Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/116 E. 2023/318 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 16/03/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plaka sayılı otomobilin 2013 yılında karışmış olduğu bir kaza sonucu davalının bir motosiklete ait yanlış şasi raporu düzenlemesi nedeniyle aracın muayeneden geçemediği ve trafikten men edildiği 13/12/2019 tarihinden 04/07/2020 tarihine kadar kullanılamadığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin Denizli mahkemeleri olduğu, müvekkilinin davacıya ait araç hakkında yanlış şasi numarası düzenlemediği, aracın 2013 yılından sonra rutin muayenelerinden sorunsuz olarak geçtiği, dava konusu edilen yazının dava dosyasına temini gerektiği, aracın muayeneden yanlış şasi numarası nedeniyle değil, şasi numarasının okunamaması nedeniyle geçemediğini beyanla davanın reddini istemiştir.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davanın tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı odanın tacir olmadığı, Türk Ticaret Kanunu 5. maddesinde sayılan ticari nitelikte bir dava bulunmadığı, 6100 sayılı HMK 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Denizli mahkemelerinin yetkili olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazları konusunda bir karar verilmediği, öte yandan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yetkili Denizli mahkemelerine gönderilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Davacı, davalı tarafından hatalı olarak düzenlenen şasi raporu nedeniyle aracının zorunlu muayeneden geçemediği için aracın kullanılamadığı süre içerisinde uğradığı zararın tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-6100 Sayılı HMK.’nun 1. maddesi gereğince göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir ve taraflarca itiraz olmasa dahi mahkemeler önüne gelen uyuşmazlıkta görevli olup olmadıklarını resen incelemek zorundadır. Bunun yanında aynı yasanın 114/1-c maddesi gereğince görev hususu dava şartları arasındadır. Yetki itirazı ise aynı yasanın 116/1-a maddesi gereğince ilk itirazlar arasında sayılmıştır. Aynı yasanın 137 vd. maddeleri gereğince ise ilk derece mahkemeleri dava şartları ve ilk itirazlar hakkında öncelikle karar verir. İlk itirazı inceleyecek mahkeme ise görevli mahkemedir. Mahkemelerin görevlerine dair dava şartı, ilk itirazlardan önce inceleneceğinden ve ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden bu aşamada davalı vekilinin yetkiye yönelik istinaf itirazı incelenmemiştir.
2-6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinde, “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davalı tacir olmadığı gibi, davanın da 6102 Sayılı TTK hükümleri uyarınca ticari dava olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. İlk derece mahkemesince de aynı yönde hüküm kurulduğundan davalı vekilinin göreve yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin göreve yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 99,2‬0 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 15/03/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.