Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/964 E. 2022/918 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2022
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
YAZIM TARİHİ: 14/06/2022

Davacılar vekili davalı …’ın sürücüsü, davalı …Şirketinin işleteni, davalı sigorta şirketinin kaskocusu olduğu … ile müvekkillerinin çocukları …’un idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kaza neticesinde destek …’un vefat ettiğini ileri sürerek açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davada ayrıca davalıların menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasını istemiş, mahkeme 01/10/2021 tarihli tensip tutanağının 25 nolu ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin ise 10.000 TL teminat mukabilinde kabulü ile davalılar … ile …Şirketi adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar vermiştir.
Davalı …Şirketi ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde; alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden yargılama yapılmadan ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin mal kaçırma gayesinde olduğunun ispatlanamadığını, ihtiyati haciz kararının müvekkili şirketin ticari faaliyetini zora sokacağını ileri sürerek kaldırılmasını istemiş, itirazı duruşmalı inceleyen mahkeme 07/12/2021 tarihli duruşma ve aynı doğrultuda yazdığı gerekçeli ara kararıyla ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar vermiştir.
Davalı …Şirketi vekili yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının istinafen kaldırılmasını istemiştir.
Talep, maddi ve manevi tazminat istemli davada verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir ve ihtiyati haciz kararının kapsamı belirlenirken tarafların yarar ve zarar dengesi gözetilir.
2-Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak alacağın miktarı tartışmalı da olsa, yapılacak yargılama sonunda davacı taraf lehine bir miktar tazminata hükmolunacağı gözetilerek, alacağın haksız fiilin meydana geldiği tarihte muaccel olması, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olması, tam bir ispat aranmasının davacı tarafın ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek teminat karşılığı 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiş olmasında yasa ve hukuka aykırılık yoktur. Ayrıca sistem üzerinde yapılan incelemede; davalı şirket adına kayıtlı bir adet taşınmaz üzerinde başkaca alacaklılara ait icrai hacizler olduğu, Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının 5.sıraya işlendiği, yine davalı şirket adına çok sayıda araç kaydı bulunduğu ancak bu araçların kayıtları üzerinde çok sayıda icrai hacizler mevcut olduğu görülmüştür. Kaldı davalıların yargılama sırasında ve ilerleyen aşamalarda dava değerini karşılayacak miktarda teminat göstermesi veya takyidatsız mal varlığı bildirmesi ve talepte bulunması halinde (HMK’nun 395 ve 396.maddesine kıyasen) Mahkemece durum ve koşullara göre tarafların yarar ve zarar dengesi gözetilerek yeniden değerlendirme yapılabileceğinden, tüm bu nedenlerle …Şirketi vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davalı …Şirketinden alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin müstenif davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatırana iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair 14/06/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK.’nun 258/3. fıkrası gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.