Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/940 E. 2022/493 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/04/2022

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E K Ç E

Davacılar vekili; davalı …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı kamyonla, davacı …’ın oğlu, diğer davacıların babaları olan …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı motosiklet arasında meydana gelen trafik kazası sonucu …’ın vefat ettiği, davalı …’in kamyonun kayıtlı maliki, davalı … A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, davalı … A.Ş.’nin ise ihtiyari mali mesuliyet sigortacası olduğundan bahisle, maddi tazminat açısından belirsiz alacak şeklinde açılan davada davacılar için 10.000,00’er TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı anne için 70.000,00 TL, diğer davacılar için 80.000,00’er TL manevi tazminatın davalılar … , … ve … A.Ş.’den işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç ile davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir, kabul edilmediği takdirde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, 27/09/2021 tarihli tensip zaptı 27 nolu ara karar doğrultusunda yazılan 29/09/2021 tarihli gerekçeli ara karar ile; uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, maddi ve manevi tazminat istemli davada ihtiyati tedbire yönelik geçici hukuki koruma talep edilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir istemi, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, manevi tazminatın hakimin takdirine göre belirlendiği, alacağı muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar koşulu sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz istemi reddedilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası sırasında talep edilen ihtiyati haciz isteğine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür.
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir.
Davacılar vekili dilekçesinde tazminat alacağı istemine karşılık ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İstemin ihtiyati haciz olduğu tartışmasızdır. Her iki hukuki koruma tedbiri; amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK’nun 406/2. fıkrasında “İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.” denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde “özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.” denilmiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince davacının geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak kabulü ile sadece ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi hatalı olmuştur.
2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır.
Somut olayda, iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından TBK.’nun 117/2 maddesi gereğince tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Olay 29/04/2020 tarihinde gerçekleşmiş, dava ise 21/09/2021 tarihinde açılmıştır. Davalı …’in davacıların yakını olan …’ın taksirle ölümüne sebebiyet vermesi suçundan Serik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 gün ve … esas, … sayılı kararı ile TCK.’nun 85/1 ve 62/1 maddeleri gereğince 1 yıl 11ay 10 hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu aşamada haksız fiilin davalı tarafından gerçekleştirildiğini kesin hüküm ile ispatlamak ve zarar miktarının tam olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyete uygun değildir. Davacıların maddi ve manevi tazminata ilişkin alacağını Serik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2021 gün ve … esas, … sayılı mahkumiyet kararı ve ceza dosyası içeriğiyle yaklaşık da olsa ispat ettiği gözetildiğinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı … dava konusu aracın diğer davalıya kiralandığı ve işleten sıfatının bulunmadığını savunmuşsa da, sunduğu noter sözleşmelerinin kaza tarihini kapsamadığı, bu itibarla işleten sıfatının bulunup bulunmadığı yargılama sonucunda hüküm altına alınacağı dikkate alındığında bu davalının da aleyhine geçici hukuki koruma kararı verilmelidir.
İİK.’nun 259/1 maddesi, ihtiyati haciz talebinde alacaklıyı teminat göstermekle yükümlü kılmışsa da, aynı yasa maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacağın bir ilama dayanması halinde teminat aranmayacağı, üçüncü fıkrasında ise alacağın ilam mahiyetinde bir vesikaya dayanması halinde ise mahkemenin teminata gerek olup olmadığını takdir edeceği açıklanmıştır. Alacağın miktarı konusunda bir ilam bulunmasa da, haksız fiilin davalı tarafça işlendiği konusunda bir ceza mahkemesi kararı bulunduğundan, İİK.’nun 259/3 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı için teminat alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesinin 29/09/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüyle, İİK 257. maddesi gereğince 370.000,00 TL alacak miktarıyla sınırlı olarak davalılar … ve …’in taşınır ve taşınmaz malları ile davalılar adına kayıtlı ise … plaka sayılı araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
2-İlk derece mahkemesi olan Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair 29/09/2021 günlü ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE,
a)İİK 257. maddesi gereğince 370.000,00 TL alacak miktarıyla sınırlı olarak davalılar … ve …’in taşınır ve taşınmaz malları ile davalılar adına kayıtlı ise … plaka sayılı araç üzerine teminatsız İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Alanya İcra Dairesine ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
c)Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine,
4-Davacılar tarafından peşin yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 05/04/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK.’nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.