Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3292 E. 2022/2171 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/01/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkilin oğlu müteveffa …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklet, davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın aniden müteveffanın bulunduğu yola çıkması neticesinde müteveffa …’in kullandığı motorsiklet ile çarpıştığını ve kaza meydana geldiğini, kaza sonucunda davacı müvekkilin desteği … 28.02.2022 tarihinde hayatını kaybettiğini, … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı … kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunduğunu, davanın görülmesi sırasında, gerçek kişi davalıların, davada alınması beklenen kararın icrasını fiilen olanaksız hale getirmesi yönündeki olası eylemini etkisizleştirmek ve bu yolla davacıların olası alacaklarının tahsilini güvence altına almak için 6100 sayılı yasanın 391 ve devamı maddeleri gereği başta kazaya karışan … plaka sayılı araç olmak üzere bu araç dışında davalılar adına tescilli araç ve gayrimenkul var ise kayıtlarına ihtiyati tedbir ve fakat bunun kabul görmemesi halinde ise 2004 sayılı yasanın 257 ve devamı maddeleri gereği teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece 07/10/2022 tarihli ara kararı ile dava dilekçesi ekinde hiç bir delil sunulmadığından, ihtiyati tedbir / ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak kararın kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle ikame edilen tazminat davasında geçici hukuki korumaya ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. )
2-İhtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin özel ve yaygın bir türü olan ihtiyat-i tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, ihtiyati tedbirin şartlarını belirten 1. fıkrasında; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir hükmü getirilmiştir.
3-Hem ihtiyati tedbir hem de ihtiyati haciz geçici hukuki koruma tedbirleri olmakla birlikte kanuni dayanakları, koşulları, sonuçları ve etkileri birbirinden farklıdır. İhtiyati tedbir HMK’nın 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz ise İİK’nın 257 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 406/2 madde ve fıkrasında, ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna değinilmiştir. Vurgulanmak istenen, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirin aynılaşamayacağı, birbirlerininin yerine ikame edilemeyecekleridir. İhtiyati hacizde söz konusu olan para alacağıdır. İhtiyati tedbir ise ihtiyati haciz dışında kalan mal, hak ve diğer talepleri de kapsamaktadır. İhtiyati haczin amacı asıl olarak teminattır. İhtiyati tedbirde öne çıkan amaç ise korumadır. İhtiyati haciz, borçlunun diğer mal varlığı değerleri üzerinde de icra edilebilir. İhtiyati tedbirin ise, uyuşmazlığın konusu olmayan sair mal varlığı değerleri üzerinde tatbiki kabil değildir.
4-Bu açıklamalardan sonra istinaf itirazının incelenmesinde; zarara sebebiyet veren kazaya ilişkin deliller, Antalya 23.Asliye Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyası, davacı müvekkilin desteği … 28.02.2022 tarihinde hayatını kaybetmesi, … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı … kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunmasının bildirildiği dikkate alındığında davacının yüksek ihtimalle bir miktar maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı anlaşılmakla, haksız fiillerde temerrüt haksız fiil tarihinde gerçekleştiğinden ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. Ancak davalı tarafın menkul ve gayrimenkulleri dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir istemi yersizdir. Az yukarıda (3) nolu kısımda açıklandığı üzere ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir birbirinin yerine ikame edilemeyeceğinden ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şeklinde bir geçici hukuki koruma usulü bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin başvurusu bu yönüyle haklıdır ve istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca 07/10/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına, davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine, ihtiyati haciz isteminin kabulü ile, dava değeri olan 60.000,00 TL’nin %10’u teminat mukabilinde, davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine dava tutarı ile sınırlı olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi için HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca hükmün yeniden tesisi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince kısmen KABULÜ ile, 07/10/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine,
II-1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE,
a)İİK’nun 257. maddesi gereğince davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına (İİK.’nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) %10 teminat karşılığı olan 6.000,00 TL nakdi teminatın yatırılması veya kesin ve süresiz teminat mektubu sunulması mukabilinde dava değeri 60.000,00 TL ile sınırlı olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Antalya İcra Dairesince ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
c)Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine,
III-Davacı tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
IV-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin nihai kararda gözetilmesine,
V-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 30/12/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK.’nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.

……