Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2023
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/12/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili ve davalılar … ve … vekili tarafıdan istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sürücüsü, davalı …’in işleteni olduğu … plaka sayılı aracın yaya olarak yolun karşısına geçmek isteyen davacı müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, davacı sürücünün olay anında alkollü olduğu, davalı tarafa ait aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi nedeniyle manevi zararı teminat kapsamına aldığından bahisle 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden 09/06/2019 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limiti dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkiline yazılı başvuruda bulunulmadığından dava şartının oluşmadığı, müvekkili şirketin sorumluluğunun işletenin kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, manevi tazminatın 10.000,00 TL miktarla teminat altına alındığı, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacının da kusuru bulunduğu, davacının kazaya bağlı yaralanmasında yüzünde sabit iz, uzuv kaybı ve zaafı bulunmadığı, açılan davada zenginleşme amacının güdüldüğünü beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosya örneği, maluliyet raporu, kusur raporları, davacının tedavisine esas tıbbi belgeler, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 14/02/2022 gün ve … esas, … sayılı kararı ile; trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücünün %70, davacının ise %30 kusurlu olduğu, davacı kaza nedeniyle %12 gibi bir oranda malul kaldığı, gerek tedavi evrakları, gerekse tanık anlatımları ile görüldüğü üzere uzun, zor ve acılı bir tedavi süreci geçirdiği, zararın bu denli yüksek oluşu, kazanın davacı üzerinde kalıcı hasar bırakışı, kazada davacının da kusurunun oluşu ve olay tarihi göz önüne alındığında 40.000,00 TL manevi tazminatın 09/06/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den tahsiline, davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın ise davadan önce bu davalıya yazılı başvuru şartı gerçekleşmediğinden usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 01/07/2022 gün ve … esas, … sayılı kararıyla sigorta şirketine yazılı başvuru şartının yargılama sırasında da tamamlanabilir dava şartı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu 17/08/2022 gün ve … esas, … sayılı kararıyla aynı miktar manevi tazminatın davalı sigorta şirketinin 10.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 06/03/2023 gün ve … esas, … sayılı kararıyla adli tatil içresinde duruşma açılıp karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu 17/04/2023 gün ve … esas, … sayılı kararıyla davanın 40.000,00 TL üzerinden (sigorta şirketi yönünden teminat limiti olan 10.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı ile) kısmen kabulüne, bu tutarın davalılar … ve … yönünden 09/06/2019, davalı sigorta şirketi yönünden 15/08/2022 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazasının alkollü ve hızlı araç kullanan davalı sürücünün tam kusuru ile gerçekleşmiş olduğu, hükmedilen tazminatın uğranılan manevi zararı karşılamadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.
Davalılar … ve … vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tüm kusurun davacı yayada olduğu, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf yasa yoluna başvurmamıştır.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazası nedeni ile manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı yolun karşısına geçmek isterken sağ istikametinden gelen davalı …’in sürücüsü olduğu otomobilin çarpması sonucu yaralanmıştır. Davalı … trafik kazasına sebebiyet veren aracın işleteni, davalı … Sigorta A.Ş. ise manevi tazminatı poliçe kapsamına almış ihtiyari mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı bu yaralanmadan dolayı uğradığı manevi zararın tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davalı sigorta şirketinin 10.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 15/08/2022, diğer davalılar yönünden 09/06/2019 olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … sayılı kararı ile davalı …’in , davacıya karşı işlediği bilinçli taksirle yaralama suçundan TCK.’nun 89/1, 22/3, 89/2-b-e maddeleri gereğince 22 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin istinaf incelemesinden geçerek 20/01/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 karar).
