Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/36 E. 2022/686 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine HMK’nun 352. maddesi uyarınca dosyanın yapılan incelemesi sonunda ;
Davacı vekili; 16/09/2014 tarihinde dava dışı sürücü idaresindeki … plakalı davalı şirket nezdinde trafik sigortalı aracın parkı sırasında müvekkilinden yardım isteyen sürücünün “dur” demesine rağmen duramayarak davacıya çarparak yaralanmasına ve malul kalmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsilini talep etmiş, 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 23.613,32TL’ye çıkarmış ve ıslahla reeskont faiz talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, kusur ve zararın ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 23.613,32 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İstinaf eden davalı … AŞ vekili;
1-Davacının başvuru sırasında gerekli evrakları sunmadığı, zorunlu başvuru usulüne uygun olarak yapılmadığından davanın ön şart yokluğundan reddi gerektiğini,
2-Davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığından, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetsiz olduğunu,
3-Savcılık soruşturması aşamasında sürücü ile uzlaşan davacının uzlaştırma tutanağında sigorta şirketi yönüyle hakkını saklı tutmamış olması nedeniyle sigortaya karşı tazminat davası açamayacağından davanın uzlaşma nedeniyle reddi gerektiğini,
4-SGK dökümüne göre davacının asgari ücretten fazla gelirinin bulunmadığını,
5-Hükmedilen tazminata ticari faiz işletilmiş ise de, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmadığını, yine faizin dava tarihinden başlatılması gerektiğini,
İleri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle işgöremezlik tazminatının ZMMS sigortacısından tahsili talebine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre somut olayda; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun eldeki dava dosyası açısından 5271 sayılı CMK’ya göre özel kanun niteliğinde olduğu, özel kanun niteliğinde bulunan KTK’nın 111.maddesine göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebileceği, bu hükmün taraflar arasında doğrudan tazminat miktarıyla ilgili yapılan anlaşmalar ve ibranameler karşısında uygulanabildiği gözetildiğinde, ceza yargılaması esnasında tarafların uzlaşması halinde kıyasen ve ziyadesiyle uygulanabileceği (dairemizin görüşünün bu doğrultuda olduğu), tazminat istemine esas olay ile ilgili uzlaşma tarihi 13/11/2014, dava tarihi ise 23/01/2016 olmakla, KTK’nın 111.maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin uzlaşma tarihinden itibaren dolmamış olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, KTK’nın 26.4.2016 Tarihinde RG’de yayımlanan değişiklik sonrası düzenlenen 97.maddesine göre; zarar görenin, ZMMS Poliçesi kapsamında, sigorta şirketine karşı ileri süreceği taleplerinde öncelikle yazılı başvuru yolu zorunluluğu getirilmiş ise de anılan düzenlemenin 26.4.2016 tarihinden sonrası için geçerli olduğu, mahkemece benimsenen 21.01.2020 tarihli hesap raporunda; davacı tarafın gelirinde SGK hizmet dökümü ve maaş bordrolarının esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, kaza yapan araç otobüs olup, ticari kullanıma mahsus olmakla, ticari faiz işletilmesinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, hükümde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olduğu görülmekle faizin başlangıcı ile ilgili itirazın gerçekçi olmadığı anlaşılmakla davalı şirket vekilinin tüm itirazları yersizdir. Bu nedenle davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davalı … Anonim şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; alınması gereken 1.613,02 TL istinaf ilam harcından davalı tarafından yatırılan 404,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.209,02 TL istinaf karar harcının bu davalıdan tahsili ile Hazineye verilmesine, başvuru giderlerinin müstenif davalı üzerinde bırakılmasına; kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 12/05/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.

….