte olmadığı, verilecek yürütmenin durdurulması kararının, dava konusu kararı askıya alacağı ve bu halde tahsis devam ediyormuş gibi davacının inşaat işine devam edebileceği, bu sonucun dava konusu kararın yerindelik denetimini imkansız hale getireceği gerekçesi ile bu talebi reddedilmiş, ihtiyati tedbir kararına davalı vekili süresi içinde itiraz etmiş, itiraz incelemesi sonunda, 22/05/2023 tarihli ara karar ile; davalı vekilinin teminat dışındaki itiraz sebepleri davanın esasına ilişkin olduğundan tedbirin tümden kaldırılması talebi reddedilmiş, teminat yönünden ise tahsis bedelinin 576.052,80.-USD olması sebebiyle belirlenen teminat tutarının düşük olduğu kanaatiyle teminata yönelik itirazının kabulü ile, tahsis bedelinin %10’u oranında (1.127.335TL) teminat alınmasına karar verilmiştir..
Süresi içinde verdikleri İstinaf dilekçesi ile;
a-Davacı vekili, tahsis işleminin iptaline ilişkin davalı yönetim kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik tedbir talebi yönünden de ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken reddinin müvekkilini zarara uğratacağını ,
b-Davalı vekili; tahsis iptali sonrası mevcut kanuni düzenleme uyarınca tahsis bedelinin davacıya iade edilmesinin mümkün olması sebebiyle davacının uğrayacağı bir zarardan da söz edilemeyeceğini, bu nedenle ihtiyati tedbirin şartları ve teminat miktarı konusunda itirazlarının bulunduğunu savunarak açılan davanın reddi ile dosya üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararının tümden kaldırılması gerektiğini,
İleri sürerek kararın kaldırılması ve talepleri gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Uyuşmazlık, … Yönetim Kurulu Kararının iptali davasında verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dava değeri gözetilerek teminat miktarının arttırılmış olmasına, yapılan inşaat seviyesine göre davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Taraflarca peşin yatırılan 492TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 179,90TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf giderlerinin nihai kararda mahkemesince dikkate alınmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 13.10.2023 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.