1-Davacının bölünmüş yolda yaya geçidi ve yaya üst geçidi kullanmadan karşıya geçmek istediği, bölünmüş yolun bir kısmını geçip diğer bölünmüş yola girdiği ve kaldırıma yakın bir noktada davalı tarafa ait aracın çarpması sonucu yaralandığı olayda, davalı sürücünün meskun mahal içinde, olay yerine yakın kavşaklarında bulunduğu yol bölümünde aşırı hızlı araç kullanmasından dolayı sebebiyet verdiği trafik kazasında asli, davacı yayanın ise kendi can güvenliğini için üst geçit ve kavşak başını kullanmadan ve araç trafiğini etkin bir şekilde kontrol etmeden, süratle yaklaşan aracın varlığına rağmen geçişini sürdürmek suretiyle sebebiyet verdiği trafik kazasında tali kusurlu olduğu kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince davacı yayaya %30 oranında, davalı sürücüye ise %70 oranında kusur izafe edilmesi dosya kapsamına uygun düşmüştür.
2-Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 18/08/2021 tarihli raporunda davacının %12 maluliyete uğrayacak ve iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı mütalaa edilmiştir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı yaya ile davalı sürücünün kusur oranları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı için hükmedilen 40.000,00 TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler, davacı tarafın davalı sürücünün tam kusuruna dayanması ve hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacı için 80.000,00 TL tazminat, davacının manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Dairemizin davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabul gerekçesine göre, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin kusura, davalılar … ve … vekilinin kusura ve manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazlarının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin tazminat sorumluluğu sigorta poliçe limiti 10.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere 80.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … yönünden 09/06/2019 kaza tarihi, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 15/08/2022 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin kusura, davalılar … ve … vekilinin kusura ve manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazlarının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf isteminin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı, 17/04/2023 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacının açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin tazminat sorumluluğu sigorta poliçe limiti 10.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere 80.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … yönünden 09/06/2019 kaza tarihi, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 15/08/2022 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
b)Davacının yatırdığı 1.707,75 TL peşin harcın Hazineye gelir kaydına, bakiye 3.757,05 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine, bu davalılar tarafından 21/03/2022 tarihinde 1.228,20 TL karar ve ilam harcı yatırıldığından bu harcın mahsubuyla bakiye 2.528,85 TL karar ve ilam harcının tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcının; tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.707,75 TL peşin harcın; 683,10 TL kısmının tüm davalılardan, 1.024,65 TL kısmının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ç)Davacı kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin 10.000,00 TL kısmının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye 7.900,00 TL kısmının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalılar … ve … kendilerini vekil aracılığıyla temsil ettirdiklerinden, reddedilen miktara göre karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1 ve 13/1 maddeleri gereğince belinlenen 17.900,00 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
f)Davacı tarafından yapılan ATK faturası-bilirkişi ücreti-tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 3.322,42 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.657,94 TL kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
g)Davalılar … ve … tarafından yapılan tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 473,00 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 94,60 TL kısmının davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
ğ)Arabulucuk aşamasında sarf edilen 1.320,00 TL giderin, kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.056,00 TL kısmının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen, 264,00 TL kısmının davacıdan tahsiline, davalılar … tarafından 21/03/2022 tarihinde 528,00 TL arabuluculuk ücreti yatırıldığı ve davalı sigorta şirketinden 132,00 TL tahsil edildiği için bu ödemelerin mahsubuyla davalılar … ve … yönüyle yazılacak harç tahsil müzekkeresinin bakiye 396,00 TL arabuluculuk ücreti ile sınırlı tutulmasına,
h)Artan gider avansının ilgililerine iadesine,
5-Davacı ve davalılar … ve … tarafından ayrı ayrı peşin yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ve davalıların yatırdığı (179,90 TL + 674,00 TL) 853,90 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, 179,90 TL istinaf karar harcının davacıya talebi halinde iadesine, 1.878,50 TL bakiye istinaf karar harcının davalılar … ve …’den müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
6-Davalıların sarf ettiği istinaf giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, davacının başvuru sırasında sarf ettiği 60,00 TL tebligat masrafı ile 492,00 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 552,00 TL istinaf giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Yatırılan istinaf gider avanslarının iadesine,
8-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç tahsil/ iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 08/12/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliğiyle ile karar verildi.
…