Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/625 E. 2022/429 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 24/03/2022

Davacılar; 24.03.2016 tarihinde Muğla ili … ilçesinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek bahçe duvarından aşağı düşmesi neticesinde davacıların yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek ıslah dilekçesi ile her bir davacı için 11.753,27 TL TL geçici iş göremezlik ve 58.967,06 TL sürekli iş göremezliğin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacılara verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı; söz konusu kazada meydana gelen olayda da aracın Karayolu Taşımacılık Mali sorumluluk poliçesi tarafından karşılanmayan zararlar için müvekkiline başvurulabileceğini, müvekkilinin ZMMS sigortacısı olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, düzenlenen 05.08.2021 tarihli aktüerya raporu mevzuata uygun olmakla hükme esas alındığını, buna göre davacı …’ nın 5.203,95 TL geçici iş göremezlik alacağı, 40.463,28 TL sürekli iş göremezlik alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacı …’ nın davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile: davacı yan, sigorta şirketine başvuru yapmaksızın, doğrudan doğruya dava açma yolunu seçtiğinden dava şartını yerine getirmediğini, bu hususun dosya kapsamından da sabit olup gerekçeli kararda davacılar tarafından davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapıldığı hususunun ispatlanamadığını, öncelikli sorumluluk aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısında olduğundan müvekkil şirketin sorumlu tutulması mümkün olmadığını, bu nedenle sorumluluklarının 310.000.-tl üzerindeki miktar için mevcut olduğunu, bu miktarın altındaki bir bedelden sorumluluğu bulunmadığından davanın müvekkil şirket yönünden reddini istemiştir.
Dava, yolcu minibüsünde taşınmakta olan davalıların yaralanmaları sebebiyle vasıtanın sigortasına yönelttikleri tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Görev kamu düzenine ilişkindir ve 6100 sayılı HMK ‘nun 114/1-c madde ve bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dolayısıyla muhakeme süresince mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir.
2-28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 6 ay sonra (28/05/2014) yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar”başlıklı 3.maddesinin k-l bentlerinde “tüketici” ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla mal veya hizmet satın alan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmış, tüketicilerin – kamu tüzel kişiler de dahil- karşı tarafla yapmış olduğu taşımacılık, sigorta, bankacılık gibi işlemler de tüketici işlemi sayılmıştır. Yine aynı Yasanın 73.maddesinin 1.fıkrasında tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olacağı düzenlenmiş, nihayetinde 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. “biçiminde hükmün getirildiği görülmektedir. Dolayısıyla başka özel mahkemelerinde görevli olabileceği davalara ihtisas mahkemesi olarak tüketici mahkemelerinin bakması hedeflenmiştir.
3-Bu açıklamalara göre dosyanın incelenmesinde, davacıların dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı yolcu minibüsü ile Milas ilçesinden Söke ilçesi istikametine yolculuk yaparlarken vasıtanın şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yapması sonucu yaralanmaları nedeniyle aracın sigorta şirketinden tazminat talep etmektedirler. Davacılar vasıtada mesleki ve ticari olmak amaçla taşınmaktadırlar. Dolayısıyla tüketici konumundadırlar. Dava tarihine göre 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun 3., 73. ve 83.maddeleri uyarınca davanın tüketici mahkemesinde görülüp karara bağlanması icap eder.
4- HMK’nın 353/1-a,3 madde ve fıkrasına göre mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesi yahut görevli bulunmamasına rağmen davaya devam etmesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenmeden kararın kaldırılması ile gerekli biçimde hüküm kurulması için dosya mahkemesine gönderilebilir.
5-Hal böyle olunca açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre, davalı … şirketinin istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasına ilişkin kayıtların kapatılarak görevli Antalya Tüketici Mahkemesinde görülmesi için dosyanın Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iade edilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, dosyanın esasının kapatılarak; davanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesinde yeniden görülmesi için Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMEK ÜZERE Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine İADE EDİLMESİNE, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, talebi halinde istinaf karar harcının davalıya iadesine, başvuru masraflarının ilk derece mahkemesince nihai karar sırasında gözetilmesine, dair, 24/03/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.