Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/596 E. 2022/432 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 24/03/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili, müvekkilin maliki bulunduğu … plakalı araca 30/06/2020 günü Bucak ilçe sınırları içerisinde kırmızı ışıkta durur vaziyette iken arkadan gelen ve kırmızı ışıkta durmayan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı tırın çarptığını, kaza sonucu müvekkile ait aracın ciddi şekilde zarar gördüğünü, değer kaybına uğradığını, aracın tüm masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını belirterek müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi ve davanın kabulü halinde verilecek kararın yerine getirilmesi bakımından dava değeri tutarında davalılara ait … plakalı araca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, önce 22/02/2021 tarihli ara kararı ile davalılardan … adına kayıtlı olması halinde teminatsız biçimde dava değeri kadar alacak için … plakalı vasıta üzerine ihtiyati haciz konulmasına hükmetmiş, davacının talebi ile ihtiyati haciz işlemi için Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Sayılı dosyasına müzekkere yazmış, anılan müdürlükçe araç davalı … adına kayıtlı olmadığından işlem tesis edilemediğinin bildirilmesi üzerine davacı vekilince 11/11/2021 tarihinde yeniden talepte bulunulması üzerine; ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden alacağın muaccel hale geldiğine ve borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlandığı, yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair ciddi ve inandırıcı bir delil ortaya konulamadığı, yaklaşık ispat koşulunun da yerine getirilemediği, bu nedenle davacı vekilinin ihtiyati haciz taleplerinin reddine hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında; mahkemece sunulan deliller dikkate alınmadan ret kararı verildiğini, yasal şartların oluşmadığını, zararın olduğuna ilişkin fotoğraflar ve zarar bedeline ilişkin faturaların dosyaya sunulduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklı tazminat talepli davada ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
4-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacının başvurusunun kabulü gerekir.
5-)HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada esiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-)Buna göre; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 12/11/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin HMK 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 800,00 TL’lik miktar kadar davacının talebi de nazara alınarak davalılar adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı vasıta üzerine ihtiyati haciz konulmasına, taktiren dava değerinin % 10 nispetinde teminat alınmasına karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
II-İlk derece mahkemesi kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-)Davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 800,00 TL’lik miktar kadar davacının talebi de nazara alınarak davalılar adına kayıtlı olması halinde … Sayılı vasıta üzerine ihtiyati haciz konulmasına, taktiren dava değerinin % 10 nispetinde teminat alınmasına,
2-)Kararın Antalya İcra Daireleri nezdinde infazını, İİK’nın 261.maddesi uyarınca davacının karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde müracaat ederek infaz talep etmediği takdirde ihtiyati haciz hükmünün geçersiz olacağının tespitine,
3-)Talep halinde yatırdığı istinaf karar harcının davacıya iadesine,
4-)Başvuru giderlerinin mahkemece nihai kararda nazara alınmasına,
5-Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
6-Dair 24/03/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-f madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.