Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3371 E. 2022/2225 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/01/2023

Davacı vekili; davalılardan …’ın 28.06.2022 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan, diğer davalı … A.Ş. adına kayıtlı, aynı zamanda davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … plakalı araçla yaya geçidi üzerinde karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilin ağır yaralandığını, kaza sonrasında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasıyla soruşturma yürütüldüğünü, telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalıların UYAP üzerinden malvarlıkları sorgulanarak malların (araç, taşınır ve taşınmaz malları) kayıtlarına davanın niteliği gereği takdiren teminatsız olarak HMK’nın 389 vd. ile İİK’nın 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 28/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf eden davacı vekili; mahkemece verilen kararın usule, maddi gerçeğe ve yerleşik yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davanın niteliği gereği kazaya karışan … plaka sayılı araç ile sigorta şirketi dışında kalan diğer davalıların malvarlıklarına konulmak üzere ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli geçici hukuki koruma kararına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığından HMK’nın 353, 355’inci maddeleri uyarınca inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
4-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacılar vekilinin başvurusunun ihtiyat-i haciz açısından kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden oluşturulması gerekir.
5-)HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada esiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-)Buna göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 28/10/2022 tarihli ara kararının ihtiyati tedbir yönünden kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin HMK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 160.000 TL’lik miktar kadar davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz uygulanmasına, taktiren dava değerinin %15 nispetinde teminat alınmasına karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
II-İlk derece mahkemesi kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-Davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 160.000 TL’lik miktar kadar davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine taktiren dava değerinin %15 nispetinde teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasına,
2-İİK’nın 261.maddesi uyarınca karardan itibaren 10 gün içinde ihtiyati haciz kararının icrasının istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağının ihtarına,
3-İİK’nun 261.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararının infazı için Antalya İcra Dairelerinin yetkili kılınmasına,
4-Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
III-1-Davacının peşin yatırdığı istinaf ilam harcının talebi halinde iadesine,
2-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-Başvuru giderlerinin mahkemece nihai kararda nazara alınmasına,
30/12/2022 günü, oy birliğiyle ve HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.

……