Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: İtirazın iptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan Faiz Alacağı)
KARAR TARİHİ: 03/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/11/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas ve …. karar sayılı ilamında trafik kazası sonucu uğranılan cismani zarar sebebiyle müvekkili lehine manevi tazminata hükmedildiği, hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına olay tarihinden işleyecek faizin tahsili için Antalya Genel İcra Dairesinin …. sayılı takip dosyasında davalı şirket ile dava dışı …. hakkında ilamsız icra takibine girişildiği, davalı şirketin vaki itirazı sebebiyle takibin davalı borçlu cihetiyle durduğundan bahisle haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığı, istemin zamanaşımına uğradığı, davaya konu faiz talebinin başka bir davada görülen tazminat isteminin ferisi niteliğindeki alacaktan kaynaklandığı ve henüz asıla alacağa ilişkin tazminat kararının kesinleşmediği, asıl alacağa yani tazminat talebine ilişkin kazanın müvekkilinin ticari faaliyetiyle ilgisiz olması nedeniyle asıl alacağa avans faizi işletilerek icra takibi başlatılmasının da usulsüz olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya Genel İcra Dairesinin …. esas sayılı takip dosyası, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas – …. karar sayılı ilamı, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; başka bir mahkemede görülen tazminat davasında davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminatın ferisi niteliğindeki faiz alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı yanın itirazı üzerine takibin kendisi yönüyle durduğu, asıl alacağın kesinleştiği, asıl alacak trafik kazası sebebiyle uğranılan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat isteminden yani haksız fiilden kaynaklansa da davalı yan tacir olduğundan ticari faiz istenebileceği, davanın süresi içerisinde açıldığı, bu hale göre de temin edilen bilirkişi raporunda yapılan alternatifli hesaplamada avans faizi işletilmesi suretiyle saptanan faiz tutarı kadar talebin kabulü gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne, Antalya Genel İcra Dairesinin …. esas sayılı takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 50.880,55 TL miktar yönünden iptaline ve takibin anılan meblağ üzerinden devamına, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya bakmakla Antalya Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olduğundan söz ederek görevsizlik itirazını ve zamanaşımı defini tekrarlamış, eldeki dava ile trafik kazasından kaynaklı olarak davacı lehine hükmedilen manevi tazminat için faiz istenildiği, asıl alacağa konu olayın haksız fiil niteliğinde olduğu ve trafik kazasının davalının ticari faaliyeti ile bir ilgisinin bulunmadığı halde tazminat için avans faizi işletilmesinin usul ve yasaya aykırılık içerdiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle hükmedilen manevi tazminat için olay tarihinden faiz işletilerek belirlenen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı, trafik kazasına bağlı olarak daha önce açtığı manevi tazminat davasında dava dilekçesiyle talep etmediği için mahkemece hükmedilmeyen faiz alacağının tahsili için araç işleteni davalı borçlu şirket ile dava dışı araç sürücüsü …. aleyhine ilamsız icra takibine başlamış, davalı borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine icra takibi davalı borçlu yönünden durmuş, davacı alacaklı itirazı hükümden düşürmek için eldeki itirazın iptali davasını açmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi mevcuttur.
Somut olayda davalı bir sermaye şirketi olmasına rağmen, davacının tacir olmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre işçi olduğu, eldeki davanın davalı yönüyle ticari işletmesiyle ilgisi olmasına rağmen davacı yönüyle böyle bir ilginin bulunmadığı, bu haliyle davanın ticari dava niteliğinde olmadığı görülmektedir.
Göreve ilişkin düzenlemeler 6100 Sayılı HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. Bu durumda, ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, mahkemece davanın HMK 114/1-c. maddesi gereği görevsizlik nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca; davalı vekilinin istinaf isteminin HMK.’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık nedeniyle kabulüyle aynı yasanın 353/1. fıkrası (a-3) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın kaydının kapatılarak görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için mahkemesine iadesine, davalı vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin göreve yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı, 08/05/2023 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-3) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Dava dosyasına ilişkin kayıtların kapatılarak; davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi için dosyanın Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMEK ÜZERE İlk Derece Mahkemesine İADE EDİLMESİNE,
4-Davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin verilen kararın niteliği itibarı ile şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davalının peşin yatırdığı 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 869,00 TL istinaf karar harcının isteği halinde davalıya iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 03/11/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.
